Güneşi Beklerken Oyuncuları İle Keyifli Bir Röportaj

Kanal D’nin sevilen dizisi Güneşi Beklerken kısa sürede 7’den 70’e herkesin beğeniyle ve merakla takip ettiği bir yapım haline geldi. Çekim yapılan mekanlar, oyuncular, senaryo ve her bölümün sonunda bizde bıraktığı merak ve heyecan bambaşka. Bu başarılı ekibin oyuncularıyla keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. İşte sizlerle…

Yapımcılığını Ayşe E. Durmaz’ın üstlendiği dizinin yönetmen koltuğunda Altan Dönmez yer alırken baş rollerini Emre Kınay, Hande Doğandemir ve Kerem Bürsin paylaşıyor

Senaryoyu ilk okuduğunuzda neler hissettiniz, kendi yaşamınızla bir bağ kurdunuz mu?

Hande Doğandemir: Senaryoyu ilk okuduğumda beni en çok etkileyen Zeynep karakteriydi. Zeynep beni çok güldürüyor, çok eğleniyorum onunla. Onunla kendi hayatımdan bir bağ kurmaktansa o yaştaki bir genç kızın duygularını anlamaya çalışmak güzeldi. Sonuçta hepimiz o yaşta aynı şeyleri yaşadık, hepimizin tanıdık olduğu bir hikayeyi anlatıyoruz. Ben hikayeye inandıysam seyirciyi de inandırabilirim diye düşündüm. Sanırım seyirci de karakterlerimizi ve hikayelerimizi sevdi.

Ege Şaşmaz: Senaryoyu okuduğumda gerçekten çok hoşuma gitti. Tabii ki de Barış karakteri kendi başına yaşayan ve hayatını kurmaya çalışan bir insan ve ben de aynı şekilde İstanbul’da tek başıma ayakta durmaya çalışıyorum. Barış’la bu ortak yönümüz var.

Merve Hazer: Kesinlikle; çünkü senaryo aslında gerçek hayatta da olan olayları anlatıyor. Bundan dolayı da bence hayal ürünü olan senaryolardansa böyle gerçek hikayeleri anlatan senaryolar daha anlamlı ve güzel oluyor.

Ege Şaşmaz dizide Barış karakterine hayat veriyor.

Rolleriniz ve gerçek hayatlarınızdaki sizler birbiriyle uyumlu mu, rollerinizde kendinizden parçalar buluyor musunuz?

Hande Doğandemir: Zeynep’le en benzer yanımız sevdiklerimize olan bağlılığımız. Ben de Zeynep gibi aileme ve aile ilişkilerime çok düşkünüm, önceliğim hep onlardır. Bu anlamda birbirimize benziyoruz. Onun dışında genelde farklıyız. O, şu an en deli dolu çağında; onun yaşındayken ben de öyleydim tabii ki ama artık hayata daha farklı bakıyorum.

Ege Şaşmaz:  Biraz önce de dediğim gibi Barış’la aramızda ortak noktalar var. Şiir kitabı okuyor, şiir yazıyor. Ben de aynı şekilde bunlarla uğraşıyorum, bunlarla kafamı dolduruyorum. Barış ailesiz yaşamış, sadece babaannesiyle yaşayan bir karakter. Aynı şekilde ben de İstanbul’a geldiğimde tek başıma yaşamaya başladım ve tabii ki de aşk konusunda ortak yanlarımız var.

Merve Hazer: Aslında ben Yağmur karakteriyle bazen uyumluyum bazen de değilim. Yağmur gibi yalan söylemem, yalan söylemeyi sevmem ama Yağmur’un o içe kapanıklığı ve utangaçlığı bana benziyor.

Diziyi İstanbul’un birçok yerinde çekiyorsunuz ve mekânlar olay örgüsünü anlatmada kesinlikle çok başarılı, sizce İstanbul hem sizi hem de dizideki karakterinizi nasıl etkiliyor? Şehirden ilham alıyor musunuz?

