Evvela belirtmek isterim ki bu mali uçurumun menşei Amerika Birleşik Devletleri olmasına karşın uçurumdan bir koyun atlayınca diğer koyunların da onu takip etmesi gibi birbirine tamamen bağlı olan küresel ekonomimizde diğer ülkeler gibi biz de uçurumdan düşecektik, kurtulduk iyi oldu.
Bu mali uçurumun evveliyatı Bush dönemine kadar dayanmaktadır. 2001 yılında yürürlülüğe girmiş olan yasaya göre vergi oranları düşürülmüştür. Yasanın yürürlükten kalkmasıyla birlikte 600 milyar dolara yaklaşması bir yana, %2’lik bordro vergisi kesintisi ve yatırım teşvikleri de kaldırılacak. Ama bu yasanın bugünümüzü ilgilendirmesinin sebebi ise yasanın yürürlülüğünün 31 Aralık 2012 gecesinde bitiyor olması yılbaşında herkes eğlenirken Birleşik Devletler meclisinin, senatosunun ve başkanının yeni yıl mesaisi yapmasına sebep olmuştur. Daha önce belirttiklerimin yanında 110 milyar dolarlık büyük miktardaki kamu alanındaki harcamalardaki kesinti yasanın yürürlükten düşmesiyle birlikte yürürlülüğe girecek.
Peki “mali uçurum”un dünya ekonomisini %1 gerileteceği çok önceden konuşulurken ve kimse bu olmasını istemezken neden meclis onca zaman bir çözüm bulamadı da gece 2’ye kadar gecikti? Tabi bu noktada bakmamız gereken nokta Cumhuriyetçiler ile Demokratların bahsi geçen uçurumdan kurtulmak için hazırlanacak tasarıda uzlaşamamasıdır. Cumhuriyetçiler vergi oranlarının aynı şekilde kalmasını istemesine karşın Demokratlar zengin kesimin vergilerinin artırılmasını istiyorlar. Hal böyleyken kimse uçurumu görene kadar somut bir adım atmadı.
Lakin gün geldi 31 Aralık’a dayandı, hiç bir uzlaşıya varamamış meclis-senato-beyaz saray üçlüsü 24 saattir diyerek en nihayetinde teknik olarak uçuruma (2 saatliğine) düşmüş olmasına rağmen aldığı kararlarla yine günü kurtardılar. Temel olarak alınan kararların yüksek gelir grubunun tüm ekonomik aktivitelerinde vergileri artırırken 1 Ocak’ta başlaması gereken otomatik harcama kesintilerinin de ertelenmesini sağladı. Derin bir nefes alırken küresel piyasalar ve Birleşik Devletler ekonomisi, bir sonraki sınavı olan Borçlanma Tavanı’nın yükseltilmesiyle uğraşmaya döndü.