Melbourne’deki ilk yarışa iki haftadan az bir süre kaldı ve sezon resmi olarak Barcelona’daki Catalunya pistinde başladı. Merak seviyesi her geçen gün artıyor çünkü araçlar ilk kez piste çıkmış oldular. Araçların renk düzenleri Haas dışında geçen yıla benzer göründü. Haas ise yeni sponsoru nedeniyle eski Lotus takımının renkleri olan siyah-altın düzenine geçti. Geri kalan takımlar sponsorlarının düzeyinde araçlarını geçen yıla benzer şekilde boyadılar. Ferrari ise Red Bull’dan esinlenerek arabasını mat kırmızı renge boyadı.
Renkler benzer olsa da regülasyonlar araçların konseptlerinde ve rekabetlerinde önemli bir etki yapmış gibi duruyor. Önceki yıllara göre genişleyen ve alçalan ön kanat tasarımı takımları iki safa bölmüş gibi gözüküyor. Ferrari ve Mercedes bu noktada da karşı karşı karşıya geliyor. Ferrari ön kanadın iç kısmını biraz daha yüksek tutarken Mercedes bu kısmı daha altta tutuyor. Ferrari’nin veya Mercedes’in güç ünitesini kullanan takımlar ise motor sağlayıcılarına benzer ön kanat dizaynları kullanacaklar (örn: Alfa Romeo). Arka kanat ise biraz daha genişleyip alçaldı ve bu yüzden DRS’in efektifliği biraz daha yükselecek gibi görünüyor. Test dönemi sırasında ise birçok takım arabanın genel konseptinde oynamalar yapma şansı buldu.
Bu kadar bilgiden ve değişiklikten sonra tabii ki araç performansları merak konusuydu. Ferrari cephesiyle başlayacak olursak, SF90 kodlu yeni aracın etkileyici olduğunu söyleyebiliriz. Hızı bir kenara, viraj performansı ile başarılı bir araç görünümünde. Catalunya pistinin seri virajlarında gayet iyi bir performans gösteren SF90, Vettel’in ellerinde test sürecinin de en hızlı turunu geçen yıl Hamilton’un pole pozisyonu aldığı derecenin yaklaşık saniyede binde biri geride bitirdi. Mercedes paddockunda ise işler pek yolunda görünmedi. Son 5 yılın dünya şampiyonu, ilk 1-2 gün aracın dengesini ve hızını bulmakta biraz zorlansa da testin sonuna doğru hatalarının bir kısmını gidermişe benziyor. Gelen bilgiler ise Ferrari-Mercedes farkının 0.5 saniye olduğunu gösteriyor. Otoriteler de Ferrari’nin bu yıl çok iyi bir işe imza attığı görüşünde fakat Mercedes’i henüz sezon başında bu kadar yabana atmak yanlış olur. Hataların telafisinde gridin en iyi takımı olan Mercedes nihayetinde. Son 5 yılın 4’ünde şampiyon olan Hamilton da Ferrari’nin iyi olduğunu verdiği röportajlarda kabul etmişti fakat bu duruma karşın en hızlı turunu Vettel’e sadece 0.003 saniye farkla attı. Gridin gerisine bakıldığında ise Renault’un Red Bull’a yaklaşma ihtmali yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Bunu söylemek için ne kadar erken olsa da Renault R.S.19 hızlı bir araç gibi duruyor. Red Bull bazı teknik aksaklıklar yüzünden hem fazla tur atamadı hem de daha hızlı tur zamanları göremedi. Fakat Toro Rosso’nun da tur zamanlarına bakılacak olursa, Honda güç ünitesi beklentileri bir nebze karşılayacak gibi duruyor. Orta sıralarda Alfa Romeo (eski adıyla Sauber) ve McLaren gibi takımlar gelişme kat etmiş gibi görünüyor. Dengeli ve ilerdekileri takip edebilecek araçlara sahip gibi görünseler de McLaren’in geçen sezon başlangıcını dikkate alarak işlerinin henüz yarısını bitirmişler diyebiliriz. Williams ise büyük bir hayal kırıklığı verecek şekilde testin ilk 2 gününü kaçırdı fakat geriye kalan günlerde aracı geliştirmek ve denemek için fırsat buldular.
Genel olarak bakıldığında ise pilotlar 2019 regülasyonlarından memnun gözüküyorlar. Perez ve Magnussen öndeki araçları takip edebildiklerini ve bunların çoğunun yeni regülasyonlar sayesinde olduğunu belirtmişlerdi. Fakat lastikler konusu hala soru işareti. Pirelli geçen sezonki karışık lastik şablonundan bu sene daha da basitleştirdiği bir lastik şablonuna geçti fakat hala durumları tam görülebilmiş değil. Her ne olursa olsun, ucu açık ve hikayeleri bol olacak bir sezona doğru adım atıyoruz, utandırmaması dileğiyle.