Galatasaray Kadın Basketbol Takımı 14 senelik hasrete son verdi ve final serisinin beşinci ve son maçında ezeli rakibi Fenerbahçe’yi 73-54’lük skor ile geçerek Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi’ni şampiyon olarak tamamladı. Türkiye Kupası ve Euroleague finallerinde de ezeli rakibini geçen Galatasaray, ligde 12.şampiyonluğuna ulaşarak Fenerbahçe’yi geride bıraktı ve üçlemeyi tamamladı.
Maça dönecek olursak; Galatasaray saha ve seyirci avantajını da kullanarak oyuna etkili başlayan taraf oldu. Ekrem Memnun’un sezon başından bu yana işin savunma tarafında belirlediği bir sistem var ve bunu başarı ile uyguluyor. Euroleague finalinde de gördüğümüz üzere Galatasaray maça 2-3 zone savunma ile başladı ve zaman zaman adam adama dönen değişmeli zone savunma kullandı. Keza Fenerbahçe de Galatasaray’a karşı alan savunması denedi ancak iyi yerleşim yapamamaları ve rotasyon savunmasındaki hatalar nedeniyle etkili bir savunma yapamadılar ve Galatasaray bu hataları çok iyi cezalandırdı. Çünkü alan savunmasının en büyük handikapları havuz bölgesi dediğimiz boyalı alan ve dip köşelerde yer alan boş atıcılardır. Galatasaray özellikle Alba Torrens ile bunu çok iyi kullandı.
Fenerbahçe takımı ise Yacoubou’yu serbest atış çizgisine bekçi olarak dikip, onun üzerinden pas alışverişi yapmak istedi ama başarılı olamadı. Özellikle takımın iki önemli skor opsiyonu olan Pondexter ve Angel oyunun iki yanında da etkisiz bir görüntü çizdi. Ancak burada eleştirilmesi gereken ilk kişiyi Roberto Iniguez olarak görüyorum. Bu sezon Fenerbahçe ve Galatasaray 11 kez karşı karşıya geldi. Ancak Iniguez, Galatasaray’ın iyi yaptığı, kalıplaşmış olan bazı şeyleri bozma üzerine iyi odaklanamadı ve bunun üstüne de Ekrem Memnun’un iyi coaching becerileri karşısında varlık gösteremedi.
Fenerbahçe boyalı alanda Galatasaray’a karşı iyi bir üstünlüğe sahip. Galatasaray’ın Sancho Little gibi iyi bir orta mesafe şutu olan ve Ekrem Memnun ile iyi bir gelişim gösteren Kelsey Bone gibi iyi ayak oyunlarına sahip pivotu olmasına rağmen Matovic, Yacoubou, Quanitra ile Fenerbahçe etkili olabiliyordu . Özellikle hücum ribaundları konusunda baskın olmalarının ödülünü serinin üçüncü maçında almışlardı. Çünkü kadın basketbolunda ribaund ve top kaybı istatistikleri çok önemlidir. Bu hanelerde başarılı bir performans sergilemeniz sizi her zaman maçın içinde tutar. Ancak istatistik hanesine baktığımız zaman Fenerbahçe’nin ribaundlarda 45-38 üstünlüğü olmasına rağmen top kaybı hanesinde ise 10-20 gibi bir durum var ve Galatasaray Odeabank’ın iki katı kadar top kaybetmiş durumda. Durum bu olunca haliyle kazanmak da imkansıza yakın oluyor.
Galatasaray Odeabank bu sezon beklentilerin çok üstünde bir performans ile mücadele ettiği tüm kulvarda şampiyonluk ipini göğüsleyen taraf oldu. Kuşkusuz bu şampiyonluklarda koç Ekrem Memnun’un payı çok büyük. Elindeki dar rotasyonlu kadrodan maksimum verimi alması, oyuncuları ile olan iletişimi ve algı yönetimi konusundaki başarısı takdire şayan. Ekrem Memnun uzun süre ara verdiği kadın basketboluna dönüşüyle en iyilerden biri olduğunu kanıtladı . Her geçen gün bir önceki günden iyi olmayı hedefledi ve büyük başarıya imza attı.
O’nun ne kadar iyi bir koç olduğuna dair söylenebilecek en güzel sözler için Carlos Arroyo’ya kulak verelim:
Fotoğraflar: Ntvspor.net ve Galatasaray Dergisi.