Süper Lig’in 17. haftasında Beşiktaş deplasmanda Gençlerbirliği’ne konuk oldu. Demba Ba ve Olcay’ın nefis golleriyle galibiyeti kucaklayan siyah beyazlılar üst üste beşinci deplasman galibiyetini almış oldu.
Maçla ilgili bahsedilmesi gereken çok şey var belki ancak ortaya çıkan futbolun birinci faktörü kesinlikle zemindi. Fazlasıyla yumuşak olan zemin, oyuncuların sürekli kaymasına sebep oldu ve birçok pozisyon zemin nedeniyle istenilen sonuca ulaşamadı. İki takım da maçın zorlu geçeceğinin farkındaydı. Beşiktaş’ta Sosa, Veli, Cenk ve Gençlerbirliği’nde Stancu, Tomic, Özgür’ün eksiklikleri iki takımı da oldukça zorladı. İlk yarı pozisyon anlamında fazlasıyla kısır ve bol hatalı bir futbol izledik. Beşiktaş istediği pas yollarını yaratamadı, Sosa yerine güvenilen Oğuzhan yine hayal kırıklığı yarattı. Atiba, Necip’le gereken uyumu yakalayamadı ve gözler Veli – Atiba ikilisini aradı. Gençlerbirliği savunmada Beşiktaş’ı kalabalık karşıladı ancak hücumda oldukça etkisiz kaldı, Stancu’nun eksikliği Gençlerbirliği hücumunu oldukça kötü etkiledi. İlk yarıyla ilgili konuşulacak en iyi isim Gökhan Töre idi. Merkeze yakın oynayan Gökhan yine ve yine jeneriklik paslar izletti bizlere ancak tüm çabalara rağmen Beşiktaş ilk yarıda golü bulamadı.
İkinci yarı Beşiktaş oldukça farklı çıktı sahaya. 11 aynıydı ancak mentalite farklıydı bu sefer. Atiba biraz daha önde oynamaya başladı ve bu ufak değişim bile dengeleri değiştirmeye yetti. Pas opsiyonunu arttıran Atiba ile Beşiktaş daha korkusuzca kaleye gitmeye başladı. Özellikle 45. ve 60. dakikalara arasında sadece git gel izledik. İki takım da olabildiğince rakip kaleye yüklendi ancak yine gol sesi duyulmadı. Bu esnada Slaven Bilic maçın kaderini değiştiren hamleyi yaptı ve Oğuzhan’ı alarak Kerim’i oyuna dahil etti. Kerim’in 63. dakikada oyuna girmesiyle Beşiktaş bir anda vites arttırdı. Çalım kabiliyeti ve hızıyla Beşiktaş’ın önemli silahlarından olan Kerim Frei, girer girmez serbest vuruşu takımına kazandırdı ve bu serbest vuruş 69. dakikada Demba Ba’nın şık golüyle sonuçlandı. Gol sonrası Beşiktaş biraz daha rahatlarken, Gençlerbirliği daha çok risk aldı. Özellikle Antal ile gole çok yaklaşan Gençlerbirliği bu pozisyondan da eli boş döndü. Bu noktada devreye Serdar Kurtuluş girdi ve gösterdiği ekstra çabayla Olcay Şahan’a mükemmel bir asist yaptı. Olcay Şahan attığı golle farkı ikiye çıkardı. İkinci golle birlikte Gençlerbirliği oyundan koptu. Beşiktaş farkı üçe hatta dörde çıkaracak fırsatlar bulsa da değerlendiremedi. Maç sonunda kırmızı kartla oyun dışı kalan Pedro Franco’ya rağmen Beşiktaş farkı korudu ve sahadan 3 puanı alarak ayrıldı.
Beşiktaş’ın şampiyonluk yarışındaki rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe’nin üçer puanları hanelerine yazdırmalarıyla Gençlerbirliği maçı ayrı bir önem kazanmıştı. Beşiktaş’ın bu maçı kaybetme lüksü yoktu ve taraftarlarına ihtiyacı vardı. Biz de düştük yollara Beşiktaş’ı desteklemek için. Gülen suratlar ve güzel üçlülerle staddan ayrılırken Slaven Bilic ve kartallarıyla önümüzdeki hafta tekrar buluşmak için sözleştik.
Taraftar çıldırdı şampiyonluk istiyor!
ali yılmaz
3 yıl sonra beşiktaş gençlerbirliği deplasmanında kazandı. bu nasıl deplasman değil? eğer kastın genel olarak beşiktaş’ın ankara’da oynadığı maçlarsa yazıda bunla ilgili bir şey göremedim.
Beyaz Said
Yazının içeriği ile başlığı arasında ben de en ufak bir bağlantı göremedim. Deplasmanda kazanınca deplasman olmaktan çıkıyor mu yani?
Veysel Yiğit Erden
“Ankara Sizlere Deplasman Değil” bizim bir mottomuz arkadaşlar. Hemen galeyana gelmeyin :) Beşiktaş Ankara’da her zaman dolu tribünlere ve muhteşem taraftar desteğiyle oynar. Bu yüzden de Ankara Beşiktaş’a Deplasman Değil deriz. Sonuçlarla alakalı bir durum değil yani.