Yaz mevsimi, arılardan korkanlar için korkulu bir rüyadır. Her yerde arı vızıltılarını duymak, yemek yerken gelen arıların iğnelerinin kurbanı olma endişesiyle yer değiştirmek belki de çoğumuz için alışılmış şeylerdir. Peki ama bu etrafa korku saçan minik hayvanlar olmadan bir yaşam düşündük mü? Olası senaryolar oldukça korkutucu. Yüksek ihtimalle, o yemeye bayıldığımız meyvelerin çoğu nadir bulunmaya başlardı. Ve bulunanlar da kara borsada satılırdı. Çünkü bu minik dostlarımız bizi her ne kadar korkutsa da aslında doğanın döngüsü için çok önemli bir rol oynuyorlar. Yüz binden fazla meyve ve sebze türlerinin döllenmesinde arıların yardımcı olduğu tozlaşma faktörü çok önemli bir konuma sahip. Fakat arı popülasyonu son yıllarda bir tehlikeyle karşı karşıya: koloni çöküş bozukluğu. İşçi arılar tüm koloniyi bir anda bırakıp gidiyorlar ve bu durum koloninin sonunu getiriyor. Üstelik işçi arıların nereye gittiği de bilinmiyor. Ve ne yazık ki arı popülasyonu son zamanlarda giderek yaygınlaşan bu anormal durumdan dolayı gittikçe azalmaya başladı.

Bu noktada bilim insanları bu ani azalışın sebebiyet verebileceği krizi engellemek için harekete geçti. Tozlaşmayı devam ettirebilecek minik robotlar için çalışmalar başladı. Bu kulağa bir bilim kurgu filmi senaryosu gibi gelse de bu çalışmalar ilk meyvelerini Harvard ve Northeastern üniversitelerinde verdi. Araştırmacılar Robert Wood, Radhika Nagpal ve Gu-Yeon Wei ”RoboBees” yani robot arılar adını verdikleri, 15 dakika boyunca uçabilen, 80 mg ağırlığında, sadece 3 cm genişliği olan ve saniyede 120 kez kanat çırpabilen minik robotları tasarladılar ve sundular. İlk hali 2012′ de sunulan robotlar, kendi alanlarında bir ilk oldukları için tarım alanında çok fazla umut vadediyordu. Tıpkı gerçek arılar gibi sürü halinde geziyorlardı. Ancak çalışma süresini arttırmak için eklenen güç kaynakları özellikle hareket kısmında problemlere sebebiyet veriyordu. Ve daha sonrasında gelişen teknoloji sayesinde çok daha yüksek hareket kabiliyetine ve sahasına sahip oldular. Yeni tasarımları uzaktan kumanda edilişleri akıllı sensörler sayesinde geliştirildi ve suda hareket etme kabiliyetleri eklendi. Ayrıca bu minik robotlar artık sadece tozlaşma için kullanılmayacak. Yeni kullanım alanlarının arasında hava kirliliğinin tespiti, askeri savunma için gözlemler gibi bir çok insanlığa fayda sağlayacakları alanlar bulunuyor. Ancak tabiki bu halleri de son halleri değil. Bir çok üniversitede hala tasarımları geliştirmek için çalışmalar devam ediyor.

Kaynakça:

  • https://wyss.harvard.edu/technology/robobees-autonomous-flying-microrobots/
  • https://www.epa.gov/pollinator-protection/colony-collapse-disorder
  • https://www.teknoparkistanbul.com.tr/teknopark-istanbul-blog/bilim-kurgu-tadinda-robot-arilar
  • https://www.nature.com/articles/521S64a
  • Sandini, G., Santos-Victor, J., Curotto, F., & Garibaldi, S. (1993, July). Robotic bees. In Proceedings of 1993 IEEE/RSJ International Conference on Intelligent Robots and Systems (IROS’93) (Vol. 1, pp. 629-635). IEEE.

Leave a Reply