Yazıyı yazmamda hiçbir dış mihrağın etkisinin olmamasının yanında işbu köşe yazısının yazılma nedeni, şaşkınlığın ve endişenin ilk titremesidir.
Uzun zamandır konuşulan yasak geldi. Geldiği gibi delindi gerçi ama durun, şimdi onu karıştırmayalım.
20 Mart 2014. Saat, 23.10. “Twitter’ı engellemek zorunda kalabiliriz.” açıklaması yapıldıktan yarım saat sonra icraata geçildi. “Lafa değil, icraata bakarım.” diye boşa söylememişler. Fakat işin ilginç yanı; bir kaç dakika içinde Twitter’ın kapanması Twitter üzerinden duyurulup, protesto edilmeye başlandı. Buna olanak verense henüz bazı sunucuların erişimi engellememesiydi.
Sunucusu engellenen vatandaş ilk paniği atlattı, ağ sunucularını araştırmaya koyuldu. Çeşitli VPN ve DNS sunucuları yine Twitter üzerinden duyuruldu.
#TwitterblockedinTurkey etiketi TT’de 1. sıraya yükselirken, yabancı basın yine masabaşı yapmak zorunda bırakıldı. Bir çok dilde yazılan makaleler bir bir internete düşmeye başladı birkaç saat içinde.
İktidar partisi, Twitter erişimini engellediği sırada yine aynı sosyal ağ üzerinde propagandasını yayınlayarak kafa karıştırmayı başardı.
Bu sıralarda, aynı şekilde, Sayın Kuzu ise hiç istifini bozmadan muhalefeti eleştirmeyi sürdürüyordu. Hayır bir dur, durul değil mi? Sosyal mecrada kriz masası toplanmış, yasaklanan ağda 1 saat içinde 900.000 kadar Türkçe tweet atılmış (200.000 kadar İngilizce etiketin yanı sıra.) Ses etme, ifşa etme, adamlar Twitter’ı kapattık sanıyorlar.
Tanıdık, bıcır bıcır bir ismin, Melih’in, twiti göze çarptı daha sonra.Kendisinin nasıl anında sunucu değiştirdiği merak konusu. Kim bilir belki de hep farklı bir sunucudan giriyordu internete…
Neyse arkadaşlar biz yine de çok ses etmeyelim. Kendi halimizde yazalım tweetlerimizi. Kapattım sanıp sevinsin.