Bu hafta sonu Şükrü Saraçoğlu Stadyum’unda tam anlamıyla futbol ziyafeti vardı. Biz Türk futbolseverler ne yazık ki bol gollü derbilere alışık değiliz , genelde 1-0 ‘ı bulduğu andan itibaren görsel zevk yerine 3 puana odaklanan Daum- Lucescu- Aykut Kocaman gibi teknik adamlara tam alışmaya başlıyorduk ki bir tarafta hücumu düşünen Ersun Yanal’lı Fenerbahçe öbür tarafta oynamak isteyen Bilic’li Beşiktaş’ın Portekizlileri olunca derbinin tadı damağımızda kaldı desek yalan olmaz.
Yazıma maçın bana göre en güzel hareketiyle başlamak istiyorum. Atılan 6 gol verilen 2 kırmızı karttan öte Fenerbahçe taraftarının Tolga Zengin’e ve annesine göstermiş olduğu saygı Fair- Play adına çok güzel bir hareketti. Allah Tolga Zengin’in annesine acil şifalar versin. Trabzonspor’da oynarken takım arkadaşlarına Fenerbahçe dışında hangi takıma giderseniz gidin diyebilen bir kaptan için Fenerbahçe taraftarının bu tutumuna Tolga’nın alkışlarla cevap vermesi benim gözümde senenin son derbisini özel kılan bir hareket olarak hatırlanacaktır.
Maçı izlerken sürekli bir taraf seviniyordu, maçta sürekli var olan aksiyon tabi tansiyonu da yükseltti. Maçlardan sonra hakemi konuşmak- tartışmak pek tasvip ettiğim bir konu değildir ama Cüneyt Çakır’ ın yönettiği hemen hemen her büyük maçta mutlaka kırmızı kart veya kartların olması tesadüf müdür? Cüneyt Çakır biraz daha böyle giderse yönettiği maç tahminlerinde ”kırmızı kart çıkar” fikri en baskın tahmin olmaya başlayacak herhalde gözümde.
Maça tekrar geri dönersek işe Raul Meireles ile başlamak istiyorum. Biz seni çok seviyoruz Meireles ama sen neden böylesin? Bu kaçıncı vukuat Meireles? Ne zaman uslanacaksın Meireles? Sen hiç kırmızı kart görmemiştin bize gelirken değil mi Meireles? O kadar maç seçen bir futbolcusun ki küçük takımlara karşı kırmızı kart görmekte tarzın değil, bir Avrupa maçı ( Bate Borisov ) veya bir derbi ( hem Galatasaray hem Beşiktaş) değilse tenezzül etmiyorsun, maaşallah Meireles, bu halin seni de sevgimizi de bitiriyor ya haberin de olsun Meireles.
Mereiles’ in yerini ileri ki maçlarda muhtemelen Holmen veya Cristian alacaktır. Peki ya Volkan’ın yerini ne zaman Mert alabilecek? Bu sene kaçıncı defa yazıyorum Volkan’ı? Ben gerçekten sayısını unuttum. Beşiktaş’ ın 2.golünde nereye gidiyordun acaba Volkan? En son ceza sahasının baya dışında bir zıplayışını gördüm ama Almeida o arada topu boş kaleye yollamakla meşguldü o yüzden görememişimdir kusura bakma Volkan. Biliyorum 3 Temmuz sürecinde takımına sahip çıktın, yarı yolda bırakmadın ama şimdi formsuzluğunu kendinde görüp sırayı Mert’e bırakma zamanıdır, sana yakışan bu olacaktır kaptan.
Fenerbahçe adına maçın hayal kırıklıklarını yazdıktan sonra şimdi sıra yiğidin hakkını vermeye geldi. Fenerbahçe hücum hattını Allah nazarlardan korusun. Anelka – Hooijdonk – Alex – Nobre hatta Andersson – Revivo gibi yabancı forvetler görmüş Fenerbahçe taraftarı hiç Emenike – Kuyt – Sow gibi öldürücü bir hücum hattına sahip olmamıştı. Ersun Yanal’ın bu değişimde yeri tabi yadsınamaz ama bu 3’lüden 2’si formda olduğunda Fenerbahçe’yi durdurmak çok zorlaşıyor, zaten formsuz olan içinde yedek kulübesinde Webo beklediği için Fenerbahçe’nin bu sene kaç gol atabileceğini gerçekten merak ediyorum. Sene başında bolca tartıştığımız Cardozo mu ? Emenike mi ? ikileminde Emenike’yi seçen Ersun Hoca gerçekten haklıymış teşekkürler Ersun Hocam , teşekkürler Emenike.
Alex’ in gidişinde sonra Fenerbahçe’nin yabancı spor yazarlarının ” bayrak adam ” diye adlandırdıkları sembol oyuncu sıkıntısı çekebileceğinden söz ediliyordu. Takım zor durumlara düştüğünde arkadaşlarını ateşleyecek bir oyuncuya her takım sahip olmak ister Alex’te tam bu tarzda bir oyuncuydu , gider Deivid’e laf yetiştirir, Lugano’ya hücuma git der hiç kimsenin bir şey yapamadığını anladığı zamanlarda da gider kendi atar maçı çevirirdi. Alex’in vedasından sonra önce Emre bu role bürünmeye çalıştı ama sakatlıkları ona engel oldu, onun yokluğunda bir kişiye bu rol öyle yakışıyor ki anlatamam. Golü attıktan sonra Kuyt’ ın yüz ifadesini gördünüz mü ? Yanmayı geçtim adeta tutuşuyordu Kuyt, öyle ki onun o hali herkesi ateşledi, stadyumdaki taraftar- takım arkadaşları hatta TV’nin başında biz milyonlarca futbolsever Kuyt’ın hırsını içimizde hissettik. Liverpool taraftarı seni neden bu kadar seviyor çok iyi anlıyoruz Kuyt, futbolunun son döneminde gözlerimizin pasını aldığın teşekkürler Kuyt, sen bir genç oyuncu için en iyi rol modelsin ve takımın genç yeteneklerinden biri olsam bu hırstan biraz kapabilmek için sanırım başını baya ağrıtırdım. ( Kızım sana söylüyorum SALİH sen anla. )
Maç bittikten sonra puanını 32 ‘e yükselten Fenerbahçe teknik heyeti için henüz kara bulutlardan söz etmek mümkün değil ama lig uzun bir maraton ve Ersun Yanal bunun gayet farkında, eminim ki Çaykur Rize deplasmanı için çalışmalara hemen maç gecesi başlamıştır. Kasımpaşa – Galatasaray maçının berabere bitmesiyle puan farkı da azalmadı ve Fenerbahçe şampiyonluk yolunda bir virajı daha kayıpsız dönmüş oldu, haftaya Rize’yi formda bir hücum hattı bekliyor peki biz taraftarı neler bekliyor hep beraber göreceğiz.
Kaynak : Ligtv.com