Fenerbahçe Ülker, geçen sezon “yapılanma” adı altında Pianigiani yönetiminde adeta hüsranla geçen bir sezonun ardından yeniden yapılanma yoluna gitti ve geçen sene yapamadığını yaparak Zeljko Obradovic‘i önümüzdeki iki sezon için takımın başına getirdi.
İşte tam da bu konuyla ilgili olarak efsane koç hakkında bir iki söz söylemek lazım. Daha önce çalıştırdığı 4 farklı kulüpte, 8 Euroleague şampiyonluğu elde etmiş bir antrenörün adını duyduğunuz zaman en az iki kere düşünmeniz gerekiyor. Bu bağlamda uyum noktasında en hassas çizgi, Türkiye – İtalya benzerliği. Zira Obradovic’in efsanevi kariyerinde beklentileri karşılayamadığı tek yer Benetton oldu. Bununla birlikte orada bile bir Final Four, bir İtalya Kupası, bir de Saporta Kupası kazanmışlığı var. Kısacası adım attığı her yerde başarı kazanmış bir antrenör. O halde fazla vakit kaybetmeden Obradovic’in Fenerbahçe için tasarladıklarına bakalım:
Fenerbahçe’nin önümüzdeki sezon için kadrosu şu şekilde:
Bo McCalebb – Barış Ermiş – Sarunas Jasikevicius*
Ömer Onan – Melih Mahmutoğlu
Emir Preldzic – Bojan Bogdanovic – Linas Kleiza
Nemanja Bjelica – İzzet Türkyılmaz – İlkan Karaman
Luka Zoric – Oğuz Savaş – Gasper Vidmar
Obradovic’in takımın başına gelişi, kaliteli oyuncuların da takıma geleceğinin en önemli göstergesiydi. O halde biraz daha detaya inerek ilerleyelim. Obradovic’in oyun sisteminde geleneksel 5 numaralar çok önemli bir yer tutar. Örneğin; Panathinaikos döneminden Pekovic ve Vougiuokas gibi isimler geleneksel 5’in en tipik örnekleridir. Obradovic’in gelir gelmez Zoric‘i istemesi de bunun en büyük göstergesidir. Çünkü Zoric de Pekovic ve Vougioukas gibi mükemmel bir pick&roll bitiricisi. Zoric tepe pick&roll’lerinden sonra içeriye çok iyi devriliyor ve üstelik yapabildikleri sadece bununla da sınırlı değil. Örneğin; pick’ten sonra topu potaya yüzü dönük aldığında bile orta mesafe şuta sahip olması ile büyük avantaj sağlıyor. Zoric’in bir başka becerisi ise sırtı dönük oyunlardaki başarısı. İyi ayak oyunlarına ve sağlam bir fundamentala sahip olduğu için burada da fark yaratabiliyor.
Zoric savunma konusunda da çok başarılı. Genellikle Yugoslav ekolünden gelen Hırvatlar savunmada yumuşak kalmaları ile bilinirler ama Zoric tam tersine çok iyi bir savunmacı. Özellikle rakip 5 numaraların arkasında çok güçlü durabiliyor ve oyun zekasını ortaya koyuyor. Bu nedenle Zoric hamlesi Fenerbahçe için çok kritik ve başarılı bir hamle. Şimdilik Zoric’in hanesine yazabileceğimiz tek eksi; oyunda kaldığı anlarda kolay fauller alıp, faul sıkıntısına girmesi. Ancak bu handikapın Obradovic’in süre dağıtımındaki tercihleriyle aşılabileceğini de göz ardı etmemek gerekiyor.
Obradovic’in aradığı bir diğer oyuncu 4 numara poziyonu içindi. Obradovic’in oyun tarzındaki 4 numaraların fake&dribbling kombinasyonunu bir arada uygulayabilmesi gerekir. Nemanja Bjelica bu özelliklere fazlası ile sahip bir oyuncu ve şutu da oldukça iyi. Orijin pozisyonu 3 olan Bjelica’nın geçen sene Caja Laboral takımı içerisinde 4 numara olarak kullanıldığını söylemek gerekiyor. Ancak Bjelica’yı 4 numaraya yazmış olmama rağmen Obradovic’in zaman zaman onu 3 numara olarak da kullanabileceğini düşünüyorum. Bu noktada Bjelica’nın 4 numara oynadığı zamanlarda sırtı dönük savunması çok belirleyici olacaktır. Keza hücumda da yay gerisinden şut atmayı seven bir oyuncu olmasına rağmen Obradovic’in ona pota altında sırtı dönük, yardımın uzakta olacağı şekilde pozisyon hazırlayacağını düşünüyorum. Bu sayede daha rahat sayıya gidilebilir. Aynı zamanda Bjelica’nın iyi bir fundamental’a sahip olduğunu da eklemek lazım.
