Türkiye’nin Korkulu Rüyası: İran İslam Devrimi

Türkiye; kuruluşundan bugüne, hatta Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinden bugüne, her daim bir çeşit Doğu-Batı çelişkisi içerisinde olmuştur. Modernizm ve İslam tartışmaları, bulunduğumuz coğrafyanın da etkisiyle, en sık gündeme gelen ve en hararetli tartışmalarımızdandır. Son yıllarda siyasal islamcı düşüncenin yükselişinin gözlenmesiyle bu tartışmalar eskiye kıyasla daha da artmıştır. Toplumun bir kesimi “dinden uzaklaşmaktan”, “Batı özentisi olmaktan” korkarken diğer kesim ise seküler yapıyı ve laikliği kaybetme korkusu içerisindedir. Bu kutuplaşma, günümüzde Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük sorunlarından biri olarak görülmektedir. Tüm bu tartışmalarda, Müslüman çoğunluklu bir ülke olmasıyla Türkiye’ye benzetebileceğimiz İran’da yaşanmış İran İslam Devrimi örneği sıkça dillendirilir. Öyle ki bu tarihi olay sıradan bir olay olmaktan çıkmış, seküler düşünceyi savunanların korkulu rüyası, siyasal islamcı kesimin ise “İthaki”si, varmak istediği nokta, haline gelmiştir. 

Peki dilimizden düşürmediğimiz, tartışmalarımızda bir çeşit sav olarak öne sürdüğümüz bu devrimi, devrime yol açan şartları ve arkalarında yatan nedenleri ne kadar biliyoruz? Bana kalırsa, özellikle günümüzdeki şartlar sebebiyle, İran İslam Devrimi nedenleri ve sonuçlarıyla detaylıca incelenmesi  gereken hassas bir konudur. Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu, siyasal İslamcı partilerin cumhuriyetin kuruluşundan beri güçlü bir biçimde var olduğu bir ülkede yaşarken bu devrimi üstünkörü inceleyip geçmek her zaman var olan birtakım riskleri görmezden gelmek olacaktır. Bu nedenle, yazımda bu konuyu aktararak İran İslam Devrimi’ni; devrim öncesi şartlar, devrimin gelişimi, devrimin Türkiye’ye etkileri ve sonuç olmak üzere beş alt başlık altında inceleyeceğim.  

İran İslam Devrimi, https://www.brookings.edu

Devrim Öncesi Dönem

İran, 1941’den itibaren Şah Pehlevi tarafından yönetilmeye başlamıştır. Pehlevi, İsviçre’de öğrenim görmüş, sonrasında ise İran Askeri Akademisi’nde eğitim almıştır. İkinci Dünya Savaşı sürecinde İran’ı işgal eden Britanya ve Sovyetler Birliği’nin yaptığı baskılarla tahttan çekilmek zorunda kalan babası Rıza Şah’ın yerine Britanya tarafından tahta geçirilmiştir. Tahtta olduğu ilk yılların başarısını petrol gelirlerindeki artış ortaya çıkartmıştır. Sonrasında ise gelirin adaletsiz dağılımı artmış, halk içerisinde ekonomik sorunlar yaşanmaya başlamıştır. Özellikle halkın işçi ve köylülerden oluşan bölümü Şah’ı içerisinde bulundukları ekonomik zorluklardan sorumlu tutarak Şah’a karşı bir tutum içerisine girmişlerdir. 

Şah’ın halk tarafından olumsuz tepkilerle karşılaşmaya başlamasındaki bir diğer sebep ise yürüttüğü Batı yanlısı ve modernleşme yanlısı politikalar olmuştur. Din adamlarının etki gücünün oldukça fazla olduğu ülkede, bu duruma din adamlarının karşı çıkması halkın tepkilerini körüklemiştir. Şah, İran’ı bir İslam ülkesi yerine milliyetçi ve modernist bir ülke olarak hayal etmiştir. Eğitimi, ekonomiyi, toplumu Batı’da görülen düzeye getirmeyi amaçlamıştır. Kendisinin İsviçre’de gördüğü eğitimin de etkisiyle seküler, bilime dayalı, kız erkek ayrımı gözetmeyen bir eğitim sistemi öngörmüştür. Ekonomik ve sosyal gelişmeyi birinci amacı olarak belirlemiştir. 

