[box_dark]Halil Akbulut[/box_dark]
Bu İmajı Yıkmak Zor[box_light]
Bilkent Üniversitesi denince akla ilk gelen şeylerden biri de kuşkusuz apolitik imajı. Son zamanlarda kampüsümüzde gerçekleşen eylemlerden sonra, haber sitelerinde ve sözlüklerde yapılan yorumlar incelendiği zaman, şu tarz yorumların çok fazla olduğunu görmek mümkün: “Olup olabilecek en apolitik okulda bile yaklaşık bir saattir “hükümet istifa” sesleri yükseliyorsa daha da söylenecek bir şey yoktur.” “Beni şaşırtan eylemdir. Bilkent bile eylem yapıyorsa helal olsundur.” “Bilkent mi? Şaka yapıyor olmalısınız.” Bu yorumlar üzerine, Kampüs Birimi olarak Bilkent’in sahip olduğu bu imajın masaya yatırılması gerektiğini düşündük ve böyle bir yazı hazırlamaya karar verdik.
Benim şahsi fikrim, öğrenciler bakımından bu imajın yavaş yavaş meşruiyetini yitirdiği yönündedir. Son zamanlarda kampüste gerçekleştirilen eylemlere olan katılımın yoğunluğu Bilkent öğrencilerinin de artık ülkedeki politik olaylara sessiz kalmadığının açık bir göstergesidir. Ancak her ne kadar bu gelişmeler bu imajın yıkılması adına sevindirici olsa da, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” felsefesinin hala hakim olduğunu söylemek çok da yanlış olmaz. Bunun yanında halen siyasi tartışmalara konu olan “Kürtçe dersleri” konusunda öncü üniversitelerden biri olarak bizi şaşırtsa da, Bilkent yönetiminin apolitik tavırlarının değişmeyeceği kuşkusuzdur. Son olarak, bu konuda önemsediğim ve çok fazla destekçisi bulunan bir görüşü alıntılayarak kendi yorumumu bitirmek istiyorum. “Sizin apolitiklikten kastınız öğrencilerin kendi görüşlerini rahatça ifade edebilmeleri bence. Şahsen o çok “politik” ODTÜ, Ankara vb. üniversitelerde milliyetçilerin, muhafazakarların, liberallerin vs. rahatça konuşabildiklerini -politik öğrenciler sağolsun(!)- hiç sanmıyorum” (Bilkent Secrets’ta bu konuyla ilgili yapılmış bir yorum.)
[/box_light]
[box_dark]Rabia Demir[/box_dark]
Bilkent Bu İmajı Yıktı[box_light]
80’lerin çalkantılı dönemlerinden sonra, uzun zamandır sesi çıkmayan 90 kuşağı apolitiklik iddiasıyla karşı karşıya kalmaktaydı. Bu noktada özellikle Bilkent Üniversitesi’nin, siyasi olaylara karşı duyarsız ve bu konularda bir hayat görüşüne sahip olmayan öğrenci profili barındırdığı toplumda büyük bir çoğunluğun ortak kanısıydı. Türkiye’de fitili 31 Mayıs 2013’te ateşlenen siyasi bir uyanış başlarken, ardı arkası kesilmeyen skandallar sadece gençliğin kendi sorumluklarının farkına varma sürecini hızlandırmaya yardımcı oluyordu. O dönemden itibaren birçok ilde gerçekleşen eylemlerde ODTÜ gibi bazı üniversitelerin katılımı göze çarpsa da, Bilkent Üniversitesi’nden de birçok öğrenci aktif bir şekilde oradaydı ki bu durum bunca yıldır apolitik okul damgası yiyen Bilkent’in durumunda bazı değişimler olduğunu gösterir nitelikteydi. Bu durumun fark edilmemesinin nedeni ise o dönemde Bilkent öğrencilerinin toplu bir biçimde hareket etme alışkanlığına sahip olmamalarıydı. Bireysel katılım sağlayan birçok kişi oradaydı, ama bunu “Bilkent de Burada ” tarzı bir fark edilebilirlik ile sergilemiyorlardı. 2013-2014 eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla, FKF(Fikir Kulüpleri Federasyonu) Bilkent kolu, okulda kendini gösterirken bu sayede öğrenciler nihayet bazı şeylere ses çıkarmak amacıyla birleşme ortamını bulabildiler. İlk dönem gerçekleşen yemekhane boykotu buna büyük bir örnek olabilir tabii, ne de olsa Bilkent tarihinde ilk kez okul yönetimine karşı bir başkaldırı yaşandı. Bu dönem ise Bilkent, Berkin Elvan’ın ölümü için ayaktaydı. Bunun sorumlularına tepkilerini, hem okulda toplanarak hem de Kızılay’daki eylemlere katılarak gösterdiler. Eskiden apolitiklikten mi yoksa tepki gösterecek düzeyde bir olayla karşılaşılmadığından mı bu kadar sakin bir okuldu bilinmez ama şu dönemden sonra Bilkent’in bu kötü imajı yıktığı yadsınamaz bir gerçek.
[/box_light]
[box_dark]Melis Ercan[/box_dark]
Değişim Başladı![box_light]
Kurulduğu dönemden bu yana gerek yönetimi gerekse öğrencilerinin duruşuyla apolitik bir imaj çizen Bilkent Üniversitesinde özellikle Berkin Elvan olaylarıyla sorulmaya başlanan bu imaj değişiyor mu sorusu son günlerde öğrenciler arasında sıkça konuşulan bir konu haline geldi. Bana göre böyle bir sorunun sorulması bile bir değişimin başladığının göstergesi. Gezi olaylarına yönetimin tepkisiz kalmasıyla gün yüzüne çıkan Bilkent’in apolitik imajı son günlerde öğrenciler tarafından devriliyor. Berkin Elvan olaylarında toplanan kalabalık ise bunun en büyük göstergesi. Fakat olaylardan sonra yapılmaya başlanan ODTÜ ve Bilkent karşılaştırması bence doğru değil, çünkü bu kalabalığa ve fikrini rahatça söyleyen öğrencilere rağmen Bilkent hiçbir zaman ODTÜ gibi direnen ve toplumsal olaylara katılan bir üniversite olamaz. Geçtiğimiz zamanlarda azınlıkta kalan, fikrini savunan öğrenciler şimdi çoğunluk haline gelip bir değişim başlatsa da yönetimindeki apolitik imaj değişmedikçe Bilkent Üniversitesi bu imajla anılmaya devam edecektir.
[/box_light]