Şerefiye Sarnıcı: Suyun Tarihine Yolculuk

Sarnıçlar su kaynaklarına erişim kolaylığı sunmaları sebebiyle şehirlerin hayat damarları olmuşlardır. Şerefiye ve Yerebatan’ın dahil olduğu ihtişamlı mimari özelliklere sahip olan kapalı sarnıçların Büyük Saray, Nymphaeum ve Zeuksippos banyolarının su ihtiyacını giderdiği bilinmektedir.

Şerefiye Sarnıcı’nın mimari özellikleri incelendiğinde edinilen verilerle 2.Theodosius döneminde 1600 sene önce inşa edildiği düşünülmektedir. Şerefiye Sarnıcı Bozdoğan Kemeri’yle taşınan suyun depolanmasını üstleniyordu. Yüzyıllar boyu İstanbul’un su ihtiyacını karşılamıştır.

Korint başlıklar Marmara Adası mermerinden sarnıca özel olarak yapılmış, ve akantus yaprakları ile süslenmiştir. Bizans döneminde yer altında inşa edilen diğer yapılarla kıyaslandığında korintlerin neredeyse hasarsız bir halde günümüze ulaşması dikkat çekmektedir.

Şerefiye Sarnıcı, 2010 yılına kadar varlığını saklı tutmuştur. 1900’lerin başında inşa edilen Arif Paşa Konağı’nın 1930 – 1984 tarihleri arasında İstanbul Belediye Hizmet Binası olarak kullanılması ve sonrasında Eminönü Belediye Binası olarak hizmet vermesinin ardından 2010 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, Eminönü Belediyesi binasının tarihi yapıya zarar vermeden ek kısımlarının yıkımını gerçekleştirmesiyle yakın zamana kadar varlığı pek duyulmamış olan Şerefiye Sarnıcı keşfedilmiştir.

Sarnıcın büyüleyici atmosferine entegre edilmiş olan 360 derece projection mapping sistemi; ilgili ziyaretçileri Geçmişten Günümüze Şerefiye Sarnıcı ile sarnıcın tarihine doğru bir yolculuğa çıkartırken Su Medeniyeti İstanbul ile İstanbul’un bir su şehri olarak arz ettiği önemi İstanbul’un zengin tarihi yolculuğu ile bütünleştirerek gözler önüne seriyor. Yolculukla bütünleşen Şerefiye Sarnıcı tarihsel örgülerin çıkış noktasında ziyaretçiler için unutulmaz bir deneyim sunarken ziyaretçilerin kavrama derinliğini arttırıyor.

Geçmişten Günümüze Şerefiye Sarnıcı beş ana bölümden oluşuyor. İlk bölümde, duvarlardan başlayarak sütunların ve tavanın 3D efektlerle zenginleştirilerek seyircinin dikkatine sunulan Şerefiye Sarnıcı’nın mekânsal özelliklerinin yeni bir perspektifle tekrar değerlendirilmesine olanak tanınıyor. Gösterinin ikinci bölümünde İstanbul’un su yapıları izleyenlerle buluşturuluyor ve kemerlerden sarnıçlara uzanan suyun yolculuğu tasvir ediliyor.

Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları sarnıcın hafızasında hayat bulurken dönemin etkileyici çini eserleri de izleyici ile buluşturuluyor. Son bölümde ise Birinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan işgallere karşı halkın verdiği bağımsızlık mücadelesi ve Kurtuluş Savaşı sonrasında yeni bir Cumhuriyetin kuruluşu anlatılıyor.

Gösterimlerin ardından Şerefiye Sarnıcı’nın görkemli ve bir o kadar da şık mimarisine geri dönüyoruz.

“Şerefiye Sarnıcı, tıpkı diğer sarnıçlar gibi bir zamanlar su depolamada hayati bir öneme sahipti. Bugün bu önemli rolünü tarihe ve modern sanata ev sahipliği yaparak sürdürüyor” diyor serginin küratörlüğünü üstlenen Mehmet Lütfi Şen.

Yapılan restorasyon çalışmalarıyla üç boyutlu eserlerin sergileneceği bir sanat galerisine dönüşen ve çeşitli konserlere ve sergilere ev sahipliği yapan Şerefiye Sarnıcı haftanın her günü 09.00 – 19.00 saatleri arasında ziyaretçilerini bekliyor.

Kaynakça

Fotoğraflar: Duygu Uraş

“Hakkımızda.” Şerefiye Sarnıcı, https://www.serefiyesarnici.istanbul/tr/hakkimizda.

İstanbul Valiliği Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü. “‘Şerefiye Sarnıcı, Hayati Önemini Sürdürüyor.’” T.C. İstanbul Valiliği, http://istanbul.gov.tr/serefiye-sarnici-hayati-onemini-surduruyor#:~:text=%C5%9Eerefiye%20Sarn%C4%B1c%C4%B1%2C%20%C3%BC%C3%A7%20boyutlu%20eserlerin,deposu%20olarak%20%C5%9Fehre%20hizmet%20verdi.

Leave a Reply