Bütün bunların yanında Şah’ın politikalarına karşı gelen, toplumdaki gelir dağılımında görülen eşitsizliği dile getiren söylemleri bastırması tepkinin artmasına sebep olmuştur. Basına çeşitli sansürler uygulanmış, grevler engellenmiştir. Bu durum, 1970’lerin sonlarına gelindiğinde ciddi bir baskı ortamının oluşmasına ve halk arasında memnuniyetsizliklerin artmasına sebep olmuştur. Tüm bunlar, 1978’de grevlerin bir devrim halini almasına sebep olmuştur. İran İslam Devrimi’nin lideri olarak adlandırılabilecek olan Ruhullah Humeyni’nin propagandaları, halkın şeriat isteyen kesiminin grevleriyle birleştiğinde devrim gerçekleşmiş ve böylece İran İslam Cumhuriyeti kurulmuştur.

İran Devrimi’nde Kadınlar, https://www.independent.co.uk

Devrimin Dönüm Noktaları

İran İslam Devrimi’nin üç önemli dönüm noktasından bahsetmek mümkündür. Bunlardan biri 1 Şubat 1979’dur. 1 Şubat’ta, sonradan İran İslam Cumhuriyeti’nin kurucusu olacak olan Humeyni, sürgünde bulunduğu Fransa’dan Tahran’a yanında en büyük destekçileri ile beraber dönmüştür. 15 yıllık sürgününün ardından İran’a dönen Humeyni, halk tarafından büyük bir coşkuyla karşılanmıştır. Bu sebeple 1 Şubat’ı devrimin kritik günlerinden biri olarak saymak mümkündür. Bir diğer dönüm noktası ise 11 Şubat 1979’dur. 11 Şubat 1979’da devrim resmi olarak ilan edilmiştir. İran’da devrimden beri her yıl 1 Şubat ve 11 Şubat arasındaki 10 gün kutlamalarla anılmaktadır. 11 Şubat’ta başkent Tahran’da yönetim devrimciler tarafından tamamen ele geçirilmiş ve Mehdi Bezirgan geçici başbakan olarak göreve başlamıştır.16 Şubat 1979’da ise Şah Pehlevi ve ailesi sürgüne gönderilmiş, bu gelişmeyle devrimin kesinliği bir kez daha görülmüştür. 

İran Devrimi Gazete Haberi, https://www.nadirkitap.com

Devrimin Sonuçları ve Günümüz

İran İslam Devrimi 2022 itibariyle 43. yılını doldurdu. Peki görünürde Şah yönetimine, gelir dağılımında adaletsizliğe ve baskıya karşı ortaya çıkmış olan bu devrim, vaat ettiklerini gerçekleştirebildi mi? Günümüzde bu sorunları çözmüş bir İran ile mi karşı karşıyayız? Devrimin vaatlerinin aksine günümüzde İran’da hala gelirin eşit dağılmadığı, toplumun belirli bir toplandığı görülmektedir. Nüfusun devrimin gerçekleştiği döneme kıyasla iki kat fazla olmasının da etkisiyle bu gelir adaletsizliğinin daha da arttığını söylemek mümkündür. İran İslam Cumhuriyeti, İslami kurallarla yönetilen bir cumhuriyet olmasıyla benzerine az rastlanan bir özelliktedir. Başlangıçta Humeyni’nin propaganda politikaları ve halka sunulan “petrol gelirinden pay” gibi vaatlerle çoğunluğun desteğini almış bu devrim, günümüzde İran halkına “Devrim gerçekleşmeseydi ne olurdu?” sorusunun cevabını merak ettiriyor. İranlı gençler lisans veya yüksek lisans eğitimleri için yurtdışında bir fırsat bulmayı, İran’dan geri dönmemek üzere ayrılmayı hedefliyor. Ayrıca, İran’ın devrimden beri içerisinde bulunduğu gergin siyasi ve diplomatik durum da halkın yaşamını zorlaştırıyor. 