Bir diğer önemli hamle de Linas Kleiza. Obradovic’in Kleiza’yı da Bjelica gibi zaman zaman hem 3 hem de 4 numaralı pozisyonlarda kullandığını görebiliriz. Bu yüzden Obradovic’in elinde yabancılar açısından esnek bir oyuncu grubu var. Kleiza transferi ile Fenerbahçe’nin bir ”winner” oyuncuya sahip olduğunu söylemek gerekiyor. Kleiza’nın uzun süreli bir sakatlıktan dönüyor olması performansı açısından soru işareti oluştursa da sistem içinde lider özellikleri ile sivrileceğini düşünüyorum. Hırsı ve patlayıcı gücü ile Kleiza, Obradovic’in en önemli silahlarından biri olacaktır.
Şimdi de oyun planının en can alıcı noktasına, yani guardlara göz atalım. Öncelikle Bo McCalebb gibi yarı sahaya inanılmaz derecede hızlı top geçiren ve delici gücü yüksek bir oyuncunun geçen seneki başarısızlığının temel sebebi yanlış oyuncu ile partner olmasıydı. O kadar para harcandığı halde homojen bir kadronun kurulamaması yüzünden kötü bir sezon geçirdi Bo McCalebb. Çünkü background’una baktığımız zaman Partizan kariyerinde Aleksandar Rasic, Siena kariyerinde Nikos Zizis, Milli Takım’da da Vlado Ilievski gibi hem 1 hem de 2 numara oynayabilen combo guardlar ile birlikte oynadığında en başarılı yıllarını yaşamıştı. Çünkü bu oyuncuların gerektiği zaman asist yapabilmesi ve pick&roll oyununu oynayabilmeleri Bo’nun istediği açık alanı yaratmış ve o da başarılı olmuştu. Geçen sene ise Ömer Onan gibi bu özelliklerden uzak bir partneri vardı ve sonuç hüsran olmuştu. Ne var ki Fenerbahçe şu anda da aynı eksikliği hissediyor. Teodosic’i CSKA’nın bırakmaması, Nick Calathes’in de Memphis’e gitmesi ile hedefinde olan as oyuncuları elinden kaçırmış durumda. Bu nedenle transfer pazarında, Fenerbahçe adına en uygun oyuncu bence, Sarunas Jasikevicius‘tur.
Obradovic ile birlikte Panathinaikos’un başarılarında büyük pay sahibi olan Jasikevicius için ilerlemiş yaşı bir dezavantaj oluşturuyor. Yani +20 dakika civarı süre alıp, yüksek katkı vermesi pek mümkün görünmüyor. Ancak 15 dakika civarında bir süre aldığında maksimum katkı vermesi çok olağan.
Şimdi Fenerbahçe’nin Jasikevicius’u transfer ettiğini varsayarak muhtemel oyun planı üstünde duralım: Böyle bir senaryoda hemen Obradovic’in Panathinakos’una geri dönüş yapmamız gerekiyor. Bu durumda Bo McCalebb, biraz Nick Calathes tarzı bir guarda evrilebilir. Tabii Calathes ile aralarında farklılıklar var. Mesela Calathes, Bo’ya oranla daha çok tempoyu ayarlayan ve ikili oyunları çok iyi oynayan bir guard. Bo ise delici özelliği daha fazla öne çıkan bir guard tipinde. Burada Bo için uygulanabilecek plan; deliciliği çok iyi olan Bo’nun tıpkı Calathes gibi yarı saha oyununda sahayı harmanlayıp içeri sızmalar yaparak uzuna bombeli paslar atması ve orta mesafe şutları kullanmaya başlaması olacaktır. Tabii bu sadece bir varsayım. Çünkü Calathes’ten bu şekilde çok iyi verim almıştı Obradovic. Bu sezon aynı planı pekala Bo üzerinden de hayata geçirebilir. Diğer yandan böyle bir plan uygulandığında 4 numaralar da işin içine girecektir. Böylece sürekli olarak 4 numaralar ve guardlar arasında pas alışverişinin olduğu bir hücum planı ortaya çıkacaktır. Tabii bu, Saras’ın saha içinde orkestra şefi olacağı bir plan olacaktır. Saras’ın buradaki görevi, en iyi yaptığı iş olan uzunlarla pick&roll’ü oynamak olacaktır. Hem içeriden hem de dışarıdan etkili olan oyuncuların varlığı da Saras’ın bu konuda elini çok daha rahatlatacaktır.
