Takvimler 2008 yılının Haziran ayını gösterdiğinde Türk Futbolu tarihi anlarını yaşıyordu. Avrupa Şampiyonası’nda son dakikalarda atılan efsane goller bizleri sokaklara dökmüştü ve o dönem federasyonun başında rahmetli Hasan Doğan vardı. Ne yazık ki; Almanya’ya yarı finalde elendikten kısa süre sonra 5 Temmuz 2008’de aramızdan ayrıldı Hasan Doğan. O mucize döneme başkanlık yapan Hasan Doğan, 7 yıl sonra 2015-2016 sezonuna adını verdi ve tarihi bir sezona yine tanıklık yapacak gibi cennetten bizleri izlerken.
Bu sezonun tarihi bir sezon olması bekleniyor çünkü ilk defa lig tarihinde yabancı sayısı 14’e çıktı ve bir takım istediği takdirde sahaya 11 yabancı ile çıkabilecek konuma geldi. Bu ülke genelindeki futbol sevdalılarını oldukça heyecanlandırmaya yeterken bir anda yıldız yağmuru başladı. Bir zamanlar Katar, Çin, Amerika gibi yıldızların son durağı olarak görülen ligimize.
Önce Antalyaspor’un çılgın başkanı Gültekin Gencer’in açıklamaları bomba gibi düştü gündeme. Samuel Eto’o , Ibrahim Afellay ve her sezon düzenli olarak Türkiye’ye transfer olan Ronaldinho ile görüştüklerini açıklayınca doğal olarak tüm taraftarlar beklentiye girdi. O gergin bekleyiş mutlu sonuçlandı ve dünya futbolunun, Afrika kıtasının ve ülkesi Kamerun’un efsanesi Samuel Eto’o’nun bundan henüz 6 ay önce dünyanın en zorlu ligi Premier Lig’de mücadele ederken ligin mütevazı ekiplerinden Antalyaspor’a imza attı. Bir zamanların Barcelona efsanesinin şimdilerde Antalyaspor formasıyla Hürriyet Güçer’e, Yalçın Ayhan’a karşı mücadele edecek olması; sindirilmesi pek kolay bir düşünce değil ama lige oldukça renk katacağı kesin. Şu an sadece Eto’o ile yetinmiş gibi görünseler de başkan transferin devam ettiğini söylüyor ve Victor Valdes iddiaları da güncelliğini koruyor.
Antalyaspor’un yarattığı şaşkınlığın etkisi henüz geçmemişken, Fenerbahçe görüyorum ve artırıyorum dedi. Geçen sezon taraftarına yaşattığı hayal kırıklığını bomba transferlerle unutturdu. Öncelikle buralarda görmeye alışık olmadığımız bir hamle yaparak Inter’de aynı görevi yapmış Giuliano Terraneo’yu sportif direktörlüğe getirdi. İlk başta önyargıyla yaklaşılsa da Süper Lig tarihinin en flaş transferlerinden ikisini kısa sürede gerçekleştirerek sosyal medyada efsane haline geldi. Geçtiğimiz sezonu yetiştiği kulüpte kiralık olarak geçiren ve gayet iyi işler yapan Nani’yi getirerek gündemi sallayan Fenerbahçe, ardından “Gelmezz!” denilen Robin Van Persie’yi de getirince Türkiye’de son yılların en güçlü takımlarından birini kurmuş oldu. Savunma Kjaer hamlesiyle sağlama alınıp, takımdan ayrılan Emre’nin yerine de Josef de Souza monte edilince, ileri uca da geçtiğimiz sezonun gol kralı Fernandao’nun konulmasıyla Fenerbahçe bu sezon hem Avrupa’da hem ligde iddialı olduğunu gösterdi.
4.yıldızı takan ilk kulüp olarak ilklerin ve enlerin takımı ünvanını sağlamlaştıran Galatasaray’da ise durumlar tersine döndü. 20.şampiyonluğu aldıktan sonra Dursun Özbek- Hamza Hamzaoğlu- Cüneyt Tanman üçlüsü başarılması zor bir işe imza attılar ve taraftarı sadece iki ay içinde kendilerinden nefret ettirdiler. Transfer döneminin başında taraftarın Şampiyonlar Ligi için güçlü kadro kurma hayalleri, gerçek hayatta Sabri’nin maaş zammı ve Bilal Kısa transferine dönüşünce taraftarın tepkisi çok sert oldu ve yönetim vizyonsuzlukla suçlandı.
Bunun üzerine harekete geçen yönetim 5 6 yıldır Galatasaray’a transferi konuşulan Podolski’yi 2.5m gibi kalitesine göre düşük bir ücrete getirince tepkiler biraz diner gibi oldu ancak devamı gelmeyince, takımdaki sağ bek ve santrafor gibi eksik bölgelere takviye gelmeyince üstüne de Jem Paul Karacan takviyesi gelince de taraftarın sabrı taştı ve yönetime duyulan memnuniyetsizlik tavan yaptı. Transfer sezonunun son ayında işler değişmezse bu sezonki olası bir başarısızlıkta taraftarların tepkisinin sert olacağını kestirmek güç değil.
Transfer döneminde en uzun süre sessiz kalan Beşiktaş ise taraftarın sevgilisi Quaresma’yı geri getirerek bombayı patlattı. Son iki sezon evi olan Porto’da kendini yeniden bulan Q7, beklere alınan Tosic ve Beck’den sonra Kara Kartallar’ın üçüncü transferi oldu. Stoper bölgesini de Mancini’nin zamanında Galatasaray’a transfer etmek istediği Rhodolfo ile güçlendiren Beşiktaş, Demba Ba’nın yerini dolduracak bir yıldız santrafor transferiyle de perdeyi kapatacak gibi gözüküyor.