Müzik iyi ki vardır, bazen yaşamı daha yoğun hissetmek için, bazen de birkaç dakikalığına da olsa kendi hayatından uzaklaşabilmek için. Çok güzel şarkılar vardır, daha ne olduğunu anlayamadan sizi yakalar ve bir daha bırakmaz. Bir beklentisi de olmaz, kendinizi ona bıraktığınızda istediğiniz yere alıp götürür sizi. Her şarkının bir hikayesi vardır, kısacık süresinde bize anlatmaya çalıştığı. İşte, bu kısa hikayeler daha da çok büyülemeye başladı beni bu aralar. İyice merak saldım arkalarında etkileyici hikayeler olan şarkılar bulmaya. Fark ettim ki bu yaşanmışlıkları öğrenmek, beni onlara daha çok bağlıyor. Hayran olduğum şarkılar yazılırken, bestelenirken sanki ben de oradaymışım gibi hissettiriyor.
Bu yönden beni en çok etkileyen ve yerini de hiç kaptırmayan, The Kinks grubunun “Strangers” isimli parçasıdır. Şarkının kendisi mi daha etkileyici yoksa hikayesi mi, diye sorsanız, sanırım karar veremem. Şarkıyı dinlemeye başlarsınız ve sizi önce gitar karşılar, ona zamanla piyano eşlik eder ve sonra da perküsyon ile beraber o farklı tınısına ulaşır. Dave Davies’in sesi ve yorumu da eklenince şarkı tamamlanır. Böyle detaylıca anlattım çünkü benim için şarkının düzenlemesi neredeyse kusursuzdur. Sanki küçük bir kısmını bile çekseniz, değiştirseniz bütün büyüsünü kaybedecek gibi gelir. Şarkının Dave Davies vokaliyle bu kadar güzel olmasının sebebi de bu parçanın onun hikayesini anlatmasıdır.
İlk dinlediğinizde “Strangers”, size bir aşk şarkısı gibi gelebilir. Ancak hayır, şarkının içine biraz daha girdiğinizde anlarsınız ki bu bir “arkadaşlık” şarkısıdır. Davies, bu parçayı çocukluk arkadaşı George Harris için kaleme almış. Çok yakın arkadaş olmuşlar, müziğe olan sevgileri onları daha da yakınlaştırmış. Bunun için bir müzik grubu kurmaya karar vermişler ancak zamanla, Harris’in uyuşturucu bağımlısı olmasıyla planları hayal ettikleri şekilde gitmemiş. Dave Davies bu durum için bir röportajında söyle söylemiş:
Uyuşturucu olayı bizim için üç taraflı bir ilişki gibiydi ve zamanla bizi birbirimizden uzaklaştırdı. George, aşırı dozdan öldü. Onu ölü bulduklarında daha çok gençti.
Bu kadar özel bir anının üzerine işlenen şarkıyı da, grubun asıl solisti olan kardeşi Ray Davies değil, Dave söylemek ister. Belki de böylece bu parça, grubun diğer şarkılarından ayrılır, eşsiz bir anlam kazanır.
Şarkının nakaratında ise sadece bir cümle vardır:
‘Strangers on this road we are on, we are not two we are one.’
Aslında bu cümle için “parçanın kilit kısmı” denilebilir. Şarkının ve de yazarın anlatmak istedikleri bu cümlede hayat bulur, kafalara kazınmak istenircesine defalarca tekrarlanır. Davies bu cümlenin anlamını şu cümlelerle açıklar:
Bu yolda her zaman ikimizin olduğunu düşünürdüm. O yaşa kadar farklı bir seçenek aklımda yoktu bile. Bu yüzden onun anısına bu şekilde yazdım. Eğer böyle trajik bir şekilde ölmeseydi neler olabileceğini anlatıyordu sanki bu cümle.
Bir parça pişmanlık, acı, yaşanmışlık, hüzün barındırsa da, bu şarkı olamayacakların hayalini anlatır aslında. Biraz anlatır, çokça hissettirir. 1970’de “Lola Versus Powerman and the Moneygoround, Part One” albümüyle dinleyiciyle buluşturur The Kinks, “Strangers” parçasını. Yıllar sonra bile grubun en sevilen albümlerinden birisi olur, içinden birçok hit parça çıkar. “Strangers” ise beklediği üne bir türlü kavuşamaz, kendi köşesinde durur. Senelerdir grubun sıkı hayranları dışında çok kişiye ulaşamaz, bazen güzel bir filmde çalmasıyla yeniden akıllara gelir. Geriye, şarkıdan birkaç dize kalır:
“For many men there is so much grief
And my mind is proud but it aches with rage
And, if I live too long I’m afraid I’ll die…”
Kaynaklar:
http://www.rollingstone.com/music/news/the-kinks-may-reunite-for-first-time-since-1996-20140609
https://www.invaluable.com/artist/kasparian-roger-dyrk7bwayb