Dallas Mavericks – Oklahoma City Thunder: Batı Finali’nde yıldızları iyice yaşlanan ama tecrübeli Dallas Mavericks, ligin en genç takımlarından biri olan Dünya Şampiyonluğu apoletine sahip Kevin Durant ve Russell Westbrook’lu Oklahoma’yla karşılaşacak. Dallas Mavericks konferans yarı finalinde takım içi birçok sorunla ve Kobe Bryant’ın sakatlığıyla uğraşan Lakers’ı hiç beklenmedik bir şekilde 4-0’la süpürerek bu sezonun en büyük süprizlerinden birine imza attı. Seri boyunca Jason Terry ve Peja Stojakovic’in keskin nişançılığından çok iyi faydalanan, Barea’yı durmadan artık ayakları hiç gitmeyen Derek Fisher üstünden oynatan, Lakers’ın nispeten üstün olduğu pota altını Chandler, Shawn Marion ve Haywood’la iyi kapatan Dallas 2006’dan sonra ilk kez konferans finaline yükselmiş oldu. Ancak Dallas’ın Lakers gibi bir favoriyi elemesinden daha önemli olan nokta ise, Lakers gibi maç sonlarını oynamaya çok alışmış, Kobe Bryant gibi bir silaha sahip olan takıma karşı 1. ve 3.maçlarda çift haneli farklardan geri dönüp maçı kazanmasıdır. 2006 finallerinde seride 2-0 ve 3.maçın son 6 dakikasına girilirken 10 sayı farkla öndeyken şampiyonluğu Miami’ye kaybeden ve daha sonraki senelerde playofflar’da hep büyük süprizlere imza atıp elenen bir bir takım olan Dallas’ın artık bu ünvanından kurtulmak istediğinin göstergelerinden biridir bu durum. Şu anki form durumlarına göz önüne aldığımızda, eğer Stojakovic ve Terry bu yüzdeyle istikrarlı bir şekilde şut atmaya devam ederse Oklahoma karşısında bir adım önde olurlar.

Dallas Mavericks süperstarı Nowitzki liderliğinde artık şampiyonluk istiyor.

Oklahoma ise konferans yarı finalinde bu senenin en büyük süprizi olan ve ligin en genç 2 takımından bir diğeri Memphis Grizzliez’i zorlu bir mücadele sonunda 4-3’le geçti. Zach Randolp ve Marc Gasol karşısında pota altında çok problem yaşayan Oklahoma, 7.maçta oyun kurucu Russell Westbrook’un atmaktan çok attırmaya oynaması ve Kevin Durant’in bizlere Dünya Şampiyonası Finali’ni hatırlatan bir oyun ortaya koymasıyla(24’de 13 isabetle 39 sayı) Dallas’ın rakibi oldu. Ancak her ne kadar Oklahoma genç bir takım olsa da, Dallas’ın serisinin çok daha erken bitmesi ve yaklaşık bir haftadır dinleniyor olması sebebiyle bu seride yorgunluk problemi yaşayabilirler. Aynı zamanda saha avantajının da Dallas’da olması, şu ana kadar evinde maç kaybetmeyen Dallas’ı bir adım öne çıkartıyor. Bakalım yaşı artık ilerleyen Nowitzki, Kidd ve Terry gibi isimler önümüzdeki yıllarda buralarda birçok kez göreceğimiz Oklahoma’yı geçebilecekler mi?

Seri Tahmini: 4-3 Dallas Mavericks

Chicago Bulls- Miami Heat: Normal sezonu zirvede bitiren ve en önemli oyuncusu Derrick Rose’un sezonun en değerli oyuncusu seçildiği bir takım olan Chicago, konferans yarı finalinde Atlanta’yı 4-2’yle geçti. Atlanta karşısında, Indiana serisinden daha iyi bir oyun ortaya koyan Derrick Rose ve arkadaşları deplasmanda 2 maç kazanmasına rağmen evinde bir maç kaybetti. Derrick Rose’un Indiana serisindeki dış atış ve özellikle üçlük kullanma sevdasından vazgeçmemesine rağmen(Indiana serisinde %21 üçlük sayı isabeti, Atlanta serisinde %26) Atlanta serisinde hem Rose’un potaya daha çok penetre ederek oynamasıyla hem de oyun kurucu olmanın gerekliliklerini yerine getirerek arkadaşlarını daha çok topla buluşturmasıyla(10 asist ortalaması) Chicago Bulls Atlanta serisini nispeten kolay geçti. Ancak, Atlanta serisinde ortaya konan oyunla Miami Heat’i elemeleri o kadar kolay olmayabilir. Özellikle kendi sahasında oynadığı maçlarda bazen tutukluk yaşayan ancak maç sonlarını rakiplerinden iyi oynayarak kazanan Chicago’nun bu taktiği Miami Heat karşısında işe yaramayabilir. Wade ve Lebron gibi maç sonlarını çok iyi oynayan ve ritim bulduklarında durdurulamaz olan iki süperstara karşı Chicago’nun maç boyunca motivasyonunu üst düzeyde tutması gerekiyor. Zira, konferans finalinde kendi evinde kaybedilen bir maçın telafisi çok zor olacaktır. Miami ise konferans yarı finalinde Boston’u 4-1’le geçerek rakiplerine gözdağı verdi. Lebron James’in(28sayı-8 ribaund-5 asist) kariyerinde daha önce hiç olmadığı kadar efektif oynamasıyla(daha az şut kullanıp daha isabetli atması) ve Wade’in(30 sayı-7 ribaund-4 asist) de ona skor anlamında çok iyi katkı vermesiyle Boston’u nispeten rahat geçen Miami Heat gözünü Chicago Bulls’a dikti. Saha avantajının Chicago’da bulunması sebebiyle deplasmanda maç kazanmak zorunda olan Miami’de süperstarların yanında Chris Bosh, Mike Bibby, Udonis Haslem ve Chalmers’dan alacağı katkı da çok önemli. Boston serisindeki 3.maçta olduğu gibi iki süperstar skor üretmekte zorlandığı zamanlarda bu oyuncular skor anlamında katkı verirlerse Chicago’nun işi iyice zorlaşır. Miami’nin özellikle Boozer-Bosh eşleşmesinde Bosh’un daha çabuk olmasından sıklıkla yararlanması gerekiyor. Böylece, Chicago savunmasının sürekli olarak Wade ve Lebron’a odaklanmasını engellemiş olacaklardır. Chicago cephesinde ise tabi ki en büyük avantajları oyun kurucu mevkisinde. Karşısında oynayacak olan ne Mike Bibby ne de Mario Chalmers Rose’u yavaşlatabilecek oyuncular değil. Bu yüzden zaman zaman Wade’in hatta Lebron’un Rose’u savunmak zorunda kaldıklarını görmemiz mümkün. Bu gibi durumlarda Chicago’nun durmadan Rose üstünden oynayıp bu oyuncuları savunmada yorarak hücumdaki etkinliklerini düşürmeye çalışması da olası bir senaryodur. Ancak, Boston serisinde çıldırmış gibi oynayan Wade ve Lebron yüzünden, ben Miami’nin deplasmanda maç kazanabileceğini ve bir adım önde olduğunu düşünüyorum.

Seri Tahmini: 4-3 Miami Heat


Derrick Rose’u durdurma yollarından biri

Leave a Reply