Bildiğiniz üzere Cuma günü FKF Bilkent ile Medeniyet Kulübü arasında yaşanan gerilimle ilgili Medeniyet Kulübünün bildirisini yayınlamıştık. Dün gece de FKF Bilkent bu konu ile ilgili Facebook sayfasında bir bildiri yayınladı. Tarafsızlığı ilke edinmiş bir gazete olarak, şimdi de o bildiriyi size sunuyoruz.
FKF Bilkent’ten, Bilkent Üniversitesi Kamuoyuna Duyuru,
25 Aralık 2013 Çarşamba günü Bilkent Medeniyet Topluluğu tarafından “Suriyeli Göçmenler için Yardım Kampanyası” ismiyle başlatılan kampanya ve açılan standa dair kaygılarımızı, yine Medeniyet Topluluğu’ndan öğrencilere (kadın veya erkek olmalarını önemsemeksizin) ilettik. Geçtiğimiz cumartesi günü Medeniyet Topluluğu’nun konuyla ilgili yaptığı asılsız ve kamuoyunu yanıltmayı hedefleyen açıklamanın ardından, durumu insanlara doğru olarak anlatmak amacıyla böyle bir açıklama yapma ihtiyacı duyduk.
Bahsedildiği üzere, malum arkadaşlar “Suriyeli Göçmenler” için yardım toplamak amacıyla 25-26-27 Aralık’ta A binası önünde stant açmışlardır. Standın açılmasından (dolayısıyla bizim böyle bir meselenin varlığından haberdar olmamızdan) bir gün sonra, FKF’li bir arkadaşımız bireysel olarak standa giderek yardımların nereye, nasıl gittiğini öğrenmek amacıyla sorular sormuştur. Kendisinin aldığı cevap, yardımların bir kısmının Ankara’daki mültecilere, diğer bir kısmının ise Kızılay’a bağışlanacağı şeklinde olmuştur. Bugüne kadar Türkiye’deki diğer birçok üniversitede sözde “Özgür Suriye Ordusu”, El-Kaide ve El-Nusra gibi dinci-gerici terör örgütlerine yakın derneklere bağışlanmak üzere para ve yardım malzemesi toplandığını bildiğimizden, meseleyi detaylıca öğrenmek için bir sonraki gün tekrar standa gitme kararı aldık. 27 Aralık cuma günü standa giderek yardımların gidebileceği adreslerin net olmamasının konuyla ilgili kaygılarımızı artırdığını ve daha önce başka üniversitelerde toplanan yardımların Suriye’de üniversiteleri bombalayarak gençleri katleden, hastahane ve ilkokullara vahşice saldıran, canilikleri tüm halkımızca gayet iyi bilinen bir takım radikal İslamcı örgütlerin üyelerine yardım sağlayan sözde yardım derneklerine gitmesinden endişe duyduğumuzu belirttik. Bu kez aldığımız cevap yardımların tamamının Kızılay’a gideceği şeklinde oldu. Konuştuğumuz arkadaşların çelişkili açıklamaları şüphelerimizi bitirmek bir yana daha da artırdı. Bu arada Medeniyet Topluluğu’yla aramızda geçen diyaloğu, sonradan kendilerinin kasıtlı olarak veya olayın heyecanıyla Bilkent kamuoyunu yanlış bir şekilde bilgilendirme ihtimallerine karşı elimizde bir kanıt olsun diye kameraya aldık. Ne yazık ki boş yere kamera kullanmadığımız olaydan hemen bir gün sonra kulüp tarafından yapılan yanıltıcı ve karalayıcı açıklamayla belli oldu.
Bu konuda net olarak belirtilmesi gereken birkaç nokta daha olduğunu düşünüyoruz:
1- FKF Bilkent tarafından bu arkadaşlara “Neden Van’a değil de Suriyeli mültecilere yardım topluyorsunuz?” şeklinde bir soru sorulmamıştır. Zaten Vanlı depremzedelere yardım kampanyası için bizler de Öğrenci Konseyi ile görüşmüş ve Bilkent’te konuyla ilgili kamuoyu yaratmak amacıyla stant açarak bildiri dağıtmıştık.
2- 27 Aralık cuma günü, herkesin inancının gereklerini yerine getirmesine saygı duymakla birlikte, kulüp üyelerinden hangilerinin, nerede, ne şekilde bir ibadetle meşgul olduklarını düşünmeksizin öğle arasında standa gittik. Standa, durumdan endişe duyan tüm FKF’lileri temsilen yalnızca 7 arkadaşımız gitmiş, yalnızca bir arkadaşımız sözcülük yapmış, diğer tüm arkadaşlarımız seslerini dahi çıkarmadan olayı izlemişlerdir. Kaygılarını standda görevli bulunan arkadaşlara ilettikten sonra teşekkür ederek oradan ayrılmışlardır. Medeniyet Topluluğu’nun, o sırada standda bulunan kadın arkadaşları taciz ettiğimiz yönündeki çirkin iddialarını kesinlikle reddediyor, kendilerini dürüst olmaya çağırıyoruz.
3- Biz Fikir Kulüpleri Federasyonu üyesi öğrenciler, Aydınlanma değerlerine sahip çıkmak, ne pahasına olursa olsun gericiliğin, din satıcılığının, piyasacılığın karşısında durmak, üniversitelerde öğrencilerin meşru haklarını yine meşru zeminde korumak gibi ilkeleri olan ve tarihsel bir öneme sahip olduğu yadırganamayacak bir öğrenci birliğinin parçası olmaktan onur duyuyor, farklılıklara saygı duymak, düşünce özgürlüğü gibi konularda bu arkadaşların bizlere bir şeyler öğretme çabalarını yalnızca komik
buluyoruz.
4- Olayın yaşandığı gün, akşam saatlerinde standın önünden tek başına geçmekte olan kadın bir FKF’linin üzerine Medeniyet Topluluğu’nun malum “erkek” üyeleri yürümüş, kendisine tehditler savurarak kulüplerine ve eylemlerine dair kaygılarımızın hiç de yersiz olmadığını göstermişlerdir.
5- Benzer şekilde, bizleri “siyasi tetikçilik”le suçlayan bu arkadaşların, olaydan bir gün sonra FKF üyesi bir arkadaşımızı telefonla arayıp tehdit etmeleri “Medeniyet” anlayışları ve dünya görüşleri hakkında önemli ipuçları vermektedir.
FKF Bilkent, hiçbir şekilde yönetmelik dışı bir yönteme başvurmadan ve uygarca meseleyle ilgili kaygılarını topluluk üyesi arkadaşlara iletmiştir. Buna karşın Medeniyet Topluluğu’nun yayınladığı karalayıcı ve tehditkar bildiri, ayrıca iki arkadaşımızın olayın ardından doğrudan tehdit edilmeleri muhatap olunan öznenin karakterini açıkça Bilkent Üniversitesi öğrencilerine göstermektedir.
FKF Bilkent gerici tehditlere aldırmadan kendi yolunda yürümeye devam edecek, Bilkent Üniversitesi öğrencileriyle birlikte bilimin, sanatın ve aydınlığın ülkesini kurma yolunda emin adımlarla ilerleyecektir.
Sevgilerimizle,
FKF Bilkent