Devrimin Türkiye’ye Etkileri

İran İslam Devrimi’nin gerçekleştiği dönemde Türkiye’de üç ana endişe ortaya çıkmıştır. Öncelikle, yazımın başında da bahsettiğim gibi İran ile Müslüman nüfus çoğunluğu açısından benzeşen Türkiye’de benzer İslamcı hareketlerin ortaya çıkması ve laiklik unsurunun tehlike altına girmesi endişesi oluşmuştur. İkinci olarak, halkın bir kısmı İran’ın devrim sonrasında ayakta kalamaması ve o topraklarda bir Kürt Devleti kurulması korkusu içerisine girmiştir. Üçüncü olarak ise Türk halkında, Şah’ın ABD ve Batı yanlısı politikalarına tepki olarak ortaya çıkmış olan devrimin sonucunda kurulan devletin SSCB yanlısı olacağı endişesi görülmüştür. Bu endişe, sağ-sol çatışmasının gittikçe güçleniyor olmasının etkisiyle büyük bir yankı oluşturmuştur.  

Günümüzde ise, İslamiyet’in siyasi bir politika olarak kullanılmasında görülen artışın ve politik tartışmaların “Kim daha Müslüman?” tartışmasına dönmesinin etkisiyle İran Devrimi daha sık gündeme gelmeye başlamıştır. Devrimin öncesi ve sonrasında halkın sosyal yapısını gösteren fotoğraflar Türk halkının korkularını somutlaştırmaktadır. Günümüzde, İran İslam Cumhuriyeti Türkiye için bir çeşit distopya haline gelmiştir. 

Sonuç

Özetle, İran Devrimi Türkiye gibi siyaset ve dini birbirinden ayırmayı henüz öğrenememiş toplumlarda büyük bir tartışma konusudur. Devrimin etkileri üzerinden geçen 40 yıldan uzun süreye rağmen hala yoğun bir biçimde hem İran hem de dünyada görülmektedir. Toplum içinde kutuplaşmanın ve yöneticilerin halkın isteklerinin aksine hareket ederek halkı bastırmasının risklerini en somut biçimde ortaya koyan örneklerden olmasıyla bu devrim, yakın tarihin en radikal olaylarındandır. Bu sebeple hem Orta Doğu coğrafyası hem de bütün dünya için büyük bir önem taşır. 

KAYNAKÇA

  1. https://www.brookings.edu/blog/order-from-chaos/2019/01/24/the-iranian-revolution-a-timeline-of-events/
  2. https://www.independent.co.uk/arts-entertainment/photography/iran-islamic-revolution-40-years-republic-day-tehran-khomeini-a8834131.html
  3. https://www.nadirkitap.com/tercuman-gazetesi-11-subat-1979-tarihli-efemera6826006.html
  4. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-47087846
  5. https://tr.euronews.com/2022/02/11/devrim-iran-a-ne-kazandirdi-iranl-gencler-islam-devrimi-ile-ilgili-ne-dusunuyor
  6. Elhan, Nail, “İran Devrimi’nin Türkiye’de Yansımaları: “İrancılık” ve “İrancı” İslamcılık”, Türkiye Orta Doğu Çalışmaları Dergisi, Cilt 3, Sayı 2, s. 34.
  7. https://www.britannica.com/event/Iranian-Revolution
  8. https://www.nytimes.com/2019/02/10/world/middleeast/iran-revolution-40.html

Leave a Reply