Çok uzun bir aradan sonra bu yazıyla beraber artık her ayın son cumartesisi yine beraberiz. Voleybolun nostaljisi mi olur tabusunu yıkmak için başlattığımız serinin 6.yazısını sizlere sunuyor olmak benim için büyük bir gurur ve ekseriyette onur. Önceki yazıda Filenin Sultanlarının Tokyo’daki öyküsünü okumuştuk. Bugünse Sultanlar Ligi’nin Zirve Senesi 2021-2022 Sezonunu gururla anımsayacak, o günleri üstünden aslında pek de süre geçmemiş olsa da tekrardan yâd edeceğiz. Yazıların yerine fotoğrafların dile geldiği serimize başlıyoruz. İyi okumalar.
Bartsch-Hackley, Gabi, Bella Haak, Kaptan Melis Gürkaynak, Zehra Güneş, Ayça Aykaç ve Cansu Özbay ve devamında takımın kalan diğer silahşorleri o sene daha önce görülmeyeni başarıp Türk Liginin İtalyan Liginden bir farkı kalmadığını gözler önüne serdiler. O sene oynanan tüm turnuvalardan şampiyon olarak ayrılan tek bir takım vardı: VakıfBank. Usta antrenör Giovanni Guidetti’nin büyüsü tutmuş, zihni ve taktikleri VakıfBank’a adeta bir sihirli değnek gibi etki etmişti.
Önce Türk Süper Kupası’nı Eczacıbaşı’nın elinden ezici bir üstünlükle alan VakıfBank, ilk sezonun sonlarına doğru oynanan Dünya Kulüpler Şampiyonasında da çekişmeli geçen maçın ardından Imoco Volley’i hezimete uğratmıştı.
İşte o ana ait fotoğraflar:
Daha sezonun ortasına bile gelinmeden ikide iki yapan antrenör Guidetti’nin gözü Fenerbahçe’nin üzerindeydi. KupaVolley şampiyonasının favori ismi Fenerbahçe Opet de sahada kendine düşen payı almıştı. Gümüşün buruk hüznünü Fenerbahçe Opet yaşarken VakıfBank’ın adı altınla anılmaya başlanmıştı. CEV, FIVB sadece Guidetti’nin mucizevi başarılarını konuşuyordu.
Acaba mucize sönmek mi üzereydi? VakıfBank Sultanlar Ligi final serisinde Fenerbahçe Opet’in karşısındaydı. Birinci maçı sahada çok da zorlanmadan kazanarak ayrılan taraf Fenerbahçe Opet oldu. İkinci maçı da VakıfBank kolayca kazandı. Tabiri caizse dananın kuyruğunun kopacağı 3.maç oynandı sahadan Fenerbahçe galip ayrıldı. Vakıfbank çevresinde toplantılar üzerine toplantı yapıldı. VakıfBank için 4.maç elden giderse adeta vatan elden gitmiş gibi olacaktı. Hedef oynanan 4.kupa maçından da galip ayrılmaktı. Efsane kaptan Gözde Kırdar’ın ısrarları üzerine 4.maç sahaya ‘X Factor’ konumundaki oyuncusu Tuğba Şenoğlu’nu süren Guidetti oynadığı kumarı kazanmış, masayı dağıtmıştı. Maçı 2-0 Fenerbahçe lehinden çevirerek 3-2 noktalayan antrenör ve oyuncular sahada kartları yeniden dağıttılar. 5.maçta hiç zorlanmadan Fenerbahçe’yi yenen VakıfBank lig şampiyonu unvanını da elde etti.
Her kazanç aynı zamanda bir kayıptır da. Bu kupayı alan VakıfBank kaptanı Melis Gürkaynak voleybol kariyerini sonlandırarak toplam 14 yıl formasını giydiği takımına veda etti. Aynı yıl takımdan VakıfBank efsanelerinden 2’si daha takıma veda etti: Bartsch-Hackley ve Bella Haak.
Guidetti için tek hedef artık CEV Şampiyonu olmaktı. Sezon boyu bütün kupalara ambargo koyan VakıfBank yine ezeli rakibi Conegliano karşısında sahaya çıkacaktı. Bu sefer Dünya Kulüpler Şampiyonasının aksine nispeten rahat bir maç geçiren VakıfBank sahadan 3-1 galip ayrılmıştı. Mehmet Seviç’in ”Hadi Gabi, hadi Gabi, hadi Gabi ve şampiyon VakıfBank…” sözleri belki de hâlâ çoğu voleybolseverin kulaklarında çınlıyordur.
Bu gururu ve sevinci bizlere yaşattığı için tekrardan çok teşekkürler VakıfBank. Bakalım bu sezona Türkiye Süper Kupasını kazanarak başlayan Fenerbahçe Medicana da sezonu katılacağı tüm turnuvalarda kupa alarak kapatabilecek mi?
Nostalji’de bir yazının daha sonuna geldik. Bütün voleybolseverlere iyi hafta sonları dileriz. Bir sonraki yazıda tekrar görüşmek üzere.
Önceki yazıyı da okumak isteyenler için;
Fotoğraflar; Aktüel Voleybol, AA, TVF resmi sitesi, DHA ve VolleyBox’tan alınmıştır.