Hepimizin de bildiği üzere, 25 Şubat 2012 tarihi, üniversitemizin değerli kurucusu ve kaybıyla üniversitemize adını vermiş olan sayın İhsan DOĞRAMACI’nın ölüm yıl dönümü. İlk YÖK başkanı olarak da bildiğimiz Doğramacı, en son Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı görevini yürütürken, 2010 senesinde hayata gözlerini yummuş; ailesi kadar, Bilkent Üniversitesi öğrencilerini de derin bir yasa boğmuştur.
25 Şubat 2011 tarihinde, heykelinde meşaleler yakılarak ve çelenklerle saygı belirtilerek anılan sayın Doğramacı, gerek ülkemizde gerek diğer ülkelerde kurduğu vakıflarla da tanınmaktadır. Ancak; tam da ölüm yıldönümünden bir gün öncesinde yapılan bir parti biz öğrencileri biraz üzmüştür.
Bugün okulumuzda düzenlenen bir törenle anılan Doğramacı’nın anısına, biraz da duygusal bir bakış açısıyla yaklaşarak, bu partiyle beraber yakışıksız bir tavır sergilendiğini söylemek mümkündür. Partinin sahnesi kurulurken kendi aralarında konuşan öğrencilerin de aynı şeyleri düşündüklerine tanık olmak, ironik bir hava yarattı. Bir yandan birçok öğrencinin İhsan Doğramacı’yı hatırladığını, umursadığını ve hatırasına saygı duyduğunu görmek İD Bilkent Üniversitesi için bir gurur ve mutluluk tablosu yaratırken, İletişim Tasarım bölümünün böyle bir parti düzenleyerek, tam da bu önemli günden bir gün önce eğleniyor olması; dahası okul yönetimimizin bu parti için tam da bugün için izin vermiş olmaları yürek burktu.
Aşırı bir katılımın sağlanamadığı ve ısınmak amacıyla yerleştirilen ateşlerin de havayı boğması partiyi beklenenden daha az çekilebilir kılarken, tarihe dikkat edilmediği ya da belki de istemsiz bir şekilde gözden kaçırıldığı için hem organizatörlerin hem de okul yönetiminin öğrencilerin genelinde bir hayal kırıklığı yarattığını belirtmek isterim.