Neden mi triple-double? Bunun nedeni duyanları hayrete düşürecek seviyede… Evet, ilk kez Euroleauge’e 3 takım ile gidiyoruz. Galatasaray bu sezon belki de benim gibi basketbol severlerin isyanları duyarak ciddi bir biçimde basketbola yatırım yapmaya karar verdi. Takımın başına geçen sezon Oktay Mahmuti’yi geçirerek bunun da sinyallerini vermişti. Sonuçta bu sezon başında oynanan Euroleauge grup eleme maçlarında sırasıyla PAOK, Asvel ve Lietuvos Rytas takımlarını eleyerek kendini gruplara attı, Türkiye adına bir ilke imza atarak… Takım sayımızı 3’e çıkardı.
Yapılan yatırımlara göz atarsak Galatasaray ile başlamak lazım. Takım çehresini baştan sona değiştiren Galatasaray Oktay hocanın “takım” kimyasını aşıladığı bir profil sergiliyor. Bunun da en büyük göstergesi Fenerbahçe Ülker’i uzatmalarda yenerek kazandığı Cumhurbaşkanlığı kupası. Takıma üst seviye oyun kuruculardan Jaka Lakavic ve 4-5 numara pozisyonunda oynayabilen Philedelphia’lı Songaila’yı katan Galatasaray bununla da yetinmeyip lokavt bitene kadar Zaza Pachulia’yı takıma kazandırdı. Ender ve Jamon Lucas ise diğer önemli parçalar takıma katılan. Luksa Andric de benim geçen seneden çok beğendiğim ikili oyun yeteneği çok iyi olan ve iyi kullanılırsa her maç 15 üstü sayı atabilecek kalburüstü bir uzun. Shumpert ve Josh Shipp’i de göz önüne alınca Galatasaray gerçekten de ilk sene için çok takımın canını yakacak taraftar desteğini de arkasına alırsa Türkiye’nin Partizan’ı olabilecek bir takım…Fenerbahçe Ülker’e gelecek olursak, koç Spahija önderliğinde büyük işler başaracağına inandığım, takımı güçlendiren fakat bazı parçalarda eksiği olduğunu düşündüğüm bir takım bu sene. Özellikle Makro Tomas ve Roko Ukic’i kadrosunda tutarak büyük iş başaran Fenerbahçe bunlara ek olarak Curtis Jerrells, James Gist ve Bojan Bogdanovic’i ekledi. Bu oyuncuların içinde özellikle Bogdanovic ve Gist muhteşem parçalar gelecek göz yıllar için. Emir’in de katkılarını göz önüne alacak olursak, bu sene Euroleauge’de benim en az son 8’de görmeyi düşündüğüm bir takım halini aldı. Yalnız özellikle Fenerbahçe 4 ve 5 numara pozisyonlarında sıkıntı yaşayamaya aday bir takım tam anlamıyla elinde Oğuz ve Vidmar olmak üzere iki 5 numara var ve Gist ile hala sakat olan bir Mirsad Türkcan var 4 numara için. Gerçi atlet olarak Sefaloja da takıma eklendi ama lokavt bitince gideceğini düşündüğümüzde bu FB Ülker için bir sorun doğurabilir.
Son olarak Anadolu Efes’e göz atarsak, Efes geçen sene oluşan isim krizini atlattıktan sonra bu sezon için muhteşem bir yatırıma imza attı ve Stanko Barac, Esteban Batista, Sahsa Vujacic, Ersan İlyasova, Terance Kinsey, Vlado Ilievski, Ermal Kuqo ve Savanovic ile takımı takviye etti. Bu kadar oyuncu bence bir takviyeden çok takımı baştan başa değiştirmek olsa da takım gerçekten de yıldızlarla doldu. Özellikle Avrupa Şampiyonası’nın Makedon yıldızı Ilievski, Sırp lejyoner Savanovic, atletik yıldız Kinsey ve Nets’in starı Vujacic bu takıma çok şey katacak özel isimler. Ermal, Kerem, Barac ve Batista pota altı için gerçektende çok kaliteli 4 uzun. Açıkçası bu kadro benim gözümde Barcelona, Real Madrid, Maccabi Tel Aviv ve CSKA Moskava ile birlikte Euroleauge’in en güçlü kadrosu ve bizim takımlar içinde Final Four için tek adayım tabi ki takım olgusu oluşturulabilirse. Tüm kadrolara göz attığımda, basketbol’un bu seneki Barcelona’sı renktaşı CSKA Moskava olur diyorum. Eğer ki kadrosu lokavt ile dağılmazsa Krilenko, Krstic, Shved, Teodosic, Khryapa ve Ponkrashov çok iş yapar bu takımda. Benim Final Four’a kadrolara baktığımda en önce koyduğum takım CSKA Moskova’dır aslında.
Bu hafta içi ilk maçlar da bize takımlarımızın durumu hakkında bilgi verecektir. Özellikle artık hafta içi 3 maç izleyebilecek olma fikri bile çok güzel geliyor bana. Umarım bunu başarıyla da süsleriz. Çarşamba günü FB Ülker-Caja Laboral ve GS-Asecco Prokom maçları var, Perşembe ise Anadolu Efes Paritzan ile oynayacak. Euroleauge bu sene lokavt’tan da beslenerek çok daha kaliteli olacak.