Dile kolay, tam 14.kez. Dünya’nın en iyi 8 raketinin buluştuğu sezon finali turnuvasına bir raket üst üste 14.kez katılabiliyor. Gerçekten bu kadar haftalık hatta günlük performansa dayalı bir spor için bu sayı inanılmaz. Bu 14 yılın içinde istikrar, düzenli yaşama, kendine bakma, yaptığı işi sevme, hiçbir zaman polemik içinde olmama ve daha birsürü yazabileceğimiz faktör var ve bu faktörlerin hepsini birden taşıyabilmek büyük bir karakter ve özveri istiyor. İşte bu yüzden ona örnek sporcu deniyor. Bu yüzden en sevilen. Bu yüzden çocukların idolü diğerleri değil de o. Bu yüzden Roger Federer 34 yaşında hala çok iyi, en üst seviyede.
Roger’ın Londra’da son şampiyonluğu-2011
Geçtiğimiz ay Amerika Açık Turnuvası’nda yükseldiği çeyrek final sonrası 15-22 Kasım tarihleri arasında Londra’da düzenlenecek ATP Sezon Sonu Turnuvası’na katılmayı garantileyen Federer, kendi rekorunu geliştirerek üstüste 14.kez bu turnuvaya katılacak. Daha önce 6 kez (2003,04,06,07,10,11) bu turnuvayı kazanan İsviçreli raket 7.şampiyonluğunu kazanmak için ter dökecek. “Bu kadar erkenden garantilemem mükemmel hissettiriyor” diyen 34 yaşındaki raket, “14.kez üstüste olduğuna inanamıyorum, Londra’ya dönmek için sabırsızlanıyorum” diye konuştu. Bu yıl toplamda oynadığı 61 maçın 53’ünü kazanarak bir kez daha kendisinin artık yaşından dolayı gerilere düşmesini bekleyenlere cevap vermiş olan Roger, bu sene içinde zaman zaman gerçekten oyununu inanılmaz seviyelere taşıdı. Özellikle Wimbledon ve Amerika Açık’da oynadığı tenis son yıllarda oynadığı en iyisiydi. Bunun yanısıra geçen sene İsviçre’ye yaşattığı tarihi Davis Cup zaferinden sonra, bu yıl da takımı için 2 tekler galibiyeti alarak İsviçre’nin Dünya Grubu’nda kalmasında pay sahibi oldu. Yani oynadığı 2 Grand Slam finalinin en az 1’ini kazansaydı çok ayrıydı ama yine de Federer bu yaşta geçirebileceği en iyi yılı ve oynayabileceği en iyi oyunu oynadı diyebiliriz.
Tarih 30 Eylül 1998-İlk tekler galibiyeti
Geçtiğimiz hafta sosyal medya hesabından bir fotoğraf paylaşan Federer’in bu fotoğrafı; tam 17 yıl öncesinden, 30 Eylül 1998 tarihinde Toulouse’da bir turnuvada kariyerinin ilk tekler galibiyetini aldığı maçtan. İnsan şöyle bir düşününce hüzünleniyor ancak şurası kesin ki; böyle bir insanı, yeteneği yıllarca canlı gözlerle izleyebildiğimiz için jenerasyon olarak gerçekten kendimizi şanslı hissetmeliyiz.
