Klişeleşmiş bir konuyla, son derece sıradan karakterleriyle, defalarca kez işlenmiş perili ev temasıyla “American Horror Story”; sezonun en sıra dışı yapımı. FX kanalı tarafından izleyiciye sunulan dizi kan, cinsellik ve gizem ile örülmüş sürükleyici bir hikaye, son derece başarılı bir kurgu ve daha da başarılı oyunculuklarla görece olarak son derece verimsiz ve yaratıcılıktan uzak dizi yığının içinde diğerlerinden ayrılmakta.
Hikayemiz iki ebeveyn ve bir adet genç kızdan oluşan ailenin, başlarından geçen talihsiz ve sarsıcı olayları geride bırakmak ve yeni bir başlangıç yapmak için Kaliforniya’ya ve elbette ki dizinin bir diğer başrolü olan naçizane eve taşınmaları ile başlar.
1920’de inşa edildiği andan itibaren dehşete düşüren cinayetlere sahne olan “ev” eski sahiplerini bırakmamakta, yaşayanla ölüler ilginç bir diyalogla bir arada yaşamaktadırlar. Yetmiş veya yirmili yaşlarında olan hizmetçisinden, suratının yarısı yanmış eski sahipten, yan komşularına bir sürü karakteri bir arada görmenin yanı sıra, bodrumdaki ve tavan arasındaki dehşetleri, Tate, eşcinsel çiftimiz ve elbette ki sayın Lateks ile karakter açısından zengin ve doyurucu, yan hikayelerin ve onların ana hikayeyle ve günümüz ile birleşmeleri ile “American Horror Story” diken üstünde bir seyir sunmakta.
Klişelerin klişe olma sebepleri aslında gerçekten izleyici tarafından son derece tutulan ve bir noktaya kadar aslında son derecede başarılı olmalarıdır. “American Horror Story” bu noktada klasik bir perili ev hikayesinden istenebilecek her şeyi sunmakla kalmayıp, son derece günümüzden bir kurguyla, izleyiciyi diken üstünde tutmaya bir saniye ara vermeden, sürükleyiciliğini bir saniye kaybetmeyen anlatımıyla işlediği tüm klişelerin hakkını vermekte.
Sıradan bir gününüzü gerginlikle geçirmek istiyorsanız ve bu türü sevenlerdenseniz “American Horror Story” şimdilik sekizinci bölümü “Lastik Adam” ile seyir keyfine hazır.