13. Cuma’nın uğursuzluğunun birçok batıl inanç gibi kökeni tamamen bulunamıyor, ne var ki özellikle Hristiyanlık ve kilise tarihine baktığımızda, korku filmlerine esin olan 13. Cuma korkusunun kaynağını az da olsa ortaya çıkartabiliyoruz.
Hristiyanlık öncesinde de 13 sayısı uğursuz olarak görülmekteydi, bunun en önemli nedeni 12 sayısının belli bir bütünlük ve dengeyi simgelemesidir. Yılın 12 aya bölünmesi, 12 burç olması, Olympos’un 12 tanrısından Odin’in 12 oğluna kadar birçok pagan inancında da bu sayı büyük bir yer tutmuştur. Sonuç olarak 13 sayısı düzeni bozan olarak kabul edilmiştir.
Hristiyanlık ve 13. Cuma bağlantısı ise İsa’nın çarmıha gerilişiyle ilişkilendirilir. Paskalyadan önceki perşembe günü (Maundy Thursday), yani Roma’nın Yahudiye eyaleti valisi Pontius Pilatus’un emriyle tutuklanmadan hemen önce İsa on iki havarisiyle birlikte son yemeğini yer, yemekten sonraysa Getsemani bahçesine gelirler ve İsa burada dua eder. Ancak ihanetin yaklaştığını anlayan İsa havarilerini uyandırır ve hainin geldiğini söyler. Bu sırada Yehuda bahçeye gelmiştir, yanındaki askerlere gidip ilk selam vereceği kişiyi tutuklamalarını söyler, İsa’ya yaklaşır ve onu öper. Bu öpücük, ihanetin öpücüğü olur ve İsa tutuklanır; takip eden cuma günü çarmıha gerilecektir. Üç gün sonra, yani pazar günü yeniden dirilir, ki o Pazar paskalya olarak kutlanmaktadır.
Ancak hikayedeki bağlantı açıktır, son yemek on üç kişi olarak yenir ve içlerinden biri, Yehuda, İsa’ya ihanet eder, bunun sonucunda İsa cuma günü çarmıha gerilir. Hristiyanlıkta bundan farklı göndermeler de bulunabilir, bazılarına göre Havva yasak elmayı cuma günü ısırmıştır, Nuh tufanı cuma günü başlamıştır.
İsa’nın son yemeğine benzer bir hikâye de İskandinav mitolojisinden karşımıza çıkar. Vallhala’da 12 tanrı yemek yerken davetsiz misafir, Loki, 13üncü olarak yemeğe katılır ve sonucunda tanrı Hoder’i mutluluk tanrısı Balder’i öldürmeye sevk eder. Yine yemek sofrasındaki 13. kişinin ihaneti söz konusudur.
Ancak eğer bu uğursuzluğu din ve inançtan çıkartıp tarihe yaklaştırmak gerekirse Tapınak Şövalyelerinden bahsetmek gerekmektedir. Genel kanıya göre Fransa Kralı 4. Philip Tapınak Şövalyeleri’nin tutuklanma emrini 13 Ekim 1307 Cuma günü vermiştir, böylece yüzlerce kişi tutuklanmış, işkence görmüş ve çoğu da idam edilmiştir. Özellikle şövalyelerin lideri Jacques de Molay’in tutuklanışı ve yakılışı, bu sırada da IV. Philip’i ve Papa’yı lanetleyişi kendine yer edinir, ikisi de bir yıl içinde ölür, hatta Philip’in 300 yıllık hanedanı çöker.
Bütün bu örneklere rağmen 13. cumanın uğursuz olduğu inancına 19.yya kadar rastlanmamaktadır. Sayı olarak 13 uğursuzdur, ancak Cuma günü ile ilişkilendirilmesindeki birçok olay sonradan uydurulmuştur. Örneğin E. Cobham Brewer’ın “Tabirler ve Fabllar Sözlüğü”nde 13. Cuma’nın adı geçmez, sonraki baskılarında adı geçtiğinde ise okuyucu 13 sayısına yönlendirilir. Yani bütün bu uğursuzluğun üstüne kurulduğu 13. Cuma yanlış bir isimlendirmedir, zamanla romanlara ve kurmaca edebiyatta yer edinmiş bir fabrikasyondur.
Buna rağmen batıl inançlar insan hayatını tahmin edilenden daha fazla etkilemektedir. Yunanca Paraskevidekatriaphobia (Paraskeví, Cuma ve dekatreís, on üç) adı verilen bu korku neredeyse tamamen düzmece de olsa ABD’de her 13. Cuma’da korkudan evinde çıkmayan insanlar yüzünden yaklaşık 800-900$ zarar edildiği söyleniyor.
Kaynakça
https://en.wikipedia.org/wiki/File:The_Last_Supper_(1886),_by_Fritz_von_Uhde.jpg
Wolfgang Krischke. “This Just Might Be Your Lucky Day.” Frankfurter Allgemeine Zeitung, 1 Nov 2001.
https://www.britannica.com/biography/Jacques-de-Molay
http://news.nationalgeographic.com/news/2004/02/0212_040212_friday13.html
Sean Martin (2005). The Knights Templar: The History & Myths of the Legendary Military Order. New York: Thunder’s Mouth Press.