Playofflarda konferans yarı finalleri devam ederken, saha avantajıyla seriye başlayan Knicks, Heat, Thunder ve Spurs, yani tüm takımlar içerde oynadıkları ilk 2 maçın 1 ini kaybederek, serideki avantajı rakiplerine kaptırdı. Bu sürprizlerin içindeki en ses getireni, zaten Derrick Rose gibi bir süperstarından 1 senedir yararlanamayan, üstüne üstlük Luol Deng ve Kirk Hinrich gibi takımın önemli parçalarını da sakatlığa kurban vermiş, sakatlıklardan yaka silken,ancak başta Nate Robinson olmak üzere tüm oyuncularıyla yılmadan savaşan ve bu özellikleriyle Güney Sahilleri’ndeki ilk maçı “çalan” Chicago Bulls’un zaferiydi. 1.76’lık boyuyla NBA’deki en kısa oyunculardan biri olan,bugüne kadar oynadığı oyun stiliyle karakteristik olarak “beklenmedik performanslar sergileyen ancak tutarsız” diye nitelendirilen Nate “The Great” Robinson, takımı Miami Heat ile Doğu Yarı Finalleri’nde çarpışırken, geminin kaptanı olarak karşımızda ve o da oyununu daha tutarlı bir getirmiş gibi gözüküyor. İlk maçta saha içinden %50 isabetle 27 sayı 9 asistle maçın kazanılmasında en büyük katkıyı sağlayan Nate Robinson’un bu maçta nezleyle oynadığını hatırlatalım. 2. Maçta Miami silkelendi ve mesaj veren 37 sayılık bir üstünlükle seriyi 1-1’e getirdi. 3. Maçta Derrick Rose’un 1 seneden sonra takım elbiseleri yerine formayı sırtına geçireceği, oynamasa bile rotasyonda yer alacağı belirtiliyor, ancak bu derece yoğun ve ateşli bir seride uzun süredir basketbol oynamayan biri için oldukça zor olacaktır. Bu arada, 2. Maçta 9 teknik faul çalındı ve Noah-Gibson ikilisi oyundan atıldı. Sertlik dozajı bize 90’ların playofflarını anımsattı. Seri Chicago’ya taşınıyor ve bu kadar sakatlığa rağmen Bulls’un varını yoğunu ortaya koyarak savaşmasına karşın,Miami’nin Windy City*’deki 2 maçtan en az 1’ini alarak seriyi 6 maçta bitireceğini düşünüyorum.

Derrick Rose benchte takımını desteklerken

Normal sezonu 2. Sırada bitiren NY Knicks ile 3. Sırada bitiren Indiana Pacers arasındaki seri oldukça çekişmeli ve heyecanlı geçiyor. İlk maçta 6 oyuncusundan çift haneli skor katkısı alarak, rakibini deviren Pacers bu galibiyetle saha avantajını rakibinden almış oldu. 2. Maçta iki takım kafa kafaya giderken, skor 64-62 Pacers’ın lehineyken sazı eline alan Melo, ilk yarıda 10 sayı attığı maçı 32 sayıyla, hem de uzun bir aradan sonra düzgün bir şut yüzdesiyle(13/26 ile %50) tamamlarken seri de 1-1’e gelmiş oldu.Knicks’in bu galibiyeti almasındaki en önemli etkenlerden biri de, ilk maçın aksine topun hücumda daha fazla dolaşması, Carmelo Anthony’nin jump-shotlarla yetinmeyip,potaya yüklenmesi oldu. Kenyon Martin’in de(18 dakikalık oyunuyla) pota altında rakibe kabus gibi çökmesi küçük ama önemli bir detay.

J.R. Smith, Boston Serisi’ndeki 3. Maçta Jason Terry’e attığı dirsek dolayısıyla aldığı 1 maçlık oynamama cezasından döndüğünden bu yana oldukça verimsiz bir tablo ortaya koyuyor.

Son 4 maçta J.R. Smith ritim yakalayamadı

Son 4 maçta J.R. Smith ritim yakalayamadı

Carmelo’nun şut yüzdesinin son maça kadar kendi standartlarının altında olduğunu göz önünde bulundurursak, Raymond Felton’ın Knicks’in playofflardaki en tutarlı performans gösteren oyuncusu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Saha içinden %49,7 isabetle maç başına 16.9 sayı üreten Felton’ın bu performansı takımı için oldukça önemli. Tyson Chandler sakatlıktan döndüğünden beri yavaş ama olumlu gelişme gösteriyor. Pablo Prigioni önemli anlarda elini taşın altına koyarak Knicks taraftarından “Pablo!,Pablo!” tezahüratlarını bile duydu. Şu an için Knicks adına tek tatsız konu J.R. Smith’in rezalet performansı, bu sebepten de Mike Woodson onun dakikalarını sınırlayabileceğinin sinyallerini verdi.

Carmelo Anthony son maçta kendini buldu

Carmelo Anthony son maçta kendini buldu

Bir süredir takımla idmanlara çıkan Amar’e Stoudemire’ın 3.maçta takımda yer alacağı kesinleşti. Knicks’in normal sezonda Amare’siz dönemde sene başında yakaladığı 18-5 lik seride de, normal sezonun sonunda yakaladığı 16-2 lik seride de Amar’e yoktu, dahası; Amare’nin forma giydiği 2 aylık süre boyunca Knicks 16-13’lük vasat bir Doğu Konferansı takımı performansı sundu. Carmelo ve STAT’in birlikte sahada yer alması,kuşkusuz Knicks’in hayrına olmadı ve onun bu noktada takıma geri dönmesi takıma zarar verebilir. Burada Mike Woodson’a büyük iş düşüyor, oldukça temkinli ve takımı olduğundan kötü duruma getirmeyecek biçimde Amar’e’yi takıma entegre etmesi gerekiyor.

Pacers’ın en iyi savunma yapan takım olduğu istatistiksel olarak ortada. Ancak çok kötü oldukları bir alan var,ki o da son maçta iyice sırıtan 21 top kaybı yapmalarıydı. Belli bir süperstarları olmadan oyunun hem ofansif hem defansif yönünü iyi oynayan oyunculara sahip, genellikle gençlerden oluşan Indianapolis temsilcisi, Conseco Fieldhouse’da taraftarının coşkusuyla 2 maçı da kazanıp, rakibinden aldığı avantajı geri vermemek niyetinde. Ancak, özellikle Carmelo Anthony’nin son maçla kendine gelip şut sıkıntısından kurtulması, hem de Knicks’in Pacers’a karşı nasıl oynayacağını büyük ölçüde çözmüş olması nedeniyle, bence Knicks 1 maçı alıp seriyi 2-2’ye getirip New York’a geri dönecektir.

 

*Windy City: Chicago’nun bir başka ismi

Leave a Reply