Bazı diziler için tadında bırakmadı denir, bilmem kaç sezon çekilmeye devam eden bu dizilerin artık izleyicisi olmayınca biter. “Spaced“ bunların tam tersi. Ben eminim ki izleyen herkes, bu dizi hiç bitmesin isterdi. Sadece iki sezonuyla tadını damağımızda bırakıyor. Fakat şöyle bir avuntumuz var; dizide yer alan komedi dehaları zaman zaman beraber, zaman zaman ayrı olarak devam ediyor işlerine. Simon Pegg ve Nick Frost’un dostluğu birçok kaliteli yapıma sebep oldu denebilir. En son Paul adlı komedi filminde bir araya geldi bu ikili. Bu filmden önce Shaun of Dead, Hot Fuzz gibi yapımlarda Spaced’ın yönetmeni Edgar Wright’la çalıştılar. Edgar Wright, en son “Scott Pilgrim vs the World” adlı filmi çekti. Bu isimlere veya filmlere biraz aşinaysanız ve beğenmişseniz zaten izlemekte tereddüt etmemeniz gerek bir dizi “Spaced”.
Dizinin geçtiği asıl mekan bir ev. Bu evde kalan iki arkadaşın hikayesi anlatılıyor aslında; bunlardan biri yazar olmak isteyen bir kadın, diğeri ise çizgi roman firmasında çizer olmak isteyen bir adam. Dizi absürd komedi de sayılabilir bir yerde. Ayrıca dizinin içinde çok fazla gönderme bulabilirsiniz. Geek kültürüne çok hakim olan bir kadro tarafından çekildiği için her saniye başka bir dizi; film veya çizgi romana atıf yapılabiliyor. Bana göre dizinin en önemli özelliklerinden biri de Edgar Wright’ın tarzı. Kamerayı kullanış biçimi, güldürü unsurunu çok iyi yönlendiriyor. Eğer Türkiye’de bir karşılığını söylemek gerekirse bu dizinin bence yönetmeni Selçuk Aydemir olan Üsküdar’a Giderken; Spaced ve onun tarzındaki diğer komedi dizilerinin tarzını getirdi Türkiye’ye. Siz de eğer “Üsküdar’a Giderken” yayından kaldırıldığında kaliteli bir yapım kaybettiğimizi düşünüyorsanız bu dizi size göre olabilir.