İstanbul onlara hem ilham veriyor hem de muhteşem sahnelerin ortaya çıkmasını sağlıyor.

Hande Doğandemir: İstanbul’un ilham vermediği bir insan var mıdır ki? Tablolara, resimlere, hikayelere, filmlere ilham veren eşsiz bir şehir İstanbul. Dolayısıyla biz de bu yönden çok şanslıyız. Muhteşem bir şehirde, harika bir atmosferde çalışıyoruz; yönetmenimiz ve görüntü yönetmenimiz de çok başarılı. Bu şehirde oluşumuzu çok güzel değerlendiriyor ve bize gerçekten harika görüntüler sunuyorlar. Bu da  haliyle hikayeyi ve bizleri etkileyen en önemli faktörlerden biri.

Ege Şaşmaz: Sahneleri İstanbul’un birçok yerinde çekiyoruz ve bu sayede yeni yerler keşfetmiş oluyoruz. O ortamın ambiyansı tabii ki bize de yansıyor; ya daha rahat ya da daha çekingen olmamızı sağlıyor. Zaten tam sahnesine uygun mekanlarda oynuyoruz. Tabii ki İstanbul’dan ilham almayan bence kimse olamaz. Şairler dahi İstanbul’dan ilham alıp şiirler yazıyor.

Yağmur Tanrısevsin: Birçok mekan olması oyunculuk anlamında sizi yeniliyor; çünkü bir sahneyi kapalı bir alanda, dışarıda ya da deniz kenarında oynamanız hepsinde farklı  bir etki ve his yaratıyor sizde. İstanbul’un birçok güzelliği ilham veriyor; hem oyunculuk hem de görüntü açısından bambaşka şeyler çıkabiliyor ortaya.

Merve Hazer: Çok güzel  bir soru. Bence kesinlikle ilham alıyoruz; çünkü İstanbul hem güzel hem de zor bir şehirdir. Bence bizim dizimiz de hem güzel hem zor bir dizi. Bu yüzden İstanbul’a benzetilmek çok güzel bir durum.

Dizide Zeynep karakterine Hande Doğandemir, Melis karakterine Yağmur Tanrısevsin hayat veriyor. Emre Kınay ise dizide Cihan rolünde.

Çekimler nasıl gidiyor, sette yaşadığınız ilginç bir anıyı bizimle paylaşmak ister misiniz?

Hande Doğandemir: Çekimler çok yoğun gidiyor. En azından benim için oldukça yoğun ve yorucu ama çok keyifli bir ekiple çalıştığımız için işimiz kolaylaşıyor gerçekten. Altan Dönmez başta harika bir insan ve harika bir yönetmen. Dolayısıyla ekibi de kendisinin verdiği pozitif enerjiyle gayet keyifle ve eğlenerek çalışıyor. Başımıza bir sürü ilginç şey geliyor tabii ki çalışırken ama şunu diyebilirim ki biz çok gülen ve çok eğlenen bir ekibiz.

Ege Şaşmaz: Çekimler çok güzel gidiyor, çok eğleniyoruz. Arkadaştan çok aile gibiyiz. Sette komik bir anıma gelince; bir sürü var fakat ilk aklıma gelen bir seferinde  Hande ve Kerem’in öpüşme sahnesi çekilirken ben de oradaydım ve benimle baya dalga geçmişlerdi.

Yağmur Tanrısevsin: Çekimler çok yoğun ama bir o kadarda eğlenceli geçiyor güzel bir ekiple çalıştığımız için zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz. Birçok komik anımız oluyor ama en son aklıma gelen Zeynep’in kardeşim olduğunu açıklayacağım duygusal bir sahnede kedi omzuma zıpladı ve tüm set gülme krizine girdik.

