YazarEymen Kurt

Bâkî Gününü Gün Ederken Çilekeş Fuzûlî Ne Haldeydi: 16. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI

Gül yüzüñ vasfında bülbül kılsa elhânı dürüstBâgda bir goncanuñ kalmaz girîbânı dürüst… (Ey sevgili; bülbül, nağmelerinde senin gül yüzünün özelliklerini gereği gibi anlatabilse, bağda hiçbir goncanın yakası sağlam kalmaz) Bâkî – Günümüz Türkçesi: Aytaç Güler Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara suKim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre suFuzûlî Oğuz Türklerinin 13 ve 18. Yüzyıllar
Devamı

ANLATMAYA DEĞER BİR HİKÂYENİN FİLMİ: ON THE WATERFRONT

“Bakma sen, kuşlar bir uçumluktur ne de olsaDenizler bir fırtınalık görkemliBizse kendimizi insan olarakBir tohum gibi dikmişiz sonsuzluğa.”(Edip Cansever) Pek çok film izledim bugüne kadar, tutmadım sayısını. Sinemanın henüz emekleme döneminden, hayat hikâyeleri daha yeni doğmuş bebeklerle yarışan genç filmlere kadar. İlk duyuşta filmlerin hayatlarını yeni doğmuş bebeklere benzetmek kulağa tuhaf gelebilir. Ama filmler de
Devamı

LES QUATRE CENT COUPS – SEVGİSİZLİK VE TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜN GÜCÜ

Bizim için saatleri sayan,sürdürüyor saymayı.Söyle, ne olabilir saydığı?Hiç durmaksızın sayıyor. Daha bir serinlemiyor ortalık,Ne daha gecemsi,ne de daha nemli oluyor. Paul Celan (Çeviren: Ahmet Cemal) Günümüz dünyasında sinema süper kahramanlar curcunası ve birbirini kovalayan popüler ama başarısız oyuncuların filmleri ile can çekişmekte, günümüz insanının emeksizliğe ve vasatlığa itilmesi ile; aynı dostluklarda, hatıralarda ve de aşkta
Devamı

YALNIZLIĞI RESMETMEK: EDWARD HOPPER

Ey zaman, uzaklaşmaktasın benden şimdi.Yaralanıyorum her kanat çırpışınla.Ama kalınca yalnız, söyle, neye yarar kidudaklarım, gecem ve gündüzüm tek başına? Yok bir sevgilim, bir dört duvar,ne de bir iklim, gönlümce.Bütün kendimi adadıklarım, ömrümceansızın zenginleşip beni harcamaktalar. Rainer Maria Rilke (çeviri: Ahmet Cemal) Kimi zaman bir restoranda, kimi zaman bir sinema salonunda, kimi zaman bir ofiste ya
Devamı

Öfkesi ve Sıra Dışı Yazarlık Anlayışıyla Jack London

Jack London’ın ismi geçince akıllara ilk başta Beyaz Diş (1906), Vahşetin Çağrısı (1903) gibi macera, insan, doğa ve hayvan merkezli klasikleşmiş romanlar gelir. Ancak Jack London, Londra’nın dehşet verici bir fakirlikle mücadele etmeye çalışan doğu yakasını acımasız bir gerçekçilikle birinci gözden anlattığı Uçurum İnsanları (People of Abyss, 1903) ve ABD’de gerçekleşecek kanlı “faşist-kapitalist” bir darbeyi
Devamı

Olumsuz Duyguların Ressamı: Edvard Munch

Bugün ortalama bir sanatsever tarafından “Çığlık”  adlı eseri ile bilinen ve gelmiş geçmiş en önemli ressamlardan biri olarak görülen Edvard Munch’ın hayatı da eserleri gibi olumsuz duygularla doludur. Pek çok büyük sanatçı gibi Edvard Munch da zorlu bir ailede büyümüş, hayatında onu vazgeçme uçurumuna iten pek çok travma yaşamış ancak yine de başarılı olabilmiştir. 12
Devamı

Paul Newman: Bir Sinema Efsanesinin Portresi

Sinema tarihinin en büyük aktörlerinden biri olan Paul Newman, Hollywood tarihinde unutulmaz bir yere sahip. Newman, sadece oyunculuğuyla değil, renkli kişiliği, yarış tutkusu ve en önemlisi insani değerlere olan bağlılığıyla da hatırlanıyor. Hayatı boyunca sayısız filmde rol alan Newman, şüphesiz pek çok insanın hayatına dokunabilmeyi başardı. 1925 yılında Ohio’da orta sınıf bir ailede hayatına başlayan
Devamı

