10 Eylül Çarşamba gecesi TRT2 ‘de Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Görmez’i takip ettiniz mi?

Mehmet Bey’i uzun süredir dikkatle takip ediyorum. TİKA Başkanı Serdar Bey ile beraber yaptıkları basın toplantısından sonra da kendisini daha fazla takdir ettim. Sayın Başbakanın Diyanet‘i kendisine direkt bağlaması da birbirlerini bilgilendirme ve dengelemeleri açısından da isabetli olmuştur kanaatindeyim. Gelelim sözü edilen programa;

Tika Başkanı ve Mehmet Görmez’in ortak basın toplantısı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ve Filistin eski Evkaf ve Din İşleri Bakanı Dr. İsmail Rıdvan’ın katıldığı basın toplantısında, Gazze için acil insani yardımın devam edeceği ve sürdürülebilir projelerle Gazze’nin destekleneceği açıklandı.

674170
’İnsanlığın vicdanını onarmak için gelin Gazze’yi yeniden imar edelim’  başlığı altında kampanyanın devam edeceğini açıklayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, başlattıkları yardım kampanyası kapsamında bugün itibarıyla 52 milyon 900 bin lira toplandığını belirterek, “Yeni başlığımız ’İnsanlığın vicdanını onarmak için gelin Gazze’yi yeniden imar edelim.’ Bu sadece halkımıza bir sesleniş değildir, bu aynı zamanda bütün Müslüman kardeşlerimize bir sesleniştir, çığlıktır” dedi. Bilhassa petrol zengini Müslüman kardeşlerimize sesleniyorum. Sadece bir aylık israflarımızı önlersek, inanıyorum ki Gazze’yi yeniden imar ederiz. Müslüman ülkelerin büyük bir kısmı sadece bir aylık israflarını önlerse Gazze’yi yeniden imar eder” diye konuştu.

TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ise, Gazze’ye yardım çalışmalarıyla ilgili sürecin Türkiye adına onur verici şekilde devam ettiğini söyledi. Bombalamanın başladığı günden itibaren Gazze’nin yanında olduklarını ifade eden Dr. Serdar Çam, acil ve insani yardımların, içeriden tedarik edilerek yoğun şekilde sevkiyatının yapıldığını bildirdi. Gazze halkının acıların en büyüğünü yaşadığını ifade eden TİKA Başkanı, bundan sonraki süreçte konut ihtiyaçlarının karşılanmasına dönük çalışma yapılması gerektiğini, bununla ilgili proje hazırlıklarının devam ettiğini bildirdi. Tarım, hayvancılık ve mesleki konularda, üretime dönük projelerin de geliştirileceğini kaydetti.

 

Filistin Evkaf ve Din İşleri Eski Bakanı İsmail Rıdvan, Filistin meselesini sahiplenen, Filistin halkının dertleriyle dertlenen Türk halkına teşekkür etti. Filistin’de düşman saldırılarından kaynaklanan çok büyük afet yaşandığını dile getiren Rıdvan, 2 bin kişinin şehit olduğunu, 10 bin 200 kişinin yaralandığını, yarım milyon insanın yaşadığı bölgeyi terk ettiğini ve evsiz kaldığını Mehmet Görmez, Serdar Çam’ın da katıldığı basın toplantısında, Gazze için acil insani yardımın devam edeceği ve sürdürülebilir projelerle Gazze’nin destekleneceği açıklandı.11 bin meskenin, 65 caminin yıkıldığını, 141 okul, 6 üniversite binası ile çocukların gıda ihtiyaçlarının karşılandığı bisküvi ve süt fabrikalarının hedef alındığını anlattı.

Bu sözlerin üzerine söz söylemek abes olur ancak; geçenlerde Türk halkının yaptığı ekmek israfı cami kürsülerinden halka hatırlatıldı. Ben de size hatırlatmış olayım. Bir yıllık ekmek israfının yekun bedeli 1.5 milyar TL. İstanbul’da Fatih’in girişin de Sanki Yedim Camii vardır, sanki israf etmedim mantığı ile 1.5 milyar T.L ile Gazze ‘ye kaç okul, kaç hastane, kaç camii imarı, kaç kamyon gıda, kaç kamyon temizlik maddesi alınır, ne kadar yapı tekrar imar edilir varın siz hesap edin…

Sonuç olarak;

Türkiye kendi iç dinamikleri ile boğuşurken her gün 1000-1200 Müslümanın Budistlerce, Hristiyanlarca ve Siyonistlerce katledilmesine çare olamayacaktır.

Siyaset kurumu ve siyasi partilerin her biri birbirleriyle, sivil toplum örgütleri ve devlet tam bir kardeşlik tesis etmeli.

Türk devleti onların ağabeyi olduğunu gösterebilmelidir ki bu mesele kesinlikle sadece hükümet meselesi değil… Tüm Türk halkının meselesidir.

Hükümet paralel ve İşid ile uğraşmaktan Mısır, Suriye, Irak, Gazze, Filistin meselelerini ıska geçmez inşallah…

Mısır’da Mursi devrildikten sonra Gazze ‘nin nefes aldığı tek kapının yani Refahiye kapısının Sisi tarafından kapatılması çok absürt bir soruyu aklıma getirtti… Mursi ‘nin gidişi Sisi’nin getirilişi sırf Refahiye kapılarını kapatsın diye olabilir mi?

Müslüman Ülkelerin İslam alimleri, kanaat önderleri sosyal bilimcileri ve siyaset tarihi uzmanları her problemli ülke için kendi iç dinamikleri ile ayrı ayrı ince siyasetler üreterek, çıkış yolları önermelidirler. Böylece şuralar neticesinde bir ortak akıl tesis edilebilecektir.

Leave a Reply