Günümüzde Triatlon sporunun popülerliği tüm dünyada gittikçe artıyor. Saatlerce süren yarışın koşu, yüzme ve bisiklet kısımları sırf yeteneği değil, dayanıklılığı da ölçen bir yöne sahip. Yarışmacılar (takım veya bireysel olarak) onlarca kilometre koşuyor, yüzüyor ve pedallara asılıyor.
Bu sene ülkemizde ikinci kez düzenlenen Gloria IRONMAN 70.3 Triatlon yarışı ile de söylemek mümkün ki, Triatlon sporuna ilgi ülkemiz çapında da artıyor. Bu sporda ülkemizi yurtdışında da temsil etmiş olan Nevşin Mengü, aslında Triatlon’un hayatla ne kadar da özdeş olduğunu şöyle ifade ediyor:
“İnsan uzun mesafe gidebilmeyi yaş aldıkça öğreniyor. Gençken hızlı koşarsın ama kısa koşarsın; yaşlandıkça yavaşlarsın belki ama dayanıklılığın ve sabrın artar. Hayat böyle bir şey işte. Yıllar insanı değiştiriyor, olgunlaştırıyor, beklemeyi, sabretmeyi, acıya dayanmayı öğretiyor.”
Kişisel bir not: “Şimdi 20 yaşında dönmek ister misin deseler, asla derim.”
Kendisi de bu sene Antalya’da düzenlenen Gloria IRONMAN 70.3 Triatlon’u 6 saate yakın bir süreyle klasmanında 41. olarak tamamladı. Bu zorlayıcı yarışı da şöyle tasvir ediyor:
“Triatlon da böyle bir şey işte. Mesafesi yaşın büyüdükçe uzar. Bitmeyen yollar, fiziğinden çok aslında kafanı zorlar. Yorgun argın sudan çıkarsın daha önünde 90 kilometre bisiklet, hemen sonrasında 21 kilometre koşu vardır. Sadece nefes alıp bitirmeye odaklanırsın.”
Devamlılık, konsantrasyon ve korkusuzca bir yarışma hırsı… İnsanın olduğu her yerde kendini gerçekleştirmesi bir mücadele zaten, kendisine karşılık koyan bütün zorluklara rağmen. O da bunu daha kısaca ifade ederek sözlerini tamamlıyor:
“Evet (Triatlon) canını yakar; ama acı öğreticidir, olgunlaştırır.”
Aslında insanın canını yakan her zorluk kendisi için unutulmaz bir tecrübe. Triatlon sadece hayatın bu zorlayıcı tarafını sporun verdiği keyifle birleştirip 5-6 saatte bizlere yaşatıyor, yarışı bırakmayıp final çizgisine başlangıç çizgisinden daha tecrübeli bir şekilde gelmemizi sağlıyor.
Editör Notu:
Sarf ettiği emekten dolayı spor yazarımız Burak Çatalbaş’a teşekkürlerimle…