Yeşil Işık Söner ve Sezon Başlar

Formula 1 2011 sezonu 26 Mart Cuma günü antrenman turlarıyla resmi olarak başladı ve Kasım ayından bu yana süren özlem sona erdi. Her sezon olduğu gibi yine bu sezon da Avustralya’dan start alacak. Geçen sezon yaşanan büyük heyecanlar ve maceralar üzerine bu sezonun da nasıl geçeceği hayli merak konusu. Benim açımdan geçen sene tek kelimeyle emek kazandı. RedBull Renault Formula 1’e yaptığı büyük yatırımların karşılığını şampiyonlukla süsleyerek bir nevi bu sezon da büyük yatırımlara yönelme konusunda cesaret buldu. Biz Formula 1 severler 2000’li yılların başındaki Schumi hegemonyasından sonra kural değişiklikleri ve değişen yarış takvimiyle daha rekabetçi mücadeleye açık yarışlar seyretmeye başladık ve bu geçen sezon da böyle oldu.

Vettel belki de rekorların adamı olma yolundaki adımını geçen sezon çok büyük bir başarıya imza atıp şampiyon olarak attı. Sebastian Vettel 1987 doğumlu olmasına rağmen çok yetenekli bir pilot ve 2006 yılında başladığı Formula 1 kariyerinde çok daha fazla rekorlara imza atacak bir isim. Türkiye’de 2006 da attığı antrenman turlarıyla 19 yaşındayken en genç pilot olma unvanını ele geçiren Vettel, en genç pole pozisyonu elde eden Formula 1 pilotudur. Geçen sezon elde ettiği şampiyonlukla da en genç Formula 1 şampiyonu olmuştur. Sebastian 25 Mart’ta başlayan 2011 sezonunda sıralama turlarında ilk sırayı elde ederek sezona fırtına gibi giriyor diyebiliriz aslında.

Bu sezon takımların yatırımları doğrultusunda neler olur bilinmez ama geçen sezonki görüntüye yakın bir sezon izleyeceğe benziyoruz. Özellikle Ferrari sezona ne kadar kötü başlarsa başlasın bir şekilde İspanya yarışından sonra sezona yeni bir başlangıç yapar ve diğer takımlar da sezona adaptasyon ve ayar sürecini buna benzer bir şekilde geçirirler. Burada önemli olan aslında takımları öne geçirecek olan sezon başlangıcını iyi yapmak ve bana öyle geliyor ki bu konuda bu sezon Mclaren Mercedes ve RedBull çekişecek gibi duruyor. Redbull dinamizm ve tecrübeyi Vettel, Webber ikilisiyle harmanlarken, Mclaren de agresif duruşu ve istikrarı Hamilton, Buton ikilisiyle yakalamış durumda. Diğer yanda Ferrari Alonso ve Massa ikilisiyle zorlu rakipleriyle mücadeleyi deneyecek. Alonso her zaman ki gibi hırsıyla bu zaferlere ortak olacaktır ama umarım yeteneklerine saygı duyduğum Massa geçen seneki gibi durağan bir sezon geçirmez çünkü şampiyonluklar takım işidir Formula 1 bünyesinde. Efsane Schumacher ve Rosberg’li Mercedes GP’ye gelirsek Rosberg üstleri zorlayacağa benziyor bu sezonda. Umarım “efsane” de bizleri heyecanlandıracak ve gençleri kızdıracak hamlelere imza atabilir. Geçmişte Schumacher, Button, Alonso ve Hamilton şampiyonluklarında takım büyük bir pay sahibi olmuştur. Bunların tam aksine geçen sezon Vettel ve Webber çekişmesinden Alonso sıyrılıp son yarışa önde girmiştir fakat sezon boyunca yaşına rağmen çok büyük başarılara imza atan Vettel ipi göğüslemiştir.

Yarın sabah 8:00’daki yarışa gelince bence Vettel start anında geri kalabilir ve Hamilton agresif bir sürüşle onu geçebilir. Sonuçta yarın bence Mclaren ve Redbull kıyasıya çekişecektir. Kazananı tahmin etmek güç olsa da bence Vettel yarın bu yarışı herhangi bir kaza yapmazsa ya da motor arızası ile karşılaşmazsa kazanacaktır. Umarım biz F1 severler adına izlemesi keyifli müthiş bir sezon olur.

Leave a Reply