Son zamanlarda sürekli Endüstri 4.0 üzerine düşünüyorum. Sadece ben değil, dünyanın sayılı entelektüelleri de bu alanda çalışmalar yapıyor, fikirler üretiyor, konuşmalar yapıyor. Bir süre önce, ekonomi bölümümüzün eski bölüm başkanı Selin Sayek Böke’yi okulumuzda ağırladık. Endüstri 4.0 üzerine (kendisi sanayi 4.0 demeyi tercih ediyordu) çok anlamlı, aydınlatıcı ve yol gösterici bir konuşma yaptı. Onu dinledikten sonra, biraz daha araştırma yaptım ve gördüm ki sadece o değil, pek çok önemli ve dünya çapında iş adamı, mühendis, ekonomi profesörü ve devlet adamı konuşmalarında bu konuyu ele alıyor. Her birinin konuşmasından büyülendim. Dinlediklerim öyle olağan üstü gözüküyordu ki, kendi kendime acaba insan zekası sınırlarını mı zorluyor, yoksa zaten var olan potansiyeline yavaş yavaş ulaşmaya mı çalışıyor diye düşünmeye başladım. İlginç olan şu ki, artık teknoloji edebiyatın sahasına bile yayılmış durumda (Dan Brown’un Başlangıç kitabına bir göz atın). İnsanlar artık geleceğin nasıl şekilleneceği üzerine kurgular oluşturuyorlar. Kimisi geleceğin çok parlak olacağını, insanlığın yeni bir medeniyet algısında yükseleceğini iddia ediyor; kimisi de bir felaket ile karşılaşacağımızı, insanların kendi sonunu hazırladığını savunuyor. Ben ne mi düşünüyorum… Bu senaryoların ikisi de mümkün ve ikisi de yine insanın elinde.

 

 

Asıl noktaya gelmeden önce benim de dinlediğim bütün konuşmacıların yaptığı gibi önce Endüstri 4.0’ı anlatmam gerekiyor ki siz de okuyucu olarak bu değişimin ne kadar etkileyici ve aynı zamanda göz kamaştırıcı olduğunu kavrayın. Endüstri 4.0’ın kapsamını genel olarak, Siber Fiziksel Sistemler, Yatay ve Dikey Entegrasyon, Robot Teknolojisi (Yapay Zeka), Nesnelerin İnterneti (Internet of Things), Büyük Data, Bulut, Arttırılmış Gerçeklik (Augmented Realitiy), 3 Boyutlu Yazıcılar, Siber Güvenlik olarak sınıflandırabiliriz. İsimlerini arka arkaya okurken bile heyecanlandığımız bu teknolojilerin her birini basitleştirerek, birkaç satırla anlatmaya çalışayım.

Siber Fiziksel Sistemler

Siber Fiziksel Sistemleri (SFS) basitçe şu şekilde anlatabiliriz. Bir fabrika kurmak istiyorsunuz. Fabrikayı fiziksel olarak kurmadan önce sanal boyutta, simülasyon olarak kurup, bütün fizibilite çalışmalarını bu sistem üzerinden yapabileceksiniz. Bu size hem zaman hem de maddi açıdan fayda sağlayacak. Fabrikanızı kurdunuz. Bu fabrikada ki makinelerin birbiriyle iletişimini sağlayan sistem de yine SFS olacak. Makinelerinizin birbiriyle konuşmasını sağlayacak. Bu teknoloji sayesinde fabrikanızın ışıklarını açmanıza gerek olmayacak. Makinelerin ışığa ihtiyacı olmayacak. Özetle fiziksel dünyayı sanal dünyaya bağlayan sisteme SFS diyoruz.

 

 

Yatay ve Dikey Entegrasyon

Yatay ve dikey entegrasyon basitçe ortak amaç için yola çıkan şirketlerin riskli yatırımlar yaparken birleşerek risklere birlikte dayanma eğilimidir. Endüstri 4.0’ın buna kattığı yenilik çok hızlı iletişimdir. Üretim süreçlerinde gerçekleşen değişimlere karşı çok ani bir şekilde haberleşme sağlanır ve hızlı reaksiyon verilir. Ham maddeden, geri dönüşüme kadar bütün sürecin dijital olarak izlenebilir ve birbiriyle konuşabilir olmasını sağlar.

Robot Teknolojisi (Yapay Zeka)

Yapay zeka teknolojisi, ilk vatandaşlık kazanan robotumuz Sofia ile yeniden manşetlerde yerini aldı. Bu konu, başlı başına bir yazı çıkarılabilecek derinlikte. Basitçe meseleyi elinde ki verilere dayanarak bir hesap yapıp, bir karar veren makine olarak söyleyebiliriz. Bundan daha ilginci, bir hata yaptığında bu hatasından ders çıkarıp bunu bir daha yapmamasıdır. Robotlarda derin öğrenme kavramı ortaya atıldığından beri, bu teknoloji çok hızlı gelişti. Artık bir robot iki farklı resmi rahatlıkla ayırt edebiliyor. Güncel hayattan bir örnek vermek gerekirse, Youtube’un size daha önce izlediğiniz videoların benzerlerini göstermesi tamamen makine öğrenimiyle ilgilidir. Sizin daha önce izlediğiniz videoları veri olarak alır ve sevebileceğinizi düşündüğü videoları size önerir.

