İnsanların, fikirlerini analitik düzlemde paylaştıkları, tartıştıkları, çarpıştırdıkları ve hakikat kıvılcımını görmeye çalıştıkları bir politik ortam hayal ederdim. Aynı insanların, birbirlerini bazen desteklediklerini, bazen eleştirdiklerini, bazen paylaştıklarını, bazense birbirlerine sustuklarını görmek isterdim. Ama sadece, bağıran, çağıran, kıran, yıkan, döken bir toplum görüyorum.
Bu toplum ki hala siyasilerin kendi istikballerini güvence altına alabilmek için nasıl kan dökebildiklerini anlamak istemiyorlar. Küçücük çocukların masum bedenlerinin nasıl siyaset malzemesi yapılabildiğine, en azından, şaşıramıyorlar. Birileri çaldıkları paralarla satın aldıkları yataklarında rahat uyuyabilsin diye kardeşinin katili olan insanlar, durup düşünemiyorlar. Yazıklar olsun!
Madımak’tan, Başbağlar’dan ders alamamış bütün Türklere, Kürtlere, Alevilere, Sünnilere yazıklar olsun! Onlar ki, ölümü bir oyuncak gibi görüp oynaşmaktalar hala. Madımak’ta, Başbağlar’da onların ocaklarına ateş düşmedi çünkü. Ancak kendi elleriyle yaktıkları bu ateşte evlatları can verince anlayacaklar asıl katilin kendileri olduğunu. Bile isteye evlat katili olanlara yazıklar olsun!
60’tan, 70’ten, 80’den, 90’dan ders alamamış bütün Sosyalistlere, Ülkücülere, İslamcılara, Kemalistlere yazıklar olsun! Onlar ki, ayrıcalıklı zümrelerin güç savaşında birer piyon olmaktan anlaşılmaz bir keyif alırlar. Şahları hiçbir zaman devrilmez ama onlar birer birer ölür ve öldürülürler. Rızasıyla zarara uğrayana merhamet edilmez! Rızasıyla kendini, ailesini, eşini, dostunu zarara sokanlara yazıklar olsun!
Unutmayalım diye parklara caddelere adını verdiğimiz Abdi İpekçi’leri, Çetin Emeç’leri, Hrant Dink’leri, Ali Gaffar Okkan’ları, Bahriye Üçok’ları unutan bütün Doğululara, Batılılara, Kuzeylilere, Güneylilere yazıklar olsun! Onlar ki, suikasta kurban giden insanları değil, aslında siyasilerin gözünde insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu unutanlardır. Bugün bir siyasinin maşasına takılarak başka birini öldüren, yarın aynı maşayla kendisinin öldürüleceğini göremiyor mu? Görmeyen, görmek istemeyen aptallara yazıklar olsun!
Şatafatlı sarayların kiralık katilleri ve kiralık kalemlerine, sokakların eli kanlı sahte kahramanlarına, cambaz oyunuyla hırsızlık yapan takım elbiselilere, çıplak krallara alkış tutan ayak yalayıcılarına, ağaçlara kızıp çiçekleri ezen aptallara, şiddetini masum gösteren soğukkanlı canilere, insan hayatını çocuğunun oturacağı pis kokulu koltuklardan değersiz gören ilkel mahlûkata yazıklar olsun! Yazıklar olsun!