Çiğdem mahallesine taşınalı yaklaşık 6 yıl oldu. Daha semte yerleşmeden önce emlakçının Konya yolunun Eskişehir yoluna bağlanacağını ve bunun da hemen evimizin arkasındaki güzergahtan geçeceğini söylediği günü dün gibi hatırlıyorum. Tabi o zamanlar bir lise öğrencisi olan ve Sıhhiye =Kızılay=Çiğdem arası mekik dokuyan bendeniz için bu bilginin hiç bir önem arz etmediği aşikar. Ayrıca 100.yıl ve Çiğdem mahallerindeki Akp oy potansiyelinin de düşüklüğünden de kaynaklı olarak bir / yapmazlar kardeşim/ sesi hep yükselirdi laf arasında. Yıllar geçti ve ben Bilkent Üniversitesinde öğrenci olarak 3.yılımı dolduruyorum. Bu sürede ehliyetimi aldım ve ne hikmetse her yerde olan Bilkent semt servisleri 100.yıl Çiğdem ve Çukurambar hattına bir türlü verilmediği için okula arabayla gidip gelmeye başladım. Bizim orada oturup da Odtü A=4 kapısından Bilkent’e ya da Eskişehir yoluna geçmeye çalışmayan yoktur. Hele de öğrenciysen öndeki Odtü stickerlı arabanın arkasından hızla içeriye dalmalar, Odtü güvenliğine söylenen bin bir bahane, yaşanan türlü tartışmalar, arkadaşımı bırakıyorum ayağına otostop çeken Odtü’lülerle içeri girmeler artık rutin olmuştur, hayatınızda ve içten içe bir kızgınlık öfke birikmiştir içinizde/ Çözüm odaklı bir insan olmaya çalışan ben de her zaman ya kardeşim şu Odtü bu bölgede yaşayan Bilkent’te okuyan ya da çalışan insanlara bir yol hakkı verse demişimdir hep! Çünkü malumunuz sayın belediye başkanı i.Melih Gökçek bitmek bilmeyen metro çalışmasına Çukurambar yolundaki düzenlemeleri de ekleyince 5 dk lık trafik sabah ve akşamları 45 dk ya kadar yükselmiştir/ Daracık yollar üzerine yapılan 40 katlı binalar ve otellerde trafiği felç eden bir diğer etken tabi. Bütün bunların üstüne Karayalçın döneminden beri var olan yol projesinin hayata geçirileceğini duyduktan sonra çok sevindim iş makinelarini görünceye kadar da inanamadım. Sonunda huzur içinde ulaşım imkanına sahip olabilecektim.
Gelelim asıl bu yazıyı yazma nedenime..Şu ana kadar anlattıklarım hiç bir siyasi düşünce belirtmeksizin o civarda sıradan bir vatandaş olarak yaşayan bendenizin otoyol projesiyle ilgili hissettikleriydi. Şimdi ise buna karşı çıkanları anlamaya çalışıyorum. Malum gezi olayları bitti fakat gezi ruhu güçlü bir biçimde devam ediyor. Heyecanlı, dinamik ve dirilmiş bir halk kitlesi ötekileştirilmeye küçümsenmeye ve yok sayılmaya karşı bir duruş sergiledi geçtiğimiz süreçte. Bende kısa bir süre için de olsa Ankara da meydanlardaki yerimi çapulcu arkadaşlarımla birlikte aldım. Bu eylemleri de demokrasimizin gelişimi açısından çok faydalı bulduğumu Türkiye’yi geriye götürmek bir yana çok şey katacağını dilim döndüğünce anlattım yabancı arkadaşlarıma.. ”Çünkü biz bir Mısır ya da bir Orta Doğu ülkesi değiliz.” dedim onlara.Fakat bazen bu gezi söylemlerinin yanlış yerlerde karşımıza çıktığını düşünüyorum. Hükümetin söylemlerine bir tepki olarak doğsa bile futbol sahalarında ya da otoyol projesi gibi ulaşımı kolaylaştıracak işlerde gezici kimliğine bürünmek pek doğru gelmiyor.
En basitinden ben muhalif bir kimliğe sahip olmama rağmen yaşadığım yere ulaşım kolaylığı getirecek bir projeyi destekliyorum. Bunu AKP li bir belediye başkanının yapması hiç önemli değil. Bu yol yapıldığında ODTÜ kaybetmeyecek Gökçek kazanmayacak. Kaldı ki projede doğal ve arkeolojik sit alanlarını ve orman olarak tescil edilmiş alanları tahrip etmeyen bir tünelle yapılacağından söz ediliyor ve bu ODTÜ denetiminde bir proje. http://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/odtu-rektorunden-yol-aciklamasi-haberi-72624 Oraya çadır kurarak ve ODTÜ öğrencileriyle mahalle sakinlerini galeyana getirerek bir direniş sergilemek gereksiz ve kimsenin faydasına olmayan bir tutum. Ben biliyorum ki o bölgede yaşayan ve o yolu kullanacak insanlar bunu destekliyor. Halka sormadan yola çıkıldığını da düşünenler varsa eğer yapılacak küçük bir oylama semt sakinlerinin düşüncesi hakkında bilgi sahibi olunmasını sağlayabilir.