Geçtiğimiz hafta Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gece, Twitter’da #YeterBilkent hashtagi ile tweetler atılmaya başlandı. Özellikle hukuk fakültesi 3. sınıf öğrencilerinin başlattığı bu sosyal medya hareketi, kısa sürede tüm hukuk fakültesi öğrencileri arasında yayıldı ve daha 1 gün bile geçmeden, bu hashtag altında 1400 tweet atıldı. Bu tweetler yaklaşık 260.000 kullanıcı tarafından görüldü.
Peki ne oldu da hukuk fakültesi 3. sınıf öğrencileri böyle bir eyleme girişti? Geçtiğimiz cuma, 3. sınıf 1. dönem dersi olan Medeni Usul Hukuku 1 (Civil Procedure I) adlı dersin vizesi vardı. Aynı hafta içinde pazartesi günü ise Eşya Hukuku vizesi, perşembe günü ise Borçlar Özel Hukuku vizesi vardı. Medeni Usul Hukuku vizesinden 1 gün önce bütün bu durumları tetikleyen olay gerçekleşti. Söz konusu ders, 4. sınıf 2. dönem müfredatında bulunan iki derse bağlanmıştı. Bu demek oluyordu ki bu dersten kalan birinin okulu 1 yıl uzuyordu. Aslında birbirine bağlı dersler konusunda, hukuk fakültesi birinciliği kimseye kaptırmadığından bu çok da şaşılacak bir durum değildi. Ancak bu dersi diğer derslerden ayıran nokta, geçmenin bir hayli zor olduğu derslerden biri olmasıydı. Bu ders hukuk fakültesinin en zor dersi olarak adlandırılıyordu. Ayrıca dekan yardımcısının “Bütünleme uygulaması geri geldikten sonra, yaz okulu uygulamasını devam ettiren nadir üniversitelerden biriyiz. Bütünlemede de geçemeyen adamı biz zorla mı geçireceğiz? Dolayısıyla yaz okulunu kaldırmayı düşünüyoruz.” minvalinde yaptığı açıklamalar bardağı taşıran son damla oldu. Bütünleme uygulamasının bir nevi etrafından dolanarak getirilen FZ notunu hatırlatmanın bile bu açıklamayı çürütmek için yeterli olduğunu düşünüyorum. İşte bu kadar şey üst üste gelince Twitter’da kıyamet koptu ve Bilkent tarihinde ilk defa bu kadar büyük çaplı bir öğrenci eylemi başlamış oldu.
Ayrıca geçen yıl ikinci dönem gelen devam zorunluluğu, 2 vize ve FZ notu gibi uygulamaların yanı sıra bitmek bilmeyen ödevler, essayler vb. şeyler hukuk fakültesini iyice içinden çıkılmaz hale getirdi. Bazılarınız “bizim bölümde bunlar her zaman vardı” şeklinde itirazda bulunabilirler. Ancak gözden kaçırdıkları nokta hukukun ezbere dayalı bir bölüm olmasıdır. Dolayısıyla bir hukuk öğrencisi derslere devam etse bile, bir dersin vizesinden birkaç gün önce kütüphaneye kapanmak zorunda kalmaktadır. Özellikle geçen sene ikinci dönem gelen 2 vize uygulaması ile hukuk fakültesi müfredatında yer alan bir dönemdeki ders sayısı birleşince, bir hukuk fakültesi öğrencisi koca dönemde sadece üç veya maksimum dört hafta kütüphane yüzü görmemektedir
Sonuç olarak, hukuk fakültesi öğrencileri diğer kaliteli üniversitelerin hukuk bölümlerine nazaran çok ağır koşullar içeren uygulamalardan şikayetçi oldukları için bu sosyal eylemi başlattılar.
Eylem sırasında yazılmış bazı tweetler:
“Hukuk fakültesinin 4 yılı farz, 2 yılı sünnet haline geldi bitmeyen düzenlemeler yüzünden. #YeterBilkent”
“Benim bildiğim robot mühendislik fakültesinde yapılır @aatalar hocam Hukuk Fakültesi’nde değil! #YeterBilkent”
“#YeterBilkent Dönem ortasında ders bağlamak, idarenin “istikrar”, “belirlilik”, “öngörülebilirlik” ilkelerinden hangisine dayanıyor acaba ?”
“Deneme yanılma yöntemiyle hangi sistemin daha iyi olacağı kararlaştırılmaz. Biz de dekanlığın hamster fareleri değiliz. #YeterBilkent”
“Adımıza tebligat gelecek olsa kütüphaneye gönderirler nasılsa mutad meskenimiz kütüphane #YeterBilkent”
“#YeterBilkent dersten kalan birine hangi F notunu aldığını sorabileceğiniz tek üniversite”
“#yeterbilkent ne hocalar memnun ne öğrenciler, olsa olsa ancak döner sermaye memnundur bu gidişten. #ÖzlüyoruzSeniİhsanDoğramacı”
“#YeterBilkent @aatalar hocam Hukuk sosyal bir bilimdir. Öğrenciyi sosyal hayattan soyutlamak ise Hukuk’un mekanizmasına terstir.”
Bilkentli Muhafız
Gupse Özay bile bu hareketten haberdar olmuş ya la helal olsun.