Ne yazık ki her geçen gün yeni bir savaşa, politik sahada ülkelerin ilişkilerinin sınandığı olaylara şahit oluyoruz. Bunun yanında maalesef bir 3. Dünya savaşının çıkabileceği bile söz konusu. Tüm bunlar olurken içinde yaşadığımız bu cennet vatana, temelleri akıl ve bilim ile atılmış bu Cumhuriyete ve tabiki ilkeleri ile Türk milletine bunları sağlayan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e minnettarız. Bugünse Cumhuriyetin 100. Yıl dönümünde, kuruluşundaki vizyonu ve misyonu tekrar hatırlayıp cumhuriyetimizin nice yüz yıllarına gelişerek ulaşmasını sağlamak için her geçen gün çabalamak başta biz gençler olmak üzere her türk vatandaşının minnet borcudur.
Mustafa Kemal Atatürk’ün bilime verdiği önemin ışığında, Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında ekonomik, kültürel ve sosyal alanlarda izlenecek politikaların temelinde akıl ve bilim esas alınmıştı. Bu bağlamda bir çok alanda bilimi destekleyecek adımlar atılmıştı.
“ Efendiler, dünyada her şey için, uygarlık için, muvaffakiyet için en hakiki mürşid ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalâlettir.”
-Mustafa Kemal Atatürk
Eğitim alanında öncelikle medrese ve batı tipi okul şeklinde ikili olan eğitim sistemi tek bir çatı altında toplanıp eğitim kurumlarının ana amacı bilim öğretilmesi olarak belirlenmişti. Bu doğrultuda eğitim müfredatına temel bilim dersleri eklenmesi için çalışmalar başlatılmış ve herkesin eğitime ulaşması amacıyla millet mektepleri, halkevleri ve köy enstitüleri kurulmuştu. Bilimin öğretilmesinin yanında araştırma geliştirme faaliyetleri içinse üniversiteler ve araştırma merkezleri kurulmuştu.
Bugünse bu vizyonun meyveleri olarak ülkemizde dünya çapında adını duyurmuş prestijli üniversiteler bulunmakta.
Pozitif bilimlerin yanında sosyal bilimler de başta Türk kültürünün oluşturulması, kamulaştırılması ve Türk medeniyetinin değerinin ortaya konulması hedefleriyle desteklenmişti. Hatta öyle ki bu alanlarda nitelikli insan yetiştirmek için Avrupaya çok sayıda öğrenci gönderilmişti. Bu yüzden de pozitif bilimlerin yanında cumhuriyet sosyal bilimlerin de gelişmesini sağlamıştı. Tarih alanında Türk tarihini araştırmak ve korumak adına bugünki adıyla Türk Tarih Kurumu kurulmuş ülkemizin en önemli kültürel değerlerinden olan Türkçe’nin zenginliğini ortaya çıkarmak içinse yine bugünki adıyla Türk Dil Kurumu Kurulmuştu.
“Bilim ve özellikle sosyal bilimler alanına dâhil işlerde ben komuta vermem, bu alanlarda isterim
ki beni bilginler aydınlatsınlar. Sosyal bilimlerin güzel doğrultularını gösteriniz,
ben takip edeyim.”
– Mustafa Kemal Atatürk
Türkiye Cumhuriyetinin geleceği için bir diğer önemli husus olan ekonomi alanında da başta İkinci Dünya Savaşından sonra çöken ekonomiyi kalkındırmak hem de gelecekteki büyümesini garantilemek adına bilim ve teknoloji temelli adımlar atılmıştı. Bu adımlardan ilki tarıma dayalı ekonomiden sanayi odaklı ekonomi modeline geçilmesi hedefi ile açılan Zonguldak Sanayii ve Mühendis Mektebi’nin açılmasıydı. Sonrasında ise Demiryolu Meslek Yüksekokulu, Karabük Ereğli Demir-Çelik Fabrikaları, Tayyare Makinist Mektebi, TOMTAŞ Uçak Fabrikası gibi bir çok fabrika ve okul kurulmuştu.
Tüm bunlar aslında bugün 100. Yılını kutladığımız Cumhuriyetin bilim ve teknoloji için atılan temelleriydi takip eden yıllarda ise bu temeller üzerine daha birçok başarıya imza atıldı. Bugün Türkiye Cumhuriyeti başta savunma sanayisi alanında başta insansız hava araçları olmak üzere, ürettiği yerli ve milli uçakları, taaruz helikopteri ve ilk yerli otomobili TOGG ile Cumhuriyetin kuruluşundan gelen teknoloji mirasını devam ettirirken, Covid-19 salgınına karşı aşıyı geliştiren Özlem Türeci ve Uğur Şahin, Nobel ödüllü bilim adamı Prof. Dr. Aziz Sancar ve yazar Ferit Orhan Pamuk gibi birçok önemli isimle pozitif ve sosyal bilimler alanlarında dünya literatürüne katkı sağlamaya devam ediyor. Ne mutlu ki tüm başarıları buraya sığdırmak mümkün değil.
Nice yüzüncü yıllara, Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.
Kaynakça
Uğural, C. (2016). Cumhuriyet’in Bilim ve Teknoloji Politikası (1923-1950) . Dört Öge , (10) , 113-132 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/dortoge/issue/40209/478753