Hep yabancılar hakkındaki düşüncelerimizi ifade ettik ama yerli oyuncular ile ilgili de değinmemiz gereken bazı noktalar var: Fenerbahçe’nin yerli oyuncuları son iki senede vasatı aşamayan performanslar gösterdiler. Özellikle öz güvenini kaybetmiş bir yerli grubu olduğunu söylersek sanırım yanlış olmaz. Ancak Obradovic ile çalışıyorsanız sabırlı olmalısınız. Herhangi bir kötü durumda bir an önce yaptığınız hatanın etkisinden kurtulup, işinize devam etmeniz gerekiyor. Ne yazık ki bu konuyla ilgili olarak Obradovic’i zorlu günler bekliyor. Obradovic’in elinde içinde bazı yabancı oyuncuların da bulunduğu mental problemi olan bir oyuncu grubu var ki bu sorunla baş edebilmek hiç de kolay görünmüyor. Bu nedenle Obradovic, işin parke kısmına geçmeden önce bu tür oyuncularını rehabilite etme konusunda özel bir çalışma yürütmeli.
Fenerbahçe kadrosunda sıkıntı yaratabilecek bir başka durum da yabancı oyuncu sayısı. Vidmar‘ın takımda kalması ile şu anda 6 yabancıya sahip bir takım görünümünde Fenerbahçe. Eğer bir guard transferi daha gerçekleştirirse bu sayı 7 olacak. Daha önceki yazımda Galatasaray’ın da 7 yabancıya sahip olduğunu ve bunun beraberinde bazı sorunları getirebileceğini yazmıştım. Aynı durum Fenerbahçe için de geçerli. Ancak bu benzerlikte Fenerbahçe lehine ince fark var ki; o da Fenerbahçe’nin hem Vidmar’a, hem de gelmesi muhtemel olan guarda ihtiyaç duyması. Öncelikle Vidmar’ın kalışı ile Fenerbahçe, pota altında yaşayabileceği savunma ve ribaund dezavantajı ihtimalini ortadan kaldırmış oldu. Oğuz-Zoric ikilisi ribaundlarda çok etkin olmamakla birlikte, Oğuz’un ikili oyun savunmalarında rakip uzunlara karşı yumuşak kalması büyük handikap oluşturuyordu. Vidmar’ın takımda tutulması ile mevcut ribaund sorununun çözüleceğini söylemek mümkün. Çünkü Vidmar, savunmada pis işleri yapan, çok mücadeleci bir oyuncu ve bana göre bu ligin en iyi show-up yapan uzunlarından bir tanesi.
Son olarak; Obradovic’in takımından mutlaka yapmasını isteyeceği temel görevler olacaktır. Bunların başında da hücumda ve savunmada spacing gelecektir. Çünkü ne olursa olsun tempo yapan bir takıma karşı her zaman savunmada hazır bir 5 ile bulunmak gerekmektedir. Hücumda ise set temposu bir hayli yüksek olacaktır. Obradovic bu işleri en ince ayrıntısına kadar düşünen bir koç. O, bir hücum sırasında topun hangi oyuncunun elinde kaç saniye kalacağı vb. durumları bile düşünen bir teknik adam. Takımını yönetmesi, sezon içinde en kritik anlarda takımını motive etmesi, oyuncularıyla olan ilişkisi, taktisyenliği… Listeyi daha da uzatmak mümkün. Kısacası bu sezon Obradovic’i saha kenarında izlemek çok büyük bir keyif olacak…