Merve Hazer:  Çekimler yoğun tempoda fakat çok güzel gidiyor. Sette yaşadığım bir anım ise; çekim esnasında beklenmedik bir anda sandalyeden düşmüştüm ve açıkçası çok utanmıştım.

Dizide Yağmur karakterini canlandıran Merve Hazer

Sizce bu diziyi diğer gençlik dizilerinden farklı kılan ne?

Hande Doğandemir: Öncelikle samimiyeti diyebilirim; çünkü biz set arkasında çok iyi dostlarız ve bu enerjimizi seyirci de yakaladı diye düşünüyorum. Onun dışında yönetmenimizin yaratmış olduğu bir tarzı var bu dizi için; çekimler, kurgu vs bizi diğer dizilerden ayırıyor ve dikkat çekiyor sanırım.

Ege Şaşmaz: Sanırım oyuncuların yeni olması ve ekip olarak birbirimize bağlı olmaktan kaynaklı; çünkü dizide de herkes birbirine bağlı ve çok iyi arkadaş. Biz sette de öyleyiz ve aynı ruhu koruyoruz.

Yağmur Tanrısevsin: Sadece bir lise dizisi ya da gençlik dizisi olmadığı, her yastan insanın  kendinden bir şeyler bulabileceği birçok konuyu işlediğimiz için farklı olduğunu düşünüyorum.

Merve Hazer: Bizim içtenliğimiz ve birbirimizle iyi anlaşmamız ekrana da yansıyor ve bu yüzden başarılıyız.

Dizi başlamadan rollerinize kendinizi nasıl hazırladınız, zor oldu mu, özel bir çaba gerektirdi mi?

Hande Doğandemir: Projeye en son ben dahil oldum ve çok kısa bir süre içinde çekimlere başladık. İlk başlarda karakterlerimizi anlamak ve yaratmak için oyuncu koçumuzla çalıştık. Zeynep’i anlamak keşfetmek çok keyifliydi benim için.

Ege Şaşmaz: Dizi başlamadan rollerimize oyuncu koçlarıyla hazırlandık. İlk önce oynayacağımız karakterin özgeçmişini araştırdık ve özgeçmişini yarattık. Karakterlerin geçmişini yarattıktan sonra öz gerekçelendirmelerini bulduk ve öyle karakter analizi yaptık.

Yağmur Tanrısevsin: Oyuncu koçu ile bir çalışma dönemi geçirdik. Çekimler başlamadan önce de her gün tüm ekip ile birlikte 2 aylık bir hazırlık döneminden sonra çekimlere başladık. Böylece birbirimizi daha iyi tanıma fırsatı bulduk ve bu şekilde uyumlu çalışmaya başladık.

Merve Hazer: Şöyle ki; önce karakter analizi yapıyoruz daha sonra o karakterin hayal ürünü olarak neyi sevip sevmediğini , nasıl bir tip olduğunu, neyi giyip giymediğini oluşturuyoruz. Zorlukları da var ama oturduktan sonra pek zorluğu kalmıyor.

Çekimleri çok yoğun ama bir o kadar da eğlenceli geçen Güneş Beklerken’in ilerleyen bölümlerinde izleyicileri sürprizler bekliyor!

İleriki bölümlerde bizleri neler bekliyor?

Hande Doğandemir: Bu tabii ki hepimizin cevabını merakla beklediği bir soru; çünkü biz de aslında sizlerden çok daha fazlasını bilmiyoruz ama kısa vadede çok tatlı anlar yaşatacağız diyebilirim.

Ege Şaşmaz: İlerleyen bölümlerde herkesi şaşırtacak ve çok güzel şeyler izleyenleri bekliyor.

Yağmur Tanrısevsin: Biz de bilmiyoruz açıkçası senaryoyu okuduğumuz zaman bize de sürpriz oluyor, merakla bekliyoruz.

Merve Hazer: Her şey çok güzel gidiyor, sürpriz olsun o.

Bizi kırmayıp sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkür ederiz, başarılar diliyoruz.