21. yüzyıla damgasını vuracak 3 araştırma sahası var derler. “Yazılım”, “genetik mühendisliği” ve “nanoteknoloji”. Bunlara yatırım yapanlar gelecekte ülke bazında da bireysel olarak da kazanacak şüphesiz. Şanslıyız ki Bilkent gibi içinde 2 tane nano araştırma merkezini bulunduran bir okuldayız. Bunlarda bir tanesi olan UNAM’ın yani uzun adıyla Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi’nin ne olduğunu, ne iş yaptığını, misyonunu merkezin direktörü olan Prof. Dr. Mehmet Bayındır’ın 2013 faaliyet raporuna verdiği mesajdan öğrenelim.
“UNAM’ın misyonu bilimin ve teknolojinin sınırlarında araştırma yapmak, geliştirdiği ileri teknolojilerle sanayi ürünlerimizin uluslar arası pazarlarda rekabet gücünü arttırmak, ülkemizin ihtiyacı olan nanoteknoloji alanında uzmanlaşmış insan gücünü yetiştirmek, sahip olduğu cihaz donanımını günün her saatinde çalışır vaziyette araştırmacıların hizmetine sunmaktır.”
SAYILARLA UNAM
– 9000m2 kapalı alan 80 milyon TL yatırım
– 50 milyon TL’yi aşan araştırma bütçesi
– 62 laboratuvar
– 48 aktif proje
– 13 çalıştay
– 256 araştırmacı (25 öğretim üyesi, 16 uzman araştırmacı, 25 doktora sonrası araştırmacı, 161 lisansüstü öğrenci, 25 mühendis, 4 idari personel)
– 13 spin-off şirket
– 800 kullanıcı (üniversitelerden 550, şirketlerden 250)
– 24 patent
– Son 5 yılda 450 den fazla SCI indeksli hakemli yayın
– 52 ödül
– 68 mezun
EĞİTİM
İleri seviyede araştırmalar yürütmenin yanında, UNAM’ın bir diğer misyonu da ülkemizin ihtiyaç duyduğu donanımlı işgücünün yetiştirilmesine katkıda bulunmaktır. Bu kapsamda UNAM bünyesinde Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji (MSN) programı açılmıştır. Birçok farklı disiplinden öğrenciler, bu programda yüksek lisans ve doktora derecesi çalışmalarını devam ettirmektedir. Bu programın en önemli yönlerinden biri farklı bölümlerden öğrencilerin UNAM çatısı altında buluşturması ve çok disiplinli araştırmaların önünü açmasıdır. Bu program kapsamında eğitimlerine devam eden öğrenciler UNAM altyapısını da kullanarak teorik yönden olduğu kadar deneysel yönden de kendilerini geliştirmektedir. Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji programı kapsamında fizik, kimya, biyoloji ve mühendislik dallarından lisansüstü dersler verilmektedir. Çok geniş bir ders yelpazesi olan programda, öğrenciler nanoteknolojinin temellerini ve farklı disiplinlerdeki uygulamalarını öğrenme fırsatı bulabilecekler.
ALTYAPI
UNAM, ekipman altyapısının geliştirilmesine ve sürekli en üst verimde kullanılabilmesine büyük önem vermektedir. Kurulduğu günden beri sürekli gelişen altyapısı ile UNAM, her geçen sene daha çok sayıda araştırmacıya hizmet vermektedir. Bir merkezi laboratuvar olarak UNAM’ın kullanıcılara sağladığı bir diğer fırsat da, çok deneyimli teknik personel ile çalışma yapma imkanıdır. UNAM altyapısını kullanmak isteyen araştırmacılar/uzmanlar, UNAM internet sayfası aracılığı ile projelerini tanımlamakta ve ihtiyaç duydukları cihazlara kayıt yaptırmaktadırlar. Cihazının kullanımı esnasında da o cihazın kullanımı konusunda uzmanlaşmış UNAM teknik personelinden destek alabilmektedirler. Online rezervasyon sistemi sayesinde tüm cihazların en üst düzeyde kullanılabilmesi sağlanmaktadır.
UNAM altyapısını kullanan oldukça fazla şirkette var. Biyotez Makine Kimya, Bilkent Cyberpark, Aselsan, Roketsan, Nanodev, İKSA mühendislik bu şirketlerden sadece birkaç tanesidir.
