Spor Toto Süper Lig’in 5. Haftası çok önemli bir derbiye sahne olacak. Sezona fırtına gibi başlayan Beşiktaş, ligde de Avrupa’da da beklenenden çok kötü bir başlangıç yapan Galatasaray’ı ağırlayacak. Karşılaşmayı Beşiktaş penceresinden değerlendirmeye çalışacağım.
Beşiktaş lige son derece iyi bir başlangıç yaptı. Kurduğu dengeli ve geniş kadronun yanı sıra Biliç ve ekibinin kalitesi hem oyun hem de skor olarak sahaya yansıdı. Özellikle son Bursa maçındaki oyun ve skor Beşiktaş taraftarının şampiyonluk ümitlerini iyice arttırdı. En son 100. Yılda bu havanın yakalandığını söylüyor pek çok Beşiktaşlı. Haklılar da. 4 maçta atılan 11 gol, biri tartışmalı penaltıdan diğeri de defansın solu halen stoperle yamalandığında yapılan bireysel bir hatadan yenilen 2 gol. 4 maçı da en az 2 farkla kazanan bir Beşiktaş. Ancak ilk 3 hafta sonunda ben dâhil bütün Beşiktaşlılar daha temkinliydi. Sonuçta Beşiktaş’ın ilk 3 maçını kazanması çok da abartılacak bir konu değildi. Beşiktaş taraftarı oyundan çok mutlu ve umutluydu ancak önemle altını çizdiğim nokta bu oyunu Bursa deplasmanında sürdürmekti. Beşiktaş için Bursa maçının asıl önemi şu: Belki de son yıllarda en çok pozisyona girip en az pozisyon verdiği maç siyah beyazlıların. Taraftar olayları nedeniyle Bursasporluların maça bakış açısını göz önüne aldığımızda belki de ligde bir takımın çıkabileceği en zor deplasmanda yapıyorsunuz bunu. Peki bu oyunun ve skorun sırrı ne?
Öncelikle Beşiktaş bu sezon şampiyonlar ligi seviyesinde oynuyor. Hem takım savunması, hem koşu mesafesi, hem de oynadığı bu oyunu doksan dakikaya yayabilmesi bir şampiyonlar ligi işidir. Top rakipteyken alanları ve en önemlisi rakibin pas kanallarını kapatan Beşiktaş bunu da topu kaybettiği ilk yerde yapıyor. İşte şampiyonlar ligi seviyesinde savunma yapmak budur. Hücum anlamında zaten iyi oyunculara sahip Beşiktaş oyuncularından bu anlamda maksimum verim alabiliyor. Gökhan Töre’nin ve Olcay’ın hücumda ayrı ayrı roller üstlenmesi ama savunmada kanat beklerine aynı ölçüde yardım etmesi çok önemli. Fernandes ve Almeida top rakipteyken presi ilk başlatan oyuncular. Arkalarında da Oğuzhan-Atiba ikilisi doğru pozisyon alarak, rakibin topla oynayabilecek oyuncularını iyi kapatarak bu presin ikinci boyutunu gerçekleştiriyorlar. Galatasaray maçında Atiba’nın yanında Oğuzhan olmayacak. Oğuzhan’ın sakatlığı hepimizi üzdü ancak ben Galatasaray orta saha yapısı nedeniyle zaten derbide Oğuzhan’ın yerine bir defansif orta saha daha oynaması gerektiğini düşünüyordum. Çünkü Galatasaray kanatlardan etkili gelebilen bir takım değil. Özellikle orta sahada Melo-Selçuk-Sneijder gibi bir üçlünüz varsa ortadan oynamak daha avantajlı. Üstelik bu üçlünün önünde çok kaliteli iki forvet varsa. Ben hem sakatlığı hem de taktiksel açıdan Drogba’nın yerine Umut-Burak ikilisinin oynayacağını düşünüyorum. Beşiktaş da derbiyi kazanmak istiyorsa orta sahanın ortasını kalabalıklaştırıp forvet oyuncularına topun mümkün olduğunca az gitmesini sağlamalıdır. Bursaspor maçında Pinto ve Batalla ikilisine neredeyse top göstermeyen takım savunmasının işi bu derbide daha da zor olacak bu konuda.
Galatasaray’ın son Real Madrid hezimeti, Beşiktaş’ın da lige iyi başlaması ve taraftarının kıracağı Olimpiyat Stadı seyirci rekoruyla moral olarak Beşiktaş’ın çok önde olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Fatih Terim ve Biliç gibi iki teknik direktör söz konusuyken ne moralsizlikten ne de rehavetten söz edebiliriz. Sadece Galatasaray’ın daha kırılgan, Beşiktaş’ın ise daha dirençli olmasını bekleyebiliriz. Bu noktada maçın ilk golü çok önemli. Galatasaray bu kırılganlığını üzerinden atmak için ilk golü bulmak zorunda. Oyunu doksan dakikaya yayamama sıkıntısını sezon başından beri çekiyor Galatasaray. Beşiktaş’ın ise en önemli avantajı maçın son dakikalarında bile pres yapabilmesi. Geriye düştüğü Erciyes maçında bile oyun disiplininden kopmadan maçı iki farklı kazanabildi.
Derbi öncesinde Slaven Biliç Galatasaray’ı üç kez canlı izledi. Zaten olağanüstü bir teknik ekiple çalışan Hırvat hoca bu maçı kazanarak şampiyonluk yolundaki en önemli rakibine hem moral hem de puan olarak 5. haftadan büyük avantaj sağlayacağını biliyor. Beraberlikte bile 6 da kalacak puan farkı ilk 5 hafta açısından önemli. Galatasaray için bu maç şampiyonluk hesaplarından öte bir anlam taşıyor. Lige kötü başlayan, üstüne bir de Real Madrid’e sahasında 6-1 yenilen takım son iki sezonun Türkiye şampiyonu ve geçen sezon şampiyonlar ligi çeyrek finalisti görüntüsünden daha da uzaklaşmamak için bu maçı kazanmak isteyecektir. Bu maç kaybedildiğinde bu başarıların hepsi unutulacak ve sezonun daha 5. haftasından büyük sıkıntılar bekleyecek Galatasaray’ı. Bunu bilen bir Fatih Terim’in büyük bir motivasyonla takımını sahaya süreceğini söyleyebiliriz ancak karşıda da Slaven Biliç’in olduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle ben Beşiktaş’ın derbide kendi seyircisi önünde yakalayacağı hava ve sezon başından beri iki takımın oynadığı oyunu göz önüne alarak daha avantajlı olduğunu düşünüyorum.
Son olarak çok önemli bir maçı izleyen şanslı insanlar olacağımızı söylemek istiyorum. Futbolda her türlü sonucun doğal olduğunu unutmadan karşılaşmadan keyif alabilmeliyiz. Bu iki büyük takımımızın büyük mücadelesinde öncelikle dostluk ve Türk futbolunun kazanmasını diliyorum.
Skor tahminim: 2-1. Goller: Baba Hakkı, Şeref Bey ve Metin Oktay..