Bir NBA PlayOff öncesi Analizi
Yazıma biraz da merak uyandırması açısından tezat bir başlık attım çünkü bu sene NBA’da birçok şey ters gitti, hatta bu sene sürpriz bir şampiyon görürsek hiç de şaşırmamalıyız. Öyle ki sezon lokavt nedeniyle geç başladı ve bu bazı takımlar için playoff öncesi yoğun maç temposu anlamına gelirken daha az maç yapılacak olması da bir bakıma avantaj olarak görüldü bazı takım yönetimleri tarafından. Sezonun 66 maç üzerinden yürüyecek olması aslında bütün takımlar açısından avantaj gibi dursa da özellikle ben bunu daha yaşlı ve tecrübeli takımların yani SA Spurs, LA Lakers veya Boston Celtics’in lehlerine çevireceğini düşünmüştüm. Ama aslında daha genç ve başarıya aç takımlarım playoff’lara daha güçlü gireceği düşüncesine de kapılmadan edemiyorum.
Özellikle geçen sene bu zamanlar yazdığım bir yazımda da belirtmiştim: Chicago Bulls 2010-2011 sezonunda parladı hatta normal sezonu doğunun lideri olarak bitirdi ama onlardan bu sezon şampiyonluk beklemek mucize olur demiştim. Hatta takımın 2011-2012 sezonu için önemli bir tecrübe edineceklerini ve takımı bozmazlarsa Rose önderliğinde gelecek sezonda şampiyon olma ihtimallerinin yüksek olduğunu belirtmiştim. İşler de şu anda aslında benim de öngördüğüm üzere yine doğu liderliğinde Chicago’nun başı çekmesiyle devam ediyor. Baktığımız zaman genel olarak takım yapılarında çok fazla değişiklik görmedik bu kısa sezonda lakin trade dönemi kapanırken en önemli atak benim de oyununa hayran olduğum Monta Ellis’in sezona havlu atan Golden State’den Miwakuee Bucks’a geçişiydi ki bu sayede halen doğuda ilk 8 dışında olan Bucks ilk 8 şansını bir hayli artırdı. Ek olarak Bucks cephesinde Ersan’ın da fark yaratan performanslara imza atması ve yaklaşık 4-5 maç 20 ve üzeri atması Bucks’ı belki de bu transferle güçlenmeye itmiş olabilir. Bu bağlamda Ersan ve takım arkadaşı Jennings’i takımın kaderini değiştirenler olarak anarsam çok yanılmış sayılmam. Doğuda diğer takımlara baktığımızda Miami yine güçlü ve Wade-James-Bosh “trio” sundan beslenen bir konumda Chicago’nun ensesinde. Bu sezon beklenenden uzak Orlando da maçlık performansların takımı kimliğine büründü. Genelde Hedo-Howard ortaklığından geçinen Magic, bazen çok güçlü ekiplere 20’lerde fark atarken bazen de Chicago gibi sert takımlara 85-59 mağlup olabiliyor. Doğuda özellikle kalan maçlarda Boston ve New York’un playoff dışı kalma ihtimallerinin olduğu düşünüyorum. Eğer ki Boston playoff dışı kalırsa o güçlü ama yaşlı takımda da çözülmeler başlayacaktır. Yukarı sıralarda ise Chicago muhtemelen normal sezonu Miami önünde lider kapatacaktır.
Diğer yanda güneşin doğduğu belki de kıyametin kopacağı Batı’da lider açık ara OKC Thunder. Takımda bir Miami tarzı trio mevcut lakin bu trio’nun en önemli özelliği kurmaca bir trio olmamaları ve etrafındaki güçlü parçalarla takımı OKC Thunder efsanesini onların oluşturmasıydı. Durant-Westbrook ve Harden çok öne çıksa da takımda Serge Ibaka gibi sert Sefalosha gibi gerektiğinde her işi yapan bir anahtar, Kendrick Perkins, Collison gibi görev adamları ve ek olarak Erick Maynor gibi önemli yedek bir guard bulunuyor. Bunlar göze alınınca da şampiyonluğa aday göstermek ve güneşi batıdan doğurmak pek de absürd kaçmıyor. Ama bir gerçek var ki o da ne zaman ne yapacağı pek de belli olmayan Spurs ve Mavericks. Özellikle de geçen sezonu şampiyon bitiren Mavericks büyük bir tehlike OKCThunder için. Batıda playoff için son bilet yarışı ise Utah, Phoenix Suns, Denver ve Houston arasında geçiyor. Bu takımlara baktığımda hepsinin de zayıf ve güçlü yanlarının olduğunu ama halen takım olmakta güçlük çektiklerini görüyorum. Zor da olsa kalan maçlarda Phoenix, Houston Rockets’ı aşağı çekecek gibi duruyor. Mücadelelere bir göz atarsak doğuda ilk dört sıra konferans yarı finali oynar gibi görünüyor. Buna karşılık batı konferansında 3. Lakers ile 8. Houston arasında 4 maç olması batının her zamanki gibi daha çekişmeli olduğunun bir göstergesi olarak göze çarpıyor. Batıda bireysel üst düzey performanslara bakarsak, Dallas’tan Nowitzki, OKC’den Durant ve Westbrook Phoenix’ten de Gortat göze çarpan isimler. Doğuda ise Derrick Rose, Ersan ve Lebron James performansları son ayda göze çarpan performanslar oldu.
Başta da dedim ya bu sene güneş batıdan doğmaya aday ama sanmayın ki bu takım “Phoenix Suns”. Batıda final çok zorlu bir yoldan geçiyor. Aksine doğuda bu yol daha üst turlarda zorlaşacağa benziyor. Benim şampiyonluk adayım ne kadar OKC Thunder olsa da doğudan gelen Chicago ya da Miami de bu yolda şampiyonluğa koşabilir. Önümüzdeki günlerde playoff tablosu ve takımların durumu daha da netleşecektir; NBA severler olarak hep birlikte izleyip göreceğiz.