YazarEren Körün

NEDEN CUMHURİYET: ATATÜRK VE CUMHURİYET FİKRİ

Türkiye Cumhuriyeti kolay kazanılmamış, akıl ve şuurla inşa edilmiş bir yapıdır. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Cumhuriyet akıl ve şuurla kurulmuştur. Zayıf değildir. Yüzyıllardan beri çekilen milli musibetlerin uyanıklığı ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. Türk milletinin tabiat ve ününe en uygun idaredir.” Bu sözlerin ışığında Cumhuriyet, sadece geçmişte
Devamı

Ya Yunan Galip Gelseydi?: Milli Mücadele’de Yunan Mezalimi

Kurtuluş Savaşı sadece cephelerde kazanılan zaferlerle değil, Anadolu’nun her köşesinde yaşanan acıların ve direnişlerin hikayesiyle de anılır. Mondros Mütarekesi ve onun 7. maddesine göre müttefik kuvvetler stratejik olarak tehlikeli gördükleri bir yeri işgal etme yetkisine sahip olmuş ve bu yüzden Türkiye dört bir yandan hücuma uğramıştır. Bu işgaller; Anadolu’nun dört bir yanında büyük bir yıkıma,
Devamı

Emperyalizmin Karanlık Tarafı: Uygarlaştırma Misyonu

“Beyaz adam geldiğinde ellerinde İncil vardı. Bizimse topraklarımız. Bize gözlerimizi kapatarak dua etmeyi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı.” Uygarlık misyonu, Batılı güçlerin sömürgecilik döneminde taşıdığı iddia edilen medeniyet meşalesinin ardında, masumiyeti ve saflığıyla parlayan fakat gerçekte emperyalist emellerin karanlık gölgelerinde kaybolan bir idealdir. Bu misyonun sözde asil amacı, uzak diyarlara
Devamı

109. YILINDA ERMENİ SORUNU: SOYKIRIM MI TEHCİR Mİ?

Bir dönemin acı dolu bir hikayesi olarak tarihin sayfalarında yerini alan Ermeni Tehciri, insanlık tarihinde derin izler bırakan bir trajedidir. 1915 yılında, Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimi altında gerçekleşen bu olay, Doğu Anadolu’da işgalci Çarlık kuvvetleriyle iş birliği yapan Ermeni milis kuvvetlerinin o bölgedeki Türk ve Kürt nüfusu sistematik olarak katletmelerine karşı bir tedbir olarak binlerce Ermeni’nin
Devamı

Çanakkale: Toprakları Titreten Destan

Yılların yüklediği ağırlıkla 1915’e ulaşıldığında, dünya cihan harbinin sıcaklığını yoğun bir şekilde hissediyordu. Kan ve barut kokusu, her köşede adeta bir hayalet gibi dolaşıyordu. Osmanlı İmparatorluğu, Trablusgarp ve Balkan Harbi gibi acı deneyimlerin yaralarını sarmaya çalışıyordu. O sırada veliaht Franz Ferdinand’ın ölümü sonrası Kraliçe Victoria’nın torunları, bir zamanlar akraba olan o milletler, şimdi birbirlerine silah
Devamı