ÇEHOV’UN İNSANLIK BAHÇESİ

Rus edebiyatı denince ilk anda çoğumuzun aklına en az yüzlerce sayfalık, kalın romanlarıyla Dostoyevski, Tolstoy gibi yazarlar gelir. Örneğin; Tolstoy’un Savaş ve Barış‘ı neredeyse 1800 sayfaya ulaşırken artık her birini sanki ailemizin bir üyesi gibi yakından tanıdığımız sayısız kapkarmaşık karakteri de bizlerle buluşur. Kimi zaman bir çocuğun doğumundan yaşlanmasına kadar yanında oluruz, kimi zamansa bir
Devamı

ÇARLIĞIN SON BÜYÜK RESSAMI: İLYA REPİN

İlya Repin, Rus ressamları arasında Realist ve Naturalist tarzda verdiği önemli eserleriyle öne çıkar. En tanınan tablolarında Bolşevik İhtilali öncesindeki Rusya’nın çalkantılı dönemlerini, topluma kök salan yoksulluğu, toplumun mozaikli yapısını ve Rus tarihinin önemli anlarını başarıyla yansıtmasıyla resim sanatında dünyada önemli bir yer edinmiştir. İlya Repin, 1844 yılında Ukrayna’nın Chugev kentinde, oldukça yoksul ve devletin
Devamı

Paths of Glory ve İnsanı Okumak

Paths of Glory (1957) belki de bugüne kadar pek çok eleştirmen ve sinema meraklısı tarafından övülmüş, Stanley Kubrick’in en önemli yapıtların biri olarak görülmüştür. Pek çoğumuz Kubrick’in bu filmini savaşın en korkunç yanlarını yansıtmasıyla biliriz. Hatta Paths of Glory, General Franco diktatörlüğü altındaki dönemin İspanya’sında içerdiği düşünülen antimilitarist mesajlar nedeniyle, dönemin Fransa’sında ise Fransız ordusunu
Devamı

Frank Capra ve Klasik Komedileri

Klasik film meraklılarının karşısına çıkacak en önemli yönetmenlerden biri de şüphesiz Frank Capra’dır. Pek çoğumuzun James Stewart ve Donna Reed’li It’s A Wonderful Life (1946) ile tanıdığı Frank Capra, 1950’lere kadar kendine has komedileriyle Hollywood’a adını altın harflerle yazdırmayı başaran yönetmenlerden biridir. Frank Capra’nın komedileri, sinemanın klasik dönemindeki başarılı örneklerden olmalarının yanı sıra 1940’ların Hollywood’unun
Devamı

Herman Hesse ve Kendi Hikayeni Yazmak

Hepimizin eserlerindeki detaylara ve gözlem gücüne hayran kaldığımız bazı yazarlar vardır. Öyle ki bu tarz yazarların eserlerini okurken gözünüzü bir anlığına kitaptan ayırıp dışarıya baktığınızda bile anlatılan hikâyeyi o an görebilirsiniz. Benim için bu yazarlardan biri Herman Hesse. 1946 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü de kazanan ve yazarlığının yanında resimle de ilgilenen Herman Hesse, 1877 yılında
Devamı

JOHN STEINBECK VE SERSERİLERİ

Öyle yazarlar vardır ki kendi yarattıkları efsane karakterlerle ayrılmaz ikililerdir. Ortalama bir okurun aklında hep “o kahramanla” birlikte yer ederler. Dostoyevski’yi Raskolnikov’dan, Dickens’ı Oliver Twist’den, Hemingway’i İhtiyar Balıkçısı’ndan ayırmak artık imkansızdır. Dönüp bir kez daha baktığımızda görürüz ki bu efsane karakterler felsefi bir buhranın, üzücü bir dramın ya da muhteşem bir mücadelenin içinde ortaya çıkmışlardır.
Devamı

SİNEMA TARİHİNİN İKONİK YÖNETMEN – OYUNCU İKİLİSİ: JAMES STEWART-ALFRED HITCHCOCK

Sinema tarihindeki efsane yönetmen-oyuncu ikilileri deyince şüphesiz çoğumuzun aklına birileri gelir. Her yönetmenin vazgeçemediği, güvendiği bir oyuncusu olagelmiştir: Steven Spielberg-Tom Hanks, Quentin Tarantino-Christoph Waltz biraz geriye gidersek belki efsane günlerindeki Martin Scorsese-Robert De Niro… Ancak sinemanın tozlu perdesinde daha da gerilere bakınca karşımıza çok daha özel ve klasik bir ikili çıkıyor: James Stewart-Alfred Hitchcock. James
Devamı