Sosyal, rutin, profesyonel hayatımızda; aile, şirket, devlet işleri ve ilişkilerinde kısacası insanın olduğu tüm zaman ve mekanda  bir nosyon olarak görülmektedir kendini gerçekleştiren kehanetler. Bu yazımda özellikle liberal ekonomi perspektifinden bakarak meseleyi ele alacağım. Ekonomi programlarına baktığımızda dikkatimizi çeken önemli bir husus herhangi bir olayın incelenip piyasanın nasıl veya ne derece etkileneceğine dair ihtimallerin tartışılmasıdır. Burada çok katmanlı bir resmin olduğu kesindir ama bizim ne tarafına ve ne şekilde bakacağımız önemlidir. Geçen ki yazımda kriz zamanlarından örnek davranis%cc%a7salfinans-471x261vermiştim sizlere. Sıradan bir birey için krizler gayet korkutucudur ve ciddi tedbirler almaya yetecektir. Lakin Brezinski gibi kapitalist sisteme aşina olanlar ise krizler fırsatları barındırır diyerek iyimser bir bakış açısına sahip olur. ilk dediğim birey krizi kötü olarak görür ve en ufak emareleri karşısında krizin varlığını ve kötülüğünü tasdik eder. İkinci tip ise iyimser davranarak inisiyatifler alır ve ilk olanın hatta daha nicelerinin refahını ele geçirmek suretiyle kendine kazanç sağlar. Aslına bakarsanız ikisi de bir kehanette bulunmuş oldu, sadece bakış açıları farklıydı. İşte konuyla alakalı olarak fikrim kapitalizmin kodlarına göre bir beklenti onun paralelinde bir sonucu doğuracak var edecektir yani piyasaya nasıl bakarsanız size o da size o minvalde karşılık verecektir. Unutulmamalıdır ki serbest piyasa ekonomisinde kar-zarar kardeş gibidir.

Liberal ekonomide kullanılan bu tip kehanetleri en iyi olarak reklamlarda ve sloganlarda görürüz. Vasat bir ürüne iyi bir reklam yapılarak alanında en iyisi budur denilirse, insanlar o ürüne yönelecektir ve böylece ürün hakikaten denildiği gibi en çok tercih edilen ürün olacaktır çünkü tüketicilerin rasyonel olacağı ve tercih edilene yöneleceği baştan kabul edilmiştir. Hakeza pahalı ürünler için de geçerlidir bu durum. Eğer bir ürüne kendi bütçenize göre ağır gelebilecek bir bedel ödediyseniz, ondan çok büyük bir fayda beklersiniz ister istemez. Aksi takdirde zararda olduğunuzu düşüneceksiniz. Ama kendinizi o malın pahalılığının kaliteli olmasından geldiğine dair bir psikoloji içine soktuğunuzda, Plasebo etkisi misali bunu kabul eder avuturuz kendimizi. Bu davranış eğilimlerini özel sektörde ise şu şekilde görürüz.

  • Yöneticiler çalışanlar hakkında çeşitli beklentiler oluştururlar.
  • Hedef belirleme, planlama ve geri bildirim sağlama gibi süreçler aracılığı ile bu beklentilerini çalışanlara iletirler.
  • Çalışanlar da kendilerinden beklenenler doğrultusunda tepki verme ve davranma eğilimi gösterirler.,,(1)

Bu periyottaki en önemli kısım ise sizin ona ulaşacağınız hakkında bir kehanet oluşturarak gerçekleşmesi adına bir emek göstermenizdir. Çizilen pazarlama planları sayesinde çalışan da tıpkı bir ürün gibi bir prosese ve konumlandırmaya tabi tutulur. Burada kişiyle ürünü birbirinden ayıran ise farkındalıktır yani onun özne, bir etki eden olmasıdır. Bu planlar tuttuğu vakit ‘bizler yaptık oldu, biz demiştik oldu’ benzerinde bir çıkarım elde edilir. Hasılı, iyimser bakış açısı ve ona uygun eylemlerin ne kadar önemli aşikar.

Hasbelkader bu durum böyleyken bizler ne yazık ki kehanetin kötü tarafından hayata bakıyor dönemsel kırılmalar karşısında fırsat kollamak yerine mağdur edebiyatına başvuruyoruz. Türkiye ekonomisi, krizzzzpotansiyeliyle, bilinçli bir nüfusla, romantizmden bağımsız düşünce ve aksiyonlarla sistemde önemli bir eleman haline gelebilir. Artık öğrenilmiş çaresizliğimizi bir an önce bırakmalıyız çünkü pasiflik ve isteksizlik(reluctance) her daim pesimist olmaya bizleri itiyor.Bu da sanki bir krizin ya da gerilemenin kapıda olduğun kanısına vardırıyor ve piyasa da o yönde cevap vererek yatırımcıların kaçması söz konusu oluyor.  Halbuki bunca büyük badireler atlatılmasına rağmen bir buhran yaşanmadı. İlk başlarda çok heyecanlanan bir oyuncunun gün geçtikçe, tecrübe kazandıkça heyecanını bastırması ve normal karşılaması gibi kriz algısına karşı sistematik bir duyarsızlaşmaya vakıf olmamız lazım.

Bilindiği gibi çeşitli nedenlerle kredi notlarımız düşürülmekte. Buna karşılık öne sürdüğüm yöntemlerin uygulanmasıyla kredi notunun beraberinde getirdiği kriz veya geriye gidiş kehanetleri giderilebilir. Burada toplumsal zihin kodları çok büyük bir öneme sahiptir. Burada yöneticilere büyük iş düşüyor.2008 de al-ver ekonomisi teşvik edilerek döngü sağlanmıştı ve bir nebze olsun yarar sağlamıştı. Yönetici, zannım odur ki, toplumu çok farklı bir havaya sokabilir, verimliliği sağlayabilir.Asıl ve olması gereken liderlik kaos politikası yerine bu şekilde davranıştır. Aksi takdirde bizim gibi gelişmekte olan piyasa da kendi kötücül kehanetini gerçekleştirecektir.

Kaynakça:

http://pozitifpsikoloji.blogcu.com/pygmalion-etkisi-kendi-kendini-gercekleyen-kehanet/5006575

 

Leave a Reply