‘Tuhaf Doğa Yazı Dizisi’nin bir önceki yazısı büyük beyaz köpekbalıkları hakkındaydı ve bu canlıların ne kadar vahşi olabildiklerine değinmiştik. Yazı dizisinin sıradaki konusu, National Geographic’in ve aynı zaman da benim de favorim, bir diğer öldürmeye programlanmış olan doğa harikası canlı ise timsah. Bizim gibi sadece son 200 bin yıldır yeryüzünde olan bir canlı türünün, 220 milyon yıldır hayatta olan bu türün son üyeleri karşısında saygıyla eğilmesi gerektiğini vurgulamakta fayda var. 65 milyon yıl önce Dünya canlı nüfusunun yaklaşık %70’ini yok eden büyük meteordan ve devamındaki sayısız çevresel felaket ve zorluktan, sahip oldukları olağanüstü biyolojik yapıyla kurtulmayı başardılar. Bence, bu bile başlı başına bu canlıların iyi ve etkileyici anlamda “tuhaf” olarak nitelendirilmesi için yetecek bir unsur. Öncelikle tuzlu su timsahlarının, kendi türlerinin en iyi temsilcileri olduğunu belirtmekte fayda var.
Timsahların çeneleri, Dünya üzerindeki en güçlü çenedir. 6 metreyi bulabilen tuzlu su timsahları, büyük beyazın 3.000 Newton’luk ısırma kuvvetine karşın, 34.000 Newton’luk ısırma kuvvetine sahiptirler. Yaklaşık 12 metre boyundaki ataları Deinosuchus’un, Jurassic Park’ın ünlü maskotu T-Rex’i bile ikiye katlayan 103.000 Newton’luk ısırma kuvveti ile dinozorlarla beslendiğini düşünecek olursak, bu canlı türü için bir de şapka çıkarmamız gerekecek. Bunun yanı sıra timsahların gözlerinde iki tane kapak bulunmaktadır. Suya daldıklarında dış göz kapağı açıktır; ama içteki şeffaf göz kapağı kapanır ve timsahın bu sayede su içinde gözünün zarar görmeden görmesini sağlar. Timsahların çeneleri sadece açılıp kapanmak için gelişmiştir. Bu yüzden avlarını parçalarken büyük beyazınki gibi kendilerine özgü sembolik bir hareket geliştirmişlerdir: ölüm burgacı. Timsahlar, yakaladıkları ve hâlâ canlı olan kurbanlarının etrafında dönerek akciğerlerinin içine su dolmalarını sağlayarak boğarlar ve sonra da aynı şekilde dönerek etlerini parçalayıp bütün halinde yutarlar. Bununla birlikte sahip oldukları bir diğer sıradışı özellik ise sıradışı bir bağışıklık sistemine sahip olmalaradır. En basitinden örnek vermek gerekirse timsahlar, tamamıyla kansere bağışıklık geliştirmiştir. Burada ikinci şapka çıkıyor. Son olarak, onların da etkileyici sıçrayışları var. Timsahlar, kuyruklarında güçlü kaslar sayesinde kendi uzunluklarının tamamı kadar sudan dışarı yükselebilirler.
Büyük beyaz köpeklarının ve tuzlu su timsahlarının tuhaf doğanın en büyük yırtıcılarından olduğunu söylemek yerinde bir cümle olacaktır. Peki bu iki büyük canavar karşılaşırsa ne olur? Sanırım ben paramı timsahtan yana yatırırdım. Peki ya siz?