Bilkent Üniversitesi’nde devasa bir otomotiv inovasyonu! Bilkent MayFest 2015’te gösterime sunulan proje mühendislik fakültesinden birçok akademisyenin de katılımlıyla oldukça yoğun ilgi gördü.

mes2Makine Mühendisliği Topluluğu akademik danışmanı Yard. Doç. Dr. Barbaros Çetin’in açılış konuşmasıyla başlayan gösterim daha sonra Öğrenci Dekanı Kamer Rodoplu, Teknoloji ve Finans Destekçisi Alper Öcal’ın konuşmalarıyla devam etti. Son olarak proje ekibi öğrencileri Cem Aydoğan, Utku Hatipoğlu ve Yiğit Oskay proje hakkında teknik bilgiler verdikten sonra katılımcılara araç sürüş demosu sunuldu.

Bu aracı inovatif yapan en temel nokta motorun yakıt ya da elektrik yerine sıkıştırılmış hava kullanarak çalışması. Motordaki pistonlar atmosferden alınarak sıkıştırılmış hava yardımıyla araca hareket kazandırıyor ve motordan egzoz olarak solunabilir hava çıkıyor. Bu sayede çevreye zarar verebilecek herhangi bir egzoz çıkışından söz etmek mümkün değil.

mes3Proje ekibinin tasarladığı motor üniversitenin atölyelerinde üretildi. Sunum sırasında özellikle vurgulanan bir nokta ise bu aracın %100 yerli olarak üretilebilir olması. Bu aracı üretimini mümkün kılabilecek her türlü teknolojinin ülkemizde mevcut olduğunu belirten Dr. Çetin bu projede büyük bir potansiyel olduğunu ve bu aracı geliştirmeye devam edeceklerini açıkladı. Projenin önemini ise şu sözlerle açıklıyor:

[box_light] “Proje birçok açıdan çok önemli. Öncelikle tamamen yerli bir teknoloji. Bu araçta kullanılan hava tankını yapabilecek teknoloji Türkiye’de mevcut, bu tankı doldurabilecek kompresörü üretebilecek yerli firmalar da var. Bu teknoloji ticari hale gelirse, yan ekipmanları da dâhil olacak şekilde yüzde yüz yerli bir ürün olma potansiyeli var, bu yüzden çalışmalarımız devam ediyor. Bu projenin bir güzelliği de şu; kullandığınız kompresörü yenilenebilir enerji kaynaklarından alırsanız tamamen bedavaya bu araba yürümüş olacak ki asıl hedeflerden biri de bu. Projeyi devam ettireceğiz, bizim hedefimiz ülkemizde güney sahillerde ulaşımı sağlayan golf arabası şeklinde bir araba yapmak ve kompresörün enerjisini de güneşten karşılamak. Şu an hali hazırda elektrikli araçlar var ve bu arabalar öncelikle pahalı ve akülerinin ömrü kısıtlı, bu yüzden birçok otelde akülü araçlardan benzinli ve LPG’li araçlara döndüler. Bu benzinli ve LPG’li araçlar da otel içerisinde koku yapıyor ve çok gürültülü oluyor. Bu araç hem temiz ve sessiz hem de belki de onların üçte biri fiyatına olacak.”[/box_light]

mes1Proje ekibinden Yiğit Oskay “Kendi yaptığınız arabanın koltuğuna oturmanın verdiği hissi kendi arabanızı yapmadıkça bilemezsiniz” sözleriyle heyecanını dile getirdi.

Dr. Çetin aynı zamanda Makine Mühendisliği Topluluğu olarak projelerini çeşitlendireceklerini belirtti.

[box_light]“Bu projelerin yapılabilmesindeki en büyük ayak hevesli şevkli öğrenciler olması. Şu an Makine Mühendisliği Topluluğu bu tarz projelerle öğrenciler içerisinde bir çekim noktası oldu. İlerde başlatmayı düşündüğümüz farklı projeler de var. Aynı motoru engelli arabası için de kullanacağız. Engelli arabalar da genelde elektrikli oluyor. Tabii akünün doldurulması ve bakım maliyeti gibi sıkıntılar var. Dolayısıyla böyle bir motorla çalışan bir arabanın Türkiye için çok kazançlı olacağını düşünüyorum. Hem fiyatı çok ucuzlar ve böylece bir sürü engelli vatandaşımıza ulaşabilme durumumuz olacak hem de böyle bir teknolojiyle akü değiştirme gibi bir sorun ortadan kalkacak, hava tankının doldurması aşamasında da belediyelere veya muhtarlıklara verilecek kompresörle engelli vatandaşlarımıza kolaylık sağlanacak. Bu da ileride gerçekleştirmeyi düşündüğümüz bir başka proje. “[/box_light]

Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adnan Akay bölüm olarak bu proje ile gurur duyduklarını dile getirirken projenin öneminden bahsetti.

[box_light]“Öğrenciler kendileri bir fikir geliştirerek bu fikri çok farklı bir yaklaşımla çok farklı bir tasarımla çalışır bir hale getirmeyi başardılar. Bu, yaratıcı mühendisliğin bir ürünü. Birçok öğrenciyi bu tarz inovatif çalışmalara çeken örnek bir proje.”[/box_light]

Oldukça keyifli geçen sunum, Bilkent Üniversitesi’nin en genç bölümlerinden Makine Mühendisliği bölümünün 6 ay gibi kısa bir proje süreci içerisinde ne kadar inovatif AR-GE çalışmaları yürütebileceğini gösterdi. Proje ekibini tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.

Leave a Reply