 

 

Nesnelerin İnterneti (İnternet of things)

Nesnelerin interneti genel olarak internete bağlanabilen her şeyin birbiriyle iletişim kurabilmesine deniyor. 2020 yılına geldiğimizde 40 milyar nesnenin internete bağlanabileceği söyleniyor. Yakında insanın kendisinin de internete bağlanması mümkün olabilir mi? Belki ama şunu biliyoruz ki, nesnelerin interneti sayesinde şu anda evimizde ki internete bağlanan cisimleri senkronize kullanarak akıllı evler oluşturmak mümkün.

Büyük Data

Siemens Türkiye genel müdür yardımcısı Ali Rıza Ersoy, 2000 yılında ilk kez 1 yılda üretilen verinin, bütün insanlık tarihi boyunca üretilen veriye eşitlendiğini belirtiyor. Bunun üzerinden 18 yıla yakın bir süre geçtiği düşünülürse, günümüz de veri miktarı olağan üstü bir seviyede olmalı. Sorulması gereken soru, bu kadar fazla veri nasıl depolanmalı ve verimli bir şekilde nasıl kullanılmalı. Bunlar da endüstri 4.0’ın Büyük Data kolunun cevap aradığı sorular.

Bulut

Büyük datanın problemlerine en büyük yardımcı muhtemelen bulut teknolojisidir. Verilerin internet bazlı saklanması ve oldukça kolay ulaşılmasını sağlar. Günümüzde, kullanımı her geçen gün hızla artan bulut teknolojisin gelişimi de kullanımına paralel olarak artmakta. Bulut, bilgi depolama konusunda çok önemli bir yardımcı.

Arttırılmış Gerçeklik (Augmented Reality)

Hayatı boyunca arabanın kaputunu açmamış birine, bir tablet verin ve o kişi tabletteki adımları takip ederek 1 saatte motoru tamir etsin. Arttırılmış gerçeklik bu ve bunun gibi çok fazla kolaylık sağlayacak. Bu teknoloji de sanayide yoğun bir şekilde kullanılmaya başlandı.

 

 

3 Boyutlu Yazıcılar

Selin Sayek Böke konuşmasında bundan sonra bir fabrika kurmak için çok yoğun bir sermayeye gerek olmayacağını söylemişti. Biraz programlamadan anlayan bir kişinin, bir cep telefonu, bir 3 boyutlu yazıcı ve bir kablo ile (aslında nesnelerin interneti sayesinde kabloya da gerek yok.) kendi şirketini kurabileceğini iddia etmişti. Katmanlı üretim sisteminin temel parçası olan 3 boyutlu yazıcılar üretimi mümkün olmayan ya da çok zor olan parçaların kolaylıkla üretilebilmesini sağlıyor. Ali Rıza Ersoy bu teknolojiyle Çin’in 3 günde on ev yaptığını iddia ediyor. Boeing’in motorları hariç bütün bir uçak yapımı çalışmaları devam ediyor.

 

Siber Güvenlik

Her şeyi dijitalleştiren endüstri 4.0 da pek tabii, siber güvenlik de önemli olacaktır. Sistemlerimizin siber saldırılarla çökmemesi ya da tehdit edilmemesi için bütün bu yatırımlara ek olarak Siber Güvenliğe dikkat edilmesi gerekiyor.

 

Endüstri 4.0 ne mi vadediyor? Gelişim ve değişim. Bu devrimin ardından hayatlarımız eskisi gibi olmayacak şüphesiz. 10 yıl önce ki yaşamınızı düşünün ve günümüz ile kıyaslayın. Farkı görmek çok da zor değil. Peki bu değişim bizi iyiye mi götürüyor yoksa kötüye? Sanatçıları dinlediğinizde gelecek için kaygılı olduklarını duyarsınız. Size, insanlığın kendi sonunu hazırladığını, endüstri devrimlerinin mutsuz ve makineleşmiş insanlar ortaya çıkardığını söyleyecektir. Fütürist yenilikçileri dinlediğinizde ise, size geleceğin çok parlak olduğunu, orada teknolojinin yardımıyla refah içinde bir yaşam süreceğimizi söylerler. İnsanlığa huzur getirecek şeyin insan zihninin potansiyeline ulaşmasından geçtiğini söylerler. Ben, felaket senaryoları içeren sanatçıların yorumlarının muhtemel olduğunu düşünüyorum ama benim yorumum küçük bir farklılık içeriyor. İnsanlığın kaderi gerçekten de iyiye gitmiyor ama bunu tersine çevirecek reçete de oldukça basit. Bütün bu devrimleri yaparken şiir okumayı da unutmamak gerekiyor. Teknolojiye fazla kapılmadan, bizi duygulandıracak, mutlu edecek, heyecanlandıracak, korkutacak bir iki satır okumak. Bu eylem bizi yeniden rotaya sokacaktır.  Teknolojinin dolduramayacağı, içimizde ki derin boşluklara çare olacaktır. Bunu yaparsak endüstri 4.0 bize rahat bir yaşam sunup, insan gelişimine katkı sağlarken, şiir de mutluluğumuzu korumamıza ve insani duygularımızı unutmamamıza yardım edecektir. Her zaman pozitif yaklaşımlardan yanayım. Umuyorum ki, fütürist yenilikçiyi ve kederli sanatçıyı bir ortak payda da buluşturup geleceği inşa etmeyi başaracağız.

 

 

Kaynak

Görsel kaynaklar

Leave a Reply