Soçi Zirvesi ve Türkiye

Çok bilinmeyenli bir denklem olarak nitelendirilen Suriye’de DAEŞ bitme noktasına geldi. Türkiye El-Bab’dan sonra Idlip’te, bu kez kontrol noktalarıyla varlık göstermek amacıyla, belli aralıklarla askeri konvoyları bölgeye yollamaya başladı. Lakin birçok devlet ve örgütün doğrudan ya da dolaylı müdahil olduğu Suriye meselesinin askeri yollarla çözülmeyeceği aşikâr. Kaldı ki sorun Batı’da düzenlenen toplantılarla da çözüme ulaştırılamıyor zira sorundan asıl etkilenen ülkeler ile çok dolaylı şekilde etkilenen ülkeler aynı derecede söz sahibi oluyor ve bilhassa Suriye rejimi kurtlar sofrasına yanında birileri olmadan girmek istemediği için Batı’daki görüşmeler çözümsüz kalıyordu.

Bu tabloda Suriye Rejimi askeri yöntemlerle ayakta kalamayacağı, benzer şekilde Rusya ve İran bölgedeyken muhalifler ülkede kontrolü sağlayamayacağı için bölge ülkeleri tarafından siyasi çözümler aranmaya başlanmıştı. Daha önce Astana sürecini başlatan bu güdü ve sürecin garantörü konumunda olan Türkiye, Rusya ve İran tarafından Astana görüşmelerinde kesin bir çatışmasızlık alanı hedefi koyulmuş ve bu uğurda çatışmasızlık alanları oluşturulmuştu. Ardından geçtiğimiz günlerde Soçi zirvesi düzenlendi. Zirvenin bileşenleri Türkiye, İran ve Rusya. Her biri kendine göre çıkarları olan bu bağlamda uzlaşması zor gibi gözüken ülkeler ama masayı tekrar dağıtmamak için asgari müşterekler arayacaklar ve bunlara bağlı kalmaya çalışacaklardır.

Görüşmelerin başlık ve sonuçları genel hatlarıyla belirtilecek olursa; Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, Astana süreciyle başlayan çatışmasız çözüm sürecinin devam ettirilmesi, bölgenin terör örgütlerinden arındırılması, bu yolla sağlanacak barış ortamında demokratik seçimlerin düzenlenebilmesi ve insani yardımların bölgeye güvenle ulaştırılması gibi amaçlarla söz konusu devletlerin koordinasyon içinde çalışması şeklinde özetlenebilir. Ayrıca burada alınan kararlar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde konseyin resmi belgesi statüsüyle yayınlandı.

Belirtilen amaçları gerçekleştirmek için atılacak adımlardan biri Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin düzenlenmesi, katılımcılarına ise garantör ülkeler kendi aralarında karar verecek. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanı direkt ad vermese de PYD’nin, Suriye’yi bölmeye çalışan bir oluşumun bu kongreye katılamayacağını belirterek Türkiye’nin ön şartını ifade etmiş gibi gözüküyor.

Geçtiğimiz günlerde Rusya, İran ve Türkiye’nin bir çözüm arayışı sonucu Soçi zirvesinde bir araya gelen liderler, verdikleri pozla yeni bir dönemin sinyalini verdiler.

Görüşmeler sonrası üç liderin birlikte el sıkıştığı fotoğraf, ABD Başkanı Trump’ın Körfez ülkeleri ziyareti sırasında Mısır’ın darbeci başkanı Sisi, Suud kralı Selman bin Abdülaziz ile çektirdiği fotoğrafa bir gönderme olarak yorumlandı. S400 aldıktan sonra Suriye meselesinde Türkiye’nin bölge ülkeleriyle çözüm araması gayet tabii iken bunu bir alternatif arayışı olarak yorumlayan odaklar oldu. NATO tatbikatında yaşanan skandaldan sonra ülkemizde NATO’ya karşı tepkiler yükseldi, birden herkes NATO ve ABD ile ilişkilerimizi sorgulamaya başladı. Oysa PKK’nın Suriye uzantısı terör örgütü PYD’yi silahlandıran ve Ortadoğu’da Kürtleri bölge ülkelerini dizginlemek için kullanan ABD’ye alternatif bir güvenlik planımız olmalıydı hatta bu anlamda fazlasıyla geç kalmış durumdayız. Öte yandan bu fotoğraf bir kopuşu göstermiyor. Türkiye NATO üstleriyle bilfiil işgal edilmiş, dışarıdan ve içeriden sarılmış durumdayken bunların bizi NATO’dan koparacağını hiç sanmıyorum. Biz nelere alışmadık ki? Biz neleri “Aman Ali Rıza Bey tadımız kaçmasın…” diyerek sineye çektik unuttunuz mu? Darbelerin ardındaki NATO yani ABD eli biliniyordu, 15 Temmuz’da ise bunu sağır sultan bile duydu, bunu da sinemize çektik. Ama her şey o kadar umutsuz değil; ABD bundan sonra PYD’ye silah vermeyecekmiş mesela. Zaten dış işleri bakanımız da Rusya’nın NATO veya Avrupa’ya bir alternatif olmadığını da söylemesinden sonra bir meselemiz kalmamış gibi gözüküyor. NATO bizim müttefikimiz, sever de döver de. Bunlar sağlıklı ittifaklarda yaşanacak şeylerdir, abartmaya gerek yoktur.

 

Kaynakça

  • Kapak fotoğrafı, http://aa.com.tr/tr/dunya/dunya-basininda-gozler-socideki-suriye-zirvesindeydi/976589
  • Metinde kullanılan fotoğraf, http://aa.com.tr/tr/dunya/liderlerden-suriyede-cozum-icin-taraflara-cagri/974806
  • http://aa.com.tr/tr/dunya/liderlerden-suriyede-cozum-icin-taraflara-cagri/974806
  • http://aa.com.tr/tr/dunya/suriye-zirvesinde-toprak-butunlugu-vurgusu/974890
  • https://tr.sputniknews.com/dunya/201711251031142488-putin-erdogan-ruhani-bildirisi-bmgkda-yayinlandi/
  • http://aa.com.tr/tr/dunya/rusya-bizim-icin-natonun-ya-da-avrupanin-alternatifi-degil/977028

Leave a Reply