COP28’de Başarıya Götüren Yollar…

ÇİN-ABD ÇIKMAZI

ABD Başkanlığı İklim Özel Temsilcisi John Kerry( KAYNAK: JEFF J MITCHELL, BBC News)

30 Kasım-12 Aralık, Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenecek olan COP28’e günler kala, dünyanın en çok karbon emisyonuna sahip ve aynı zamanda en büyük iki ekonomisi olan, ABD Başkanlığı İklim Özel Temsilcisi John Kerry ve Çin’in iklim temsilcisi Xie Zhenhua’nın COP28’e yönelik 4-7 Kasım hazırlık görüşmeleri iklim üzerine “belli başlı anlayışlar” üzerine sonuçlandı. Bu “anlayışların” ne olduğu tam olarak açıklanmamış olsa da, iklim konuşmaların Temmuz itibariyle tekrar masaya yatırılması; geçen seneki Tayvan-Pelosi krizinden ve bu yılın şubat ayındaki casus balonu krizinden sonra ikili ilişkilerde tekrardan diyalog arayışına girildiğine işaret ediyor.

Özellikle, geçen sene Bali’de G20 zirvesinde el sıkışan ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, bir sene sonra tekrardan, 11-17 Kasım’da gerçekleşecek olan Asya Pasifik Ekonomik İş birliği (APEC) Zirvesi’nde San Francisco’ da buluşacak. Tayvan’dan Güney ve Doğu Çin Denizi’ne, İsrail-Hamas savaşından Ukrayna-Rusya savaşına, ABD 2024 seçimlerinden ikili arasındaki ticari rekabete kadar birçok konunun konuşulması bekleniyor.

Peki, gerek COP28 gibi çok taraflı görüşmelere yapılan bu ikili hazırlık çalışmalarının, gerek ABD-Çin ilişkilerinde çatışmadan kaçınmaya ve uluslarası sorunlarda iş birliğini sağlamaya yönelik yapılan bu üst-düzey görüşmelerin, özellikle iklim rejimi üzerinden bir sonuç verebilmesi için gereken koşullar tam olarak nedir…Çok taraflı çevre diplomasisine şekil veren koşulları anlamak için bu yazıda, ilk olarak uluslarası çevre hukukuna, ardından da güvenlik bazında çevrenin ne demek olduğuna kısaca bakarak, COP28’de başarıya giden yolu anlamaya çalışacağım.  

KÜRESEL İKLİM REJİMİ 

Somali’deki seller (KAYNAK: Reuters)

Genel olarak uluslarası çevre hukukunu dikte eden temel ilkeler; önleme ilkesi (prevention principle), iş birliği ilkesi (cooperation principle), sürdürülebilir kalkınma ilkesi (sustainable development principle), ihtiyatlılık ilkesi (precautionary principle) ve kirleten öder ilkesidir (polluter pays principle). Bu ilkeler çerçevesinde, mevcut iklim rejimi; insan merkezli, özellikle gelişmekte olan ülkeler için sosyal ve ekonomik gelişim odaklı ve genel anlamda neoliberal ekonomik hedeflerin üzerinden işleyen uluslarası bir düzeni oluşturur.

İklim rejimindeki genel söylemi yöneten başka bir odakta, “Çevre insan için midir?” sorusundan ortaya çıkan uluslarası çevre hukukunun insan haklarıyla ilişkisidir. Bu bağlamda 1972 Stockholm Bildirisinin birinci maddesi, “İnsan hem çevresi tarafından oluşturulur hem de çevresini biçimlendirir.” der ve aynı maddenin devamında da “İnsan çevresinin iki boyutu da…başta yaşam hakkı olmak üzere temel insan haklarından yararlanmak için mutlaka gereklidir.” diyerek, insan haklarının mevcudiyetini çevreyle ilişkilendirir. 1992 Rio Bildirisi ise İlke 1 altında, “İnsanoğlu sürdürülebilir kalkınmanın merkezinde bulunmaktadır. Doğayla uyumlu sağlıklı ve üretken bir yaşama hakları vardır.” diyerek, çevrenin insana en başta yaşam hakkı verdiğini yineler.

Yukarıda belirtilen iklim rejiminin temel özelliği, yani insan üzerinden kurulmuş olması ve ilkelerinin insan hakları ve insan gelişimini kapsayıcı olması aslında daha dar bir yorumdan, çevrenin, insani güvenlik üzerinden tanımlanmasından kaynaklanır. İnsani Güvenlik kavramının ortaya çıkışı ilk kez 1994’te Birleşmiş Milletler Kalkınma Raporu ile olmuş ve daha kapsamlı tanımı ise BM genel kurulunun 66/290 sayılı kararında verilmiştir: İnsani güvenlik, bireyin her türlü tehditte karşı (mesela şiddet, savaş) korunmasını, özgürlük ve onur içinde yaşamasını, korkudan ve istekten özgür olmasını, bireysel potansiyelin gelişimi için eşit olanaklara sahip olmasını öngörür.

GÜVENLİK TANIMLAMASI

Yani, olağan iklim rejimi incelendiğinde görülen, COP28’teki başarının, çevre ve güvenlik arasındaki ilişkide yattığıdır. Bu ilişki ise “güvenlik” kavramının tanımına göre değişkenlik göstermekle beraber, devlet güvenliğinden farklı olarak, çevre gibi sınır tanımaz ve çok yönlü sorunlarda; her türlü devletten, iş kuruluşundan, çevre örgütlerinden katılımcıların ortak bir güvenlik anlayışında buluşmasını ve bu anlayışı sonuca bağlayarak geleceğe yönelik bir iklim planlaması yapmasını gerektirir.

Kaynakça

https://www.bbc.com/news/world-us-canada-67381821

https://www.reuters.com/world/us-china-reach-understandings-climate-ahead-cop28-talks-kerry-2023-11-10/

https://dergipark.org.tr/tr/pub/gav/issue/27856/321016

https://sherloc.unodc.org/cld/en/education/tertiary/tip-and-som/module-4/key-issues/human-security.html#:~:text=As%20noted%20in%20United%20Nations,and%20dignity%20of%20their%20people%22.

Leave a Reply