Benim için akıllı telefonların bile icadından daha önemli olan kapaklı telefonların günümüzde demode olmalarının ardından, uzun süredir herkes tarafından büyük merakla piyasaya çıkmaları beklenen katlanabilir telefonlar artık resmen hayatımıza girdiler. Çoğu kişinin efsane olacaklarını düşündüğü katlanabilir telefonlar içinde efsane olanlarda var Motorola RAZR V3’ün yanına bile yaklaşamayacak olanlar da. Adamlar bu işi yapmışlar dediklerimiz de var bu para bu telefona verilir mi dediklerimiz de. Belki geleceğimizi şekillendirmemizi sağlayacaklar ama şuan elimizdekilerle yetinmemiz gerek. Bu yazımda da sizlere 3 katlanabilir telefondan bahsetmek istiyorum, ki bunlar; ilk katlanabilir telefon olan ROYOLE FlexPai, üzerine 1890 dolar para verseler kullanılmaz Samsung Galaxy Fold(F) ve fiyatıyla can yakan ama en ince katlanabilir telefon olan ve benim için piyasanın en iyi katlanabilir telefonu olan Huawei Mate X.

Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde tanıtılmış olan ROYOLE FlexPai modelini inceleyerek başlayalım. Samsung’un aksine piyasaya çıkmış ilk katlanabilir telefon olan modelimiz aslında daha çok 7.8 inçlik bir tablete benziyor. Tableti ortadan ikiye katladığınızda ise elinizde artık iki yüzünü de kullanabileceğiniz bir telefon halini alıyor. AMOLED katlanabilir ekrana sahip olan bu modelimiz ayrıca Snapdragon 8150 yonga setinden güç alıyor. Katlanmadığı zaman 7.6 mm kalınlığa sahipken karşımıza çift kamerayla çıkıyor. Bu kameraların biri 16 MP’lik lense diğeri ise 20 MP’lik bir lense sahip. Yeni nesil Snapdragon işlemcinin yanında 6 GB RAM ve 128 GB kapasite ile gelen FlexPai modeli diğer iki telefon içinde 1355 dolarlık etiketiyle en ucuz fiyata sahip.

 

 

Belki bazılarının çok sevdiği ama benim asla sevemediğim bir diğer telefona geldik. Benim için Galaxy F katlanabilir telefonların yüz karası olan bu model Unpacked etkinliğinde karşımıza çıkmıştı. Katlanabilir yapısıyla beni kendisinden tamamıyla soğuttu çünkü diğer modellerdeki gibi 3 ekranla bizi karşılamıyor, elinizde 4.6 inçlik bir telefon tutarken açtığınızda 7.3 inçlik bir tablete dönüşüyor. Markaların hangimiz daha çok kamera koyabileceğiz savaşının sonucu olarak 6 kameraya sahip yapısı biraz kafa karıştırıcı olabiliyor. Kapalı haldeyken önde bir arkada 3 kameraya sahip bir telefon iken açınca içinde 2 tane daha lens görüyoruz çünkü hepimiz 7.3 inçlik tabletimizle porte selfieler çekmeyi çok severiz. 4.6 inçlik ekranın bulunduğu kapak kısmında 10 MP’lik lens bize o küçük ekranda selfie çekmemizi sağlıyor. Arka kapaktaki 3 lens ise Galaxy S10+ ile aynı olarak 16 MP’lik ultra geniş, 12 MP’lik geniş açı ve telefoto şeklinde konumlandırılmış. İçini açınca bizi karşılayan çift kamerada da 8 ve 12 MP’lik 2 lens konumlandırılmış. Fazla fazla konulan kameralardan bahsetmeyi bitirebilmiş iken içine de ne koyduklarını söyleyeyim. Snapdragon 855 işlemci yanında 12 GB RAM ve 512 GB kapasite koydukları bu model 4380 mAh’lik bataryasından güç alıyor. Fiyatı ise 1980 dolar olarak satışa çıkıyor.

 

Son modelimiz olan benim en sevdiğim katlanabilir telefon olan dünyanın en ince katlanabilir telefonu Huawei Mate X’den bahsetmeye başlayalım. Huawei yine uçurmuş dediğim yıllardır sürekli görüntüleri sızan bu efsane telefon en çok 2299 euro’luk fiyatı ile bizi üzüyor. Açıkken 8 inç ekrana sahip olan cihaz katlanınca 6.6 ve 6.38’inçlik iki farklı ekran ile karşılıyor bizi ki bu hem FlexPai’ye hem de Galaxy F’e fark atıyor. Samsung’un yanı sıra kamera karmaşasına girmeden hem açıkken hem de kapalıyken etkin olan 3 kamerayı yeterli görmüşler ki 40 MP’lik geniş açı, 16 MP’lik ultra geniş açı ve 8 MP’lik telefoto lenslerini koymuşlar. İçine yerleştirdikleri Kirin 980 işlemciye 8 GB RAM ve 512 GB kapasite eşlik ederken batarya kapasitesi olarak da 4500 mAh bir batarya yerleştirilmiş. Son olarak bu efsane telefonla ilgili söylemek istediğim bu telefonun Huawei Balong 5000 adını verdikleri yeni modemleri sayesinde 5G desteklemesi ve dünyanın ilk 5G destekli katlanabilir telefonu olması. 

Leave a Reply