ÖNE ÇIKAN ARAŞTIRMALARDAN BİR KAÇ ÖRNEK
– Süpramoleküler polimerler
– Plazmonik etkilerle güçlendirilmiş yarı iletken nanokristal tabanlı fotodetektörler
– Nanokristal kuantum noktacıkları ile aydınlatma ve ekran uygulamaları
– UNAM ileri seviye sperktroskopiyi cebinize getiriyor
– Optoelektronik burun: sahte içkilerin tespiti
– AIN, GaN ve AlxGa1-xN kristal ince filmlerin oyuk katod plazma-destekli atomik katman biriktirme yöntemi ile düşük sıcaklıklarda büyütülmesi
MEZUN GÖRÜŞLERİ
UNAM’a bağlı malzeme bilimi ve nanoteknoloji (MSN) yüksek lisans ve doktora programında mezun olduğum için kendimi iyi hissediyorum. Burada teorik ve hesaplamalı katı hal fiziği alanında yaptığımız çalışmaların dünyadaki araştırmalara yön verdiğini düşünüyorum. UNAM’ın başarısındaki temel unsurun farklı altyapılara sahip insanları bir araya getirerek disiplinler üstü araştırmaya yönelmesi olduğunu söyleyebilirim. Program süresince katı hal fiziği, kuantum mekaniği, istatistik fizik, grup teorisi, nanofotonik, doğrusal olmayan dinamik ve kaos teorisi ve buna benzer ufkumu genişleten dersler aldım. Buna paralel olarak yaptığım araştırmalar bu derslerden öğrendiğim bilgileri hemen uygulama imkanı sağladı. UNAM’ın sağladığı olanaklara, yetiştirdiği insanlarla ve yaptığı yayınlarla dünyanın önde gelen enstitüleriyle yarıştığına inanıyorum.
Dr. Seymur Cahangirov
2007-2012 yılları arasında UNAM’da doktora eğitimimi tamamladıktan sonra doktora sonrası araştırmacı olarak Minnesota Üniversitesi Kimya Mühendisliği ve Malzeme Bilimi Bölümünde çalışmaya başladım. Bulunduğum bölüm Amerika’da kimya mühendisliği alanında en iyi 3. Bölüm olarak bilinmekte ve oldukça iyi imkanlara sahiptir. Amerika’daki olanakları da tecrübe etmiş biri olarak UNAM’daki birçok çalışmanın Amerika’da tanıdığım yerlerde üretilen bilimsel çalışmalarla yarışır nitelikte olduğunu düşünüyorum. Burada tanıştığım Türk bilim insanları için de UNAM’ın ayrı bir yeri var, birçoğu UNAM’dan övgüyle söz etmekteler. Amerika’dan Türkiye’ye dönmeyi planlayan başarılı bilim insanlarının çalışmak istediklerin yerlerin başında UNAM geliyor.
Dr. Mehmet Topsakal
2007-2013 yılları arasında yüksek lisans ve doktora çalışmalarımı UNAM bünyesinde yapmış bulunmaktayım. UNAM teknik donanımının yeterliliği yanında birçok farklı bilim alanından akademisyen ve öğrenciyi buluşturarak disiplinler arası bir diyalog imkanı da sağladığı için Türkiye’deki önemli bilimsel kurumlardan biridir. UNAM’ın mühendislik ve pragmatik araştırma alanları dışında da saf bilimsel gelişmelerin doğuş yuvası olmasını ve imkanlarının yeterliliği ve genç-dinamik kadrosu sayesinde coğrafyamızda da bir bilim ekolunun oluşmasına yardımcı olmasını ummaktadır.
Dr. Sündüs Erbaş Çakmak
2013 faaliyet raporuna dayanan bu yazımda genel hatlarıyla UNAM’ı tanıtmak istedim. Bununla birlikte UNAM’ın sayısız araştırma gruplarına kısıtlı yazıma sığdıramayacağım için yer vermedim. Bir sonraki yazım tamamen bu araştırma gruplarını tanıtmak üzerine olacak. Yapılan bu çok değerli araştırmaları bir sonraki yazımda okuyabilirsiniz.
[box_light]Kaynakça[/box_light]