13 Kasım Salı günü, okulumuzun Güzel Sanatlar Fakültesi’nde; Can Bilsel’in sunumunu gerçekleştirdiği, ‘The Authentic, The Fake and The Decolonization of Historic Monuments’ başlıklı sohbete ortak olma şansı yakaladım.
Can Bilsel, lisansını Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde yapmış; doktorasını Princeton’da mimarlık alanında tamamlamış bir bilim adamı. 2002 yılında San Diego Üniversitesi’ne katılmış ve halen orada bulunmakta.
İlk olarak, geçmiş yeniden yapılandırılsa, Avrupa’da ve Dünya’da hangi kavramlara dikkat edilmesi gerektiği konuşuldu. Devamında ise müze yapımında göz önüne alınması gereken noktalara değinildi. Daha sonra, tarihi günümüze taşırken hangi noktaların önemli olduğu sorgulandı; Berlin Müzesi’nde antik anıtların yeniden canlanması gerektiği vurgulandı. Son olarak ise Bilsel’in bu konuları içeren kitabı hakkında konuşuldu.
Konuşmayı bir bütün olarak düşündüğümde, herhangi bir müzeye gidildiğinde anlatılmak veya sunulmak istenilenin, bizlere tam olarak yansıtılmadığını fark ettim. Bunu yansıtabilmek için, günümüzde bir çok müzede artık simülasyonlar veya dijital gösterimler yapılmakta. Bu, bir çok kişi tarafından başarılı bir öneri olarak görülse de durumun rahatsız edici bir tarafı olduğu da göz ardı edilemez. Bunu fark ettiğim an, konuşmanın sonunda Bilsel’in değindiği noktaların bana daha çok anlam ifade ettiğini söyleyebilirim.