Bugün KAOS GL Derneği’nin düzenlediği 9. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma kapsamında, Güney Kaliforniya Üniversitesi Profesörü ve Queer teorisyeni Jack Halberstam Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde “Devrimi Baştan Çıkarmak: Bir Gaga Manifestosu” başlığı altında bir konuşma gerçekleştirdi. Bu zihin açıcı ve düşünce provoke edici konuşmasıyla Halberstam, toplumsal cinsiyet temelli mücadele bağlamında duymaya alışık olmadığımız konulara değindi. Bir çoğumuzun daha önceden görmüş olabileceği, ülkeleri homofobi yahut eşcinsel hakları açısından sınıflara ayıran haritaların ilk bakışta göze çarpmayan bir yönüne değindi; eşcinsel hakları konusunda en “ileri” olan ülkelerin Batı Kolonyalistleri olması. Neo-Kolonyal dönemin bir getirisi olan batı kriterleri dayatmasının eşcinsel hakları kapsamında da devam ettiğini önerdi Halberstam. Bir başka deyişle, kriterlerin, “lezbiyen” gibi bizzat Batı ülkeleri tarafından oluşturulmuş kavramların yer aldığı bir kontekstte, yine bu aynı ülkelerin en birinci olmasının şaşılmaması gereken bir durum olduğuna değindi. Argümanını biraz daha somutlaştırmak için “transseksüel, lezbiyen” gibi Batı terimlerinin tarifleyemediği Tayland’taki “ladyboy” gibi pratiklerden örnekler verdi ve farklı kültürlerin farklı cinsel ekonomileri olduğunu savundu. Yine bununla bağlantılı olarak, eşcinsel evliliği meselesine de daha eleştirel bakmak gerektiğini savundu. Sahiplik ilişkisine dayanan ve heteroseksüel çiftler için bile çökmekte olan bir kurumun Queer kültürünün doğasına aykırı olduğunu belirtti. Halberstam’ın değindiği bir diğer konu ise Occupy Hareketlerinde ve Gezi Parkı eylemlerinde görülen eşcinsel ve transseksüel toplulukların kendilerine özgü eylem metotlarının diğer protestocularca “bir sonuca varmayacak olması”, “ciddiye alınmamalarına sebep olacak olması” şeklinde eleştirilmesiydi. Tepkisini “bizi ciddiye almayın” şeklinde dillendiren Halberstam hiç kimseye onların “mantığı” çerçevesinde bir açıklama borçlu olmadıklarını, zaten karşısında konumlandıkları yapının en başta bu mantığın ürünü olduğunu belirtti.
Konuşmanın hemen ardından homofobi, transfobi, nefret ve iş cinayetleri karşıtı yürüyüş gerçekleştirildi.
“Soma’nın hesabı sorulacak”, “Homofobik devlet, yıkacağız elbet”, “Travestiyiz, buradayız alışın gitmiyoruz”,“15’inde bir fidan Berkin Elvan” yürüyüşte sıkça dile getirilen sloganlar arasındaydı.
Kişisel Not/Veda:
Eylül 2013’ten beri bir parçası olmaktan mutluluk duyduğum Gazete Bilkent Politika Birimi için son kez yazıyorum. Birim editörümüz Ali Yağız Baltacı başta olmak üzere, düşünceleriyle, kalemleriyle hayatımı renklendiren sevgili yazarlarımızın hepsine buradan çok teşekkür ediyor ve Politika Biriminde oluşturduğumuz çok-sesli, hoşgörülü ve dostane atmosferin nesillerce devam etmesini diliyorum. Hoşçakalın.