Dünya Kupası’nda grup aşamaları yavaş yavaş sona ererken gündem her zaman olduğu gibi yine dolu dizgin. Almanya, Arjantin ve Brezilya gibi favori takımların turnuvaya oldukça kötü başlamaları ve oynadıkları maçlarda son dakikalara kadar gol veya gol fırsatı bulamaları; Suudi Arabistan, Panama ve Salah’a rağmen Mısır gibi göreceli olarak zayıf takımların oynadıkları karşılaşmaların yanında diğer bir çok maçın da futbolseverlerin beklentilerine oranla bir hayli kısır ve pozisyon zenginliğinden yoksun geçmesi gibi durumlar şuana kadar turnuvanın saha içi kısmından elimizde kalan ufak tefek analizler olarak ön plana çıkıyor. Bir de 2018 FIFA Dünya Kupası’nın bu nispeten alışagelmiş analizlere ek olarak bizlere gösterdiği önemli bir saha içi gerçekliği daha VAR.
Almanya, İtalya, Hollanda ve Portekiz gibi liglerde sistemin kullanılmaya başlamasının ardından ülkemiz de dahil bir çok ulusal ligde yavaş yavaş uygulamaya sokulacak olan VAR sistemi için Dünya Kupası aslında oldukça önemli bir sınav. Messi’nin son tangosu, Almanların istikrarlı kupa grafiği ve Fransa’nın yükselen gençleri gibi ilgi çekici turnuva öncesi gündemlerinin yanında hepimizin unuttuğu VAR sistemi; 14 Haziran günü başlayan heyecan fırtınasında 16 Haziran’daki Fransa-Avustralya maçıyla beraber Dünya Kupası’nda ilk kez devreye sokulmuş oldu. Nispeten durgun geçen maçları tek bir heyecanlandırdığından mı yoksa saha içinde haklı olana hakkını teslim edebildiğinden midir bilinmez ama uygulamaları arttıkça futbolseverler ve medya da VAR’ı gittikçe sevmeye başladı dersek yanlış olmaz sanırım. Açıkça söylemek gerekirse benim sistemi tam olarak benimseyebilmem Neymar’ın Kosta Rika maçında kendini yere attığı pozisyona penaltı verilmesi ve ardından VAR odasından gelen uyarı neticesinde pozisyonun hakem tarafından tekrar izlenip kararın jet hızıyla iptal edilmesiyle oldu.
Başka bir önemli konu daha; VAR’ın gerekliliğinin oldukça yoğun biçimde tartışıldığı günlerde sistem hakkındaki en büyük kaygılardan biri zaten gittikçe kısalan topla oynama süresinin daha da çok kısalacağı ve oyun akışının bozulacağı yönündeydi. Ama Dünya Kupası’nda aktif bir biçimde uygulanan VAR’da gördüğümüz üzere hakemin bir çok şüpheli pozisyonda, sistemin varlığına güvenerek oyunu devam ettirdiği ve oyun hızını önemli bir ölçüde koruyabildiği hatta nispeten arttırdığı rahatça görülüyor.
VAR ile ilgili dikkat çeken bir durum daha, ulusal liglerdeki penaltı ve kırmızı kart gibi istatistiklerde gözle görülür bir değişikliği beraberinde getirmese de VAR, 2018 Dünya Kupası’nda rekor üstüne rekor kırıyor. 90, 98 ve 2002’deki turnuvalarda verilen 18 penaltı kararı bu turnuvaya kadarki en yüksek sayılar olarak ön plana çıkarken 2018 Dünya Kupası’nda sadece grup aşamalarında verilen 21 penaltı kararında VAR’ın gözle görülür bir etkisi olduğu oldukça açık.
VAR’ın uygulanışında dünya genelinde iki farklı yöntem izleniyor. Birincisi Dünya Kupası’nda da uygulanan sistem yani VAR odasından gelen uyarı neticesinde orta hakem saha kenarında yer alan ekrandan pozisyonun tekrarını izleyip kararını gözden geçirebiliyor. Yani hakem verdiği kararı tekrar kendi gözleriyle izleme şansına sahip oluyor. Ülkemizde de uygulanacak olan diğer uygulama şeklinde ise VAR odasında yer alan eski ya da yeni hakemler pozisyonu enine boyuna değerlendirip orta hakeme verdiği kararın doğru ya da yanlış olduğunu iletiyor. Yani şüpheli pozisyonlar hakkında son karar orta hakemde değil VAR odasındaki diğer hakemler tarafından değerlendirilmiş oluyor.
Bana kalırsa ilk sistemin uygulanabilirliği ve güvenirliği ikinci sisteme oranla daha fazla fakat özellikle iç saha maçlarındaki taraftar baskısı gibi güçlü dış faktörler düşünüldüğünde hakemin mümkün olduğunca az baskı altında kalarak oyunu devam ettirmesi ve topla oynama süresini arttırabilmesi değil en azından koruyabilmesi açısından ikinci sistem de özellikle Türkiye için oldukça faydalı olabilir. Çizgi hakemi uygulanmasından yeterince çekmiştik. Bu seferki farklı diyebilmek önemli.
Bugüne kadarki ve özellikle Dünya Kupası’ndaki uygulanabirliğiyle VAR sisteminin futbola yeni bir soluk getirdiği ve saha içindeki adalet kavramına pozitif bir katkı sağladığı son derece açık. Bakalım her hafta hatalı bir kararla çalkalanan Türk spor kamuoyu VAR ile beraber aradığı huzura kavuşabilecek mi?
Dipnot: Bir de ya bir pozisyon için VAR değerlendirilmesi yapılırken takımlardan biri gol atarsa ne olacak diye merak edenler var. Hollanda Ligi’nden bir enstantane bize cevabı veriyor.
Kaynak:
- https://www.economist.com/graphic-detail/2018/06/25/var-increases-refereeing-accuracy-but-not-the-total-penalty-count
- http://www.espn.com/soccer/fifa-world-cup/4/blog/post/3533707/var-at-the-world-cup-a-timeline-of-the-tournament