“Basketbol beni ne zaman bırakırsa ben de onu o zaman bırakacağım.”
-Kerem Gönlüm
1995 yılında sınav stresini atmak için gittiği Aşkın Nur Yengi konserinde Şekerspor’ın antrenörü Süha Demircan’ın, Gönlüm’ün babasına kartını vermesiyle Kerem Gönlüm’ün o ana kadar hayallerinde olmayan profesyonel basketbolculuk hayatı Şekerspor’da başlar.
Pek çok kişinin basketbola başlamak için geç bulduğu 19 yaşında basketbola başlayan Anadolu Efes’in abisi, hırsı ve çalışma azmi ile Türk basketbolunun tecrübeli pivotu haline gelir. Savaşçı ruhu ile her zaman takım arkadaşlarını ateşlemeyi başarır. Kendine verilen görevleri layığı ile yerine getirir ve tam bir görev adamı olur.
Kovaladığı ribauntlar, savunmada gösterdiği yüksek direnç, tiplemeleri, kritik anlarda yaptığı doğru fauller ve en önemlisi basketbol zekâsı ile rakip takımın korkulu rüyası haline gelmiştir Kerem Gönlüm. Yürek gerektiren hareketleri, havlu atmayan mücadeleci ruhu, gerektiğinde bench’den bile takımına katkı yapması gibi özellikleri ile de kendi takımının pota altındaki silahı olmuştur.
2009 yılında adıyla birlikte anılan üzücü doping olayından 1 yıl sonra 2010 yılında o güne kadar hiçbir resmi maçta oynamamış olmasına rağmen Dünya Şampiyonasında milli takımda gösterdiği performansı ile herkese parmak ısırtmıştır. 128 kez milli takım formasını terleten Kerem Gönlüm’ün milli takıma yaptığı katkıları da göz ardı edemeyiz.
Kariyerinin artık sonuna yaklaştığını söyleyen Kerem Gönlüm, 12 numaralı formasına veda ettikten sonra umarım geleceğin genç basketbolcularına parkelerde deneyimlerini aktarmaya devam eder.
Bu da Kerem Gönlüm’ün 1000.ribaund serüveninden keyifli bir video;
isim yok
çok kısa bir yazı. anlatılacak çok şey olduğuna inanıyorum. diğer yazılarınıza da baktım, üslubunuz güzel ama yazılar çok kısa. diliniz abartılı ama anlattığınız şeyler çok az. bu yazıya tıkladıysam okuyorsam daha fazla şey öğrenmeyi beklerim. daha çok şeyler aktaracağınız yazılara…
Dilay Özcan
Merhabalar İsim Yok :)
Açıkçası yazılarımı okuyanı sıkmadan yazmaya çalışıyorum çünkü amacım sadece basketboldan anlayanların okuması değil anlamayanların da yazıyı okuduktan sonra basketbolcu hakkında kafasında bir fikir oluşturması. Yazdığım şeyler temeldir, derinlemesine değil ve kısa kabul ediyorum ancak amacım bu zaten terimlere boğmadan yalın halde anlatmak.