Sneijder ve Drogba gibi iki süperstarı kadrosuna katarak taraftarını heyecanlandıran Galatasaray Spor Toto Süper Lig müsabakasında kendi evinde Antalyaspor’u ağırladı. Sneijder’in maça ilk onbirde başladığı Drogba’nın ise tribünlerden izlediği maçı Galatasaray 2-0 kazandı. Goller ise Burak Yılmaz’dan geldi.
Galatasaray maça 4-4-2 taktiğinin yerini alan 4-2-3-1 ve zaman zaman 4-4-1-1’e evrilen yeni taktiğiyle çıktı. Geçtiğimiz sezon başından beri 4-4-2 taktiğiyle oynayan takımın yeni taktiğine alışamadığı gözlerden kaçmadı. Bu değişimin en büyük nedeni şüphesiz ki Wesley Sneijder. Ben Fatih Terim’in 4-4-2’den vazgeçmeyeceğini düşünenlerdendim. Halen orta sahanın ortasında Selçuk-Sneijder ikilisinin oynayabileceğini düşünüyorum ancak burada şöyle bir durum karşımıza çıkıyor; orta sahanın sertliği ciddi anlamda düşüyor. Belki de Fatih Terim orta sahanın ortasındaki bu ikiliyle maçı tutamayacağını düşündüğü için taktiğini değiştirme ihtiyacı hissetti. Melo-Selçuk ikilisi oynadığında böyle bir sıkıntı yaşamıyordu. Sneijder’in on numara pozisyonunda Burak’ın ise tek forvet oynadığı maçta Galatasaray pozisyon bulmakta çok zorlandı. Oyunun hakimi ve topla oynayan taraf olmasına rağmen eskiye göre bu çok büyük sıkıntı. Galatasaray, en kötü oynadığı maçlarda bile 8-9 pozisyona rahatlıkla girebiliyordu.
Oyuncuların performanslarına gelecek olursak. Kalede Muslera işini yaptı çok ciddi bir pozisyonla karşılaşmadan ve herhangi bir hata yapmadan maçı bitirdi. Sağ bekte Sabri bugün inanılmaz enerji doluydu, önündeki koridoru sonuna kadar kullandı geldi gitti. Sabri’den alışkın olduğumuz orta açamama, pas verememe sahnelerini bugün neredeyse hiç yaşamadık. Öyle ki bu durum seyirciyi de çok şaşırtmış olsa gerek Sabri’ye çok büyük destek verdiler. Sabri öyle bir havaya girdi ki bir ara Cristiano Ronaldo’nun meşhur bacak hareketini yapıyordu. Ortada Semih-Dany ikilisi rakiplerine pozisyon vermedi, ikili mücadelelerden de galip çıkmayı bildiler. Kendileri adına sıkıntı yaşamadan maçı bitirdiler. Sol bekte Riera’nın performası denizdeki dalga misaliydi. Bir bakmışsınız çok güzel bir çalım atıp iyi bir pas vermiş, bir bakmışsınız takım çıkarken topu kaptırmış. Çok fazla güven vermiyor, Şampiyonlar Ligi bu hataları affetmez. Sol açıkta Amrabat, Burak’a ikinci golde yaptığı asist dışında tam bir saman alevi rolü gördü. İlk onbirde başlamak bu oyuncuya hiç yaramıyor. Koşması, isteği tamam ama ilk onbire kimi koyarsan koy koşuyor zaten. Yabancı kontenjanını da işgal etmesi nedeniyle performansını daha göz önünde bulundurarak sıcak bakmıyorum. Ortada Selçuk her zaman ki gibi işini yaptı, geldi defanstan top aldı, topu ileri taşıdı, rakibe bastı. Üzerine düşenleri yeterince yaptı. Partneri Yekta da alarm vermedi, Selçuk gibi o da görevini yaptı. Sağda Hamit’in performansı ise tam bir facia. Formunu bir türlü yükseltemediği gibi maç içinde yaptığı pas hatalarıyla takım için tam bir el freniydi. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi çizgiye yanaşıp rakibin defans boyunu açması gerekirken o ise tam tersini yaparak içeri girdi ve Selçuk’un çok daha da iyi bir performans göstermesine de engel oldu. Sneijder Sneijder … Oyun zekası ve verdiği paslarla ne kadar kaliteli bir kumaşının olduğunu gösterdi ancak şu yüz yılın ara pasını atma sevdası ne arkadaş! Her aldığı topu Burak’a ara pas atmaya çalıştı. Senin taraftara kendini ispat etmene gerek yok ki. Elde ettiğin başarılar oynadığın kulüpler belli. Oyun sistemine ve takıma Şampiyonlar Ligi maçına kadar alışmasını umuyoruz. Burak Yılmaz bugün bir başka hırslıydı. Drogba’nın gelişi onu oldukça etkilemişe benziyor. Sistemin de tek forvete dönmesi onun yedek kalacağı anlamına geliyor. Bugün oynadığı oyun ve attığı iki golle adeta “ben geçen sene 30’un üzerinde gol attım, bu sene ligde 11 tane Şampiyonlar Ligi’nde 6 tane gol attım, bu takımı bir yerlere ben getirdim şimdi ise Drogba geldi yedek kalacağım” edasındaydı. Bu durumu hak etmediğini göstermek için de çok çabaladı.
Antalyaspor ise sakat ve cezalılar yüzünden 18 kişilik kadroyu çıkaramadı ve 17 kişiyle Istanbul’a geldi. Kısıtlı kadrosundaki oyuncularıyla ellerinden geldiğince mücadele etmeye, maçı tutmaya çalıştılar ancak mağlubiyeti engelleyemediler. Bu zamana kadar bu imkanlarla gösterdikleri başarıları ve ligde ilk dörtte yer almaları takdire şayan. Umarım başarılarını sürdürerek bu lige renk katmaya devam ederler.