24 Aralık Çarşamba akşamı Bilkent Konser Salonu, İstanbul’da metroda verdikleri sürpriz mini konserle yankı uyandıran ve hız kesmeden yükselişini sürdüren Boğaziçi Caz Korosu’nu ağırladı. Noel öncesi; sürprizlerle dolu, samimi, dinamik ve unutulmaz bir akşamı Bilkentlilerle paylaşan koro, yepyeni 2015 yılı kadrosuyla karşımızdaydı.
Konser akşamını anlatmadan önce, sizlere Boğaziçi Caz Korosu’nu ve örnek gençlerini anlatmak isterim. Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü bünyesinde kurulan Boğaziçi Caz Korosu; metroda verdikleri sürpriz mini konserle Türkiye gündemini uzun bir süre meşgul etmiş, bu konserin videosu Youtube’de 10 milyona yakın tık almıştı. Avusturya’da düzenlenen Dünya Koro Şampiyonası’nda beş altın madalya kazanan koro, Haziran 2011’den itibaren şef Masis Aram Gözbek ve kadrosuyla, Boğaziçi Üniversitesi’nden bağımsız olarak yola devam etmeye başladı.
2013 yılının Haziran ayında Gezi Parkı direnişine destek vermek için yaptıkları ‘Çapulcular Oldu mu’ ve ‘Çapulcu musun vay vay’ uyarlamalarıyla yeniden gündeme gelen koro, uluslararası arenada birçok başarının sahibi olarak gördükleri takdirleri hak ediyorlar.
2007 yılından beri Boğaziçi Caz Korosu’nun şefliğini üstlenen Masis Aram Gözbek ise; birçok ülkede sayısız yarışmaya, festivale ve ustalık sınıflarına katılmış, hem bireysel hem de bu koroyla birçok ödül kazanmış oldukça yetenekli, genç bir şef. Şimdilerde Antonio Pirolli ile orkestra şefliği çalışmalarına devam eden Masis Aram; Boğaziçi Caz Korosu, Boğaziçi Gençlik Korosu, Sainte Pulcherie Korosu’nun şefliğini sürdürmenin yanı sıra Sertap Erener, Nil Karaibrahimgil ve Yasemin Mori gibi isimlerle de çalışmaya devam ediyor.
Gelelim o güzel konser akşamına…
Yeni yıla yaklaşırken süslenmeyi unutmayan Bilkent Konser Salonu, misafirlerini oldukça şık bir şekilde karşıladı. Yirmi dakikalık sabırsız bir gecikmenin ardından Boğaziçi Caz Korosu ekibi ‘Sabahın Seherinde Ötüyor Kuşlar’ ile şahane bir başlangıç yaptı. İlk bölümde ‘Atmacayı Vurdular’, ‘Suda Balık Oynuyor’, ‘Güzelleme’, ‘Kızılcıklar Oldu mu’, ‘Kara Üzüm Salkımı’, ‘Bir Dalda İki Elma’ ve ‘Yol Havası’ eserlerini seslendiren koro; ikinci bölüme Nazım Hikmet’in yazdığı ve Ahmet Ozan Baysal’ın bestelediği ‘Kız Çocuğu’ ile başladı. Ardından ‘Wade in the Water’, ‘Yeniden’, ‘With a Lily in Your Hand’, ‘Dostluğa Davet’ eserleriyle devam ederek, gecenin en beğendiğim iki eseri ‘Mamaliye’ ve ‘Journey to Brazil’ ile güzel hazırlanmış koreografileriyle konserlerini bitirdiler. İlk bölümde daha geleneksel kostümlerle sahneye çıkarken, ikinci bölümde kızlar şık, kırmızı birer elbise, erkekler ise smokin giymeyi seçmişlerdi.
Tam bitirdiler dedik ki; ısrarcı alkışların arasında ellerinde kukuletaları ve rengarenk yılbaşı süsleriyle Bilkent Gençlik Korosu sahneye fırladı ve Boğaziçi Caz Korosu ekibine ellerindekileri dağıtmaya başladı. Birlikte üç adet Noel şarkısı seslendiren korolar seyirciye harika bir son dakika sürprizi yaşatmakla kalmayıp, bir gün önceden Noel’i de kutlamış oldular. Çok kısa sürede, samimi ve renkli bir hazırlık yapan ekipler geceyi daha bir eşsiz kıldılar.
Sahneyi terk etmeden önce Erdal Tuğcular’ı ve Muammer Sun’u sahneye çağıran şef Masis Aram ve Boğaziçi Caz Korosu, onlara hediyeler takdim etti. Biz ne kadar dinlemeye doyamadıysak, onlar da söylemeye doyamamış olacak ki; gitmeden önce son bir kez ‘Jingle Bells’ şarkısını seslendirdiler.
Müzik ve keyif dolu bir geceden geriye kalanlar bunlar; kaçıranlar için, fırsatını yakaladıklarında aynı hatayı yapmamalarını öneririm. Müzik dolu günler ‘Çapulcu’lar…