Bir takım için Euroleague şampiyonluğunu kazanmaktan daha zor ne olabilir sorusunun cevabı tabii ki Euroleague şampiyonluğu ünvanını korumak olacaktır. Çünkü Fenerbahçe ya da yeni adıyla Fenerbahçe Doğuş bu sezon bütün maçlarına formasında geçen sezonun Euroleauge şampiyonu olduğunu belirten bir arma ile çıkacak. Yani bu sezon bütün takımlar Fenerbahçe’ye karşı sadece Fenerbahçe’yi değil aynı zamanda Euroleauge kemer sahibini yenmek için sahaya daha da bilenmiş bir biçimde çıkacak. Dolayısıyla bu önemli şampiyonluk apoleti beraberinde önemli sorumlulukları ve yeni beklentileri getirmekte. Fenerbahçe geçen sezon elde ettiği şampiyonluğun ya da son 3 yıldır gösterdiği çıkışın tesadüfi olmadığını ve Fenerbahçe isminin on yıllar boyunca Avrupa basketbolunun demirbaş takımlar listesinde olması gerektiğini kanıtlamak için beklentiler doğrultusunda hiç olmadığından daha çok çaba sarf etmek durumunda.
Tahtı korumanın belki de en mühim kuralı takımın kimyasını ve karakterini korumaktan geçmekte. Takımın kimyageri herkesin bildiği gibi Obradovic ve o varken telaşa gerek yok. Bu yapının bileşenleri olan oyuncularda ise nicelik anlamında fazla olmasa da nitelik anlamında bu sezon önemli değişikliklere gidilmiş durumda. Fenerbahçe yapısının en önemli yapıtaşlarından Bogdanovic ve Udoh’la yollarını ayırmak durumunda kaldı. Bu ayrılıklar takımda her ne kadar yaprak dökümü havası estirse de yeri doldurulmayacak hiçbir oyuncu yoktur varsayımı ve Obradovic faktörü göz önüne alındığında Fenerbahçe bu iki önemli ismin yerini doldurmak için önemli transfer hamleleri yaptı. Bogdanovic’in skorer özelliklerini bünyesinde barındırabilen Brad Wannamaker ve Ekpe’nin atletik özelliklerine benzer yapıda olan Jason Thompson hamleleri kadronun güç kaybetmesini engellemek adına yapılan başlıca hamlelerdi.
Fenerbahçe Doğuş kadrosunu pozisyon bazında geçen sene ile karşılaştırmalı inceleyecek olursak en az değişimin oyun kurucu pozisyonunda olduğunu görüyoruz. İyi bir Eurobasket geçiren Kostas Sloukas ve geçen sene Fenerbahçe’nin en kilit oyuncularından olan Bobby Dixon bu sene de Fenerbahçe için ter dökecek. 1 numara pozisyonunda oynayabilen Sinan Güler hamlesi de bu sezon Fenerbahçe rotasyonuna esneklik kazandıracak ve koçun elini güçlendirecek hamlelerden. 2 numara pozisyonunda Bogdanovic’in yerini dolduracak Wannamaker, Guduric, Melih ve Sinan olmak üzere birçok isim bulunuyor. Özellikle Guduric’in Sırbistan ile iyi bir şampiyona geçirmesi ve daha önemlisi Melih’in milli takımdaki olağanüstü performansıyla yalnızca bir catch-and-shoot şutör değil daha büyük sorumluluklar alma kapasitesi olduğunu göstermesi bu pozisyon için sevindirici gelişmelerdi. Kısa forvet pozisyonunda James Nunnaly’den bu sezon takıma da alışmasıyla daha üstün performans beklentisi içerisine girmekteyken Datome’nin geçen sezonki standardını tutturması takım için yeterli olacaktır. Egehan’ın Zadar’da aldığı sorumluluğu ve özgüveni sezon içine de taşıması dakika dağılımını daha homojen kılacaktır. Asıl soru işareti gibi gözüken uzun rotasyonuna geçerken Melli ve Thompson’un Zadar Turnuvası’ndaki performansları bu soru işaretlerini silip atacak cinstendi. Melli’den her ne kadar bir Udoh sertliği beklenmese de Thompson yaptığı bloklar ve savunmaya yaptığı diğer katkılarla 5 numara pozisyonu için de pekala uygun olduğunu kanıtlamaya çalıştı. Öte yandan Thompson’ın şutunun olması hücumda onu etkili kılan en büyük unsur olarak öne çıkmakta. Hatırlarsanız Ekpe Udoh’un Fenerbahçe’de ilk sezonundan ikinci sezonuna geçerken orta mesafe şutlarını bir silaha dönüştürmesi onu hücumda durdurulamaz bir oyuncu kılmıştı. Thompson’ın yalnızca orta mesafe değil dış şutunun da olması hücumda ondan alınabilecek verimi artırabilir. Bu sezon uzun rotasyonunda X faktör olarak Ahmet Düverioğlu’nu görmekteyim. Özellikle geçen sezonun ikinci yarısında artan form grafiği ligde kazanılan maçlarda etkili olmuştu. Obradovic’in ondan iyi performans alması Ekpe, Antic ve Bennett’in olmadığı bir uzun rotasyonunda fazlasıyla önemli bir nokta.
Uzun lafın kısası Fenerbahçe Doğuş her ne kadar en önemli iki oyuncusunu kaybetmiş olsa da yapılan transfer hamlelerinin nokta atışı niteliği taşıması ve rotasyonu ciddi anlamda genişletmesi sevindirici unsurlar. Görünen o ki Fenerbahçe kazandığı şampiyonluk kemerini veya oturduğu krallık tahtını muhafaza etmek mücadeleden kaçmayıp çarpışmaya ve geçen seneden daha fazlasını ortaya